Güncelleme Tarihi:
Grip; burun, boğaz ve bazen akciğerleri enfekte eden influenza virüslerinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalık. Özellikle sonbahar ve kış aylarında dönem dönem büyük çapta salgınlarla seyreden virüs, ani başlayan ateş, aşırı yorgunluk ve kuru öksürük gibi semptomlarla kendini belli ediyor.
Genelde hafif seyreden ve vitamin destekleriyle vücuttan atılan virüs, bazı kişilerde ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Onlardan biri de ABD’nin Virginia eyaletinde yaşayan 33 yaşındaki Allison Miller…
BASİT BİR GRİP SANDI, SIRT AĞRILARI YAŞAMAYA BAŞLADI
Miller, boğaz ve baş ağrısı şikayetleri ortaya çıktığında sağlıklı bir genç kadındı. Semptomlar kötüleşmeye başlayınca göğüs röntgeni çektirmek için hastaneye gitti. Görüntüde endişe verici bir şey çıkmadı. Sadece biraz daha şiddetli bir grip geçiriyordu.
Genç kadın Fox News Digital'a verdiği röportajda “Sıradan bir şey gibi görünüyordu. Doktorum öksürük şurubu önerdi. Durumum daha da kötüleşirse haber vermemi söyledi. Hastaneden çıktığımda şurubu aldım, eve geldim. Fakat o gece kendimi çok kötü hissettim. Semptomlarım sıradan grip gibi değildi. Şiddetli sırt ağrılarım oldu. Sabaha kadar uyuyamadım. Hatta sırt ağrım baygınlık geçirmeme neden oldu. Zor da olsa arkadaşımı aradım ve gelip ambulans çağırdı” ifadelerini kullandı.
Ambulansa bindikten sonra adeta hafızasının durduğunu söyleyen Allison Miller, “Ambulansa bindiğimi hatırlıyorum ama ondan sonrasına dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Arkadaşım da çok zor birkaç gün olduğunu söylüyor” dedi.
Ancak Miller, protez bacağa alışsa da hâlâ kalıcı akciğer hasarından ve ortalamanın altında bir kalp fonksiyonundan muzdarip.
DİKKAT! GRİP ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİR
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, “Gribe yakalanan kişilerin çoğu birkaç gün içinde veya iki haftadan daha kısa sürede iyileşir. Ancak bazı kişilerde gribin sonucu olarak yaşamı tehdit eden ve ölümle sonuçlanabilen komplikasyonlar (pnömoni/zatürre) gelişir. Sinüs ve kulak enfeksiyonları gribin orta dereceli komplikasyonlarına örneklerdir. Zatürre ise ya tek başına grip virüsü enfeksiyonundan ya da grip virüsü ve bakterilerin birlikte enfeksiyonundan kaynaklanabilecek ciddi bir grip komplikasyonudur. Allison Miller'ın yaşadığı da tam olarak bu...” ifadelerini kullandı.
2- GRİBİN AĞIR HASTALIKLARA DÖNÜŞMESİ NE SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR?
New Jersey'de bir biyofarmasötik şirketinde görev yapan Dr. Gregg Sylvester, Allison Miller’ın yaşadıklarından yola çıkarak 30-35 yaş aralığındaki çoğu kadın için bu durumların “Bildiğimizden daha sık meydana geldiğini” belirtti.
Bu noktada akla gelen soru şu: Gribin bildiğimiz durumdan çıkıp daha farklı sorunlara dönüşme sürecinin dünyada görülme sıklığı nedir?
Bu soruya Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pelin Aktaş Uysal, “Bugün için geçerli oranlara bakıldığında her 100 bin kişiden sağlıklı erişkinlerde 2, kalp-damar hastalığı olanlarda 104, kronik akciğer hastalığı olanlarda 240, kalp damar hastalığının yanı sıra diyabet sorunu olanlarda 481, kalp damar hastalığı ile kronik akciğer hastalığı olanlarda 870 kişi influenza infeksiyonuna bağlı ciddi hastalık veya ölüm riski taşıyor” cevabını verdi.
3- EN ÇOK KİMLER TEHDİT ALTINDA?
Gribin büyük sorunlara neden olduğu gruplarla ilgili de bilgi paylaşan Doç. Dr. Pelin Aktaş Uysal, “5 yaş altındaki çocuklar (özellikle 2 yaş altındakiler), 65 yaş üstündeki erişkinler, kronik akciğer (astım dahil), böbrek ve karaciğer hastaları, kardiyovasküler (kalp ve damar) hastalıklar, hematolojik (kan ile ilgili) hastalıklar, metabolik bozukluklar, nörolojik veya nörogelişimsel bozukluklar, immunyetmezlikli hastalar (immunsupresan ilaç alanlar, HIV’li hastalar), 18 yaş altında olup uzun süredir aspirin tedavisi alanlar risk altındadır” ifadelerini kullandı.
4- GRİBİN NORMAL SEYRİNİN DIŞINA ÇIKTIĞINI NASIL ANLARIZ?
Solunum yetmezliği, nefes darlığı ve koyu balgamın çok belirleyici olduğunu söyleyen Doç. Dr. Pelin Aktaş Uysal, “Öksürük, hırıltı, üşüme, titreme ve orta kulak iltihabına bağlı kulak ağrıları da uyarıcı olabilir” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay ise “Çocuklarda hızlı nefes alma veya nefes almada zorluk, mavimsi dudak ve her nefeste kaburgalar içeri çekiliyorsa mutlaka doktora başvurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Dr. Öğr. Üyesi Ay, şöyle devam etti:
“Şiddetli kas ağrısı (çocuk yürümeyi reddediyor), dehidrasyon (8 saat boyunca idrar yapmama, ağız kuruluğu, ağlarken gözyaşı olmaması), ateş düşürücü ilaçlarla kontrol edilemeyen 38 derecenin üzerindeki ateş, 12 haftadan küçük çocuklarda herhangi bir ateş, iyileşen ancak daha sonra geri dönen ateş veya öksürük gibi kronik tıbbi durumlar kötüleşiyorsa işler ciddileşiyor demektir. Erişkinlerde ise nefes almada zorluk, nefes darlığı, göğüs veya karın bölgesinde kalıcı ağrı ya da basınç, kalıcı baş dönmesi, kafa karışıklığı, uyanamama, nöbetler ve idrar yapmamak durumun ciddileştiğini gösteren belirtilerdir.”
5- DAHA BÜYÜK SORUNLARLA KARŞILAŞMAMAK İÇİN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR?
Gripten ve devamında getirdiği büyük sorunlardan korunmak için yapılması gerekenlere dikkat çeken Doç. Dr. Pelin Aktaş Uysal, “Antibiyotikler gripte kesinlikle gereksiz ve etkisizdir. Aspirin kullanımından kaçınmak da çok önemlidir. Ateş düşürücü olarak asla aspirin kullanılmamalıdır” dedi.
Hasta insanlarla yakın temastan kaçınmanın da çok önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Uysal, “Hastayken bulaşı önlemek için olabildiğince başkalarıyla teması sınırlandırmak gerekiyor. Grip benzeri bir hastalığa yakalanmışsanız, tıbbi bakım veya diğer ihtiyaçlar dışında en az 24 saat evde kalmanız önerilir. Öksürürken veya hapşırırken burnunuzu ve ağzınızı bir mendille veya dirseğin içi ile kapatın. Mendil kullandıktan sonra, kapalı bir çöp kutusuna atın ve ellerinizi yıkayın. Sabun ve su yoksa, alkol bazlı bir el dezenfektanı kullanın” uyarılarında bulundu.
6- GRİP AŞISI TÜM BU HASTALIKLARIN ÖNÜNE GEÇİYOR MU?
“Influenza virüsleri sürekli değişim gösterirler. Aşıda bulunan virüsler, dolaşımdaki virüslerle iyi eşleştiği zaman aşı çok etkili olur” diyen Doç. Dr. Pelin Aktaş Uysal, “Aşının, grip mevsimi başlamadan, Ekim ayı sonuna kadar yaptırılmış olması önerilir. Yaşlılarda aşı hastalıktan korumada daha az etkili olabilir ancak hastalığın şiddetini, komplikasyonlarını ve ölümü azaltabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yıllık aşılanmayı önerdiği gruplar; gebeliğin herhangi bir aşamasındaki hamileler, 6 ay- 5 yaş arası çocuklar, 65 yaş ve üzeri yetişkinler, kronik sağlık sorunları olanlar ve sağlık çalışanları” dedi.