Güncelleme Tarihi:
Metabolik risk faktörleri, vücudumuzu olumsuz etkileyebilen ve günümüzde giderek yaygınlaşan bir sağlık sorunu. Genelde obezite, yüksek kan basıncı, yüksek kan şekeri düzeyleri ve anormal kan yağları gibi belirtilerle ortaya çıkıyor.
9 Ekim'de Amerikan Kardiyoloji Derneği'nin resmi yayın organı olan Circulation dergisinde yayımlanan bir çalışmada, metabolik risk faktörlerinin kardiyovasküler hastalıklar ve böbrek sorunlarıyla güçlü bir bağı olduğu ortaya çıktı.
Amerikan Kalp Derneği’nin bu bağlantıyı "kardiyovasküler", "böbrek" ve "metabolik" kelimelerinin İngilizce karşılıklarının baş harflerinden hareketle ‘CKM sendromu’ olarak tanımlaması araştırmanın daha fazla dikkat çekmesini sağladı.
CKM sendromunun kalp, beyin, böbrekler ve karaciğer de dahil olmak üzere vücuttaki tüm önemli organları etkilediğini söyleyen çalışmanın başyazarı Dr. Chiadi E. Ndumele, NBC News'e verdiği demeçte CKM'yi tanımlamanın “bir paradigma değişikliği” olduğunun altını çizdi.
‘BU YAYIN, ÇOK ÖNEMLİ BİR BİLİMSEL GELİŞME’
ABD'li yetişkinlerin üçte birinde kardiyovasküler hastalık, böbrek hastalığı ve diyabet gibi metabolik bozuklukları artıran üç veya daha fazla risk faktörünün bulunduğunu belirten Dr. Ndumele, “Tüm bu faktörler etkileşime girerek kalp hastalığının daha erken ortaya çıkmasına neden oluyor. CKM sendromu, böbrek ve metabolizma hastalıklarının taranmasına ve koruyucu tedavilere daha erken başlamamıza yardımcı olacaktır. Özellikle kalp hastalığına doğru ilerleyen bireylerin sayısını azaltmamız için bu adım çok önemli…” dedi.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Özge Özden ise “Bu sonuçlar, bireylerin metabolik sağlıklarına daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. Bu da koruyucu tedbirlerin daha da önemli hale gelmesi gerektiğini gözler önüne seriyor. Dolayısıyla bu gelişmeyi, metabolik sağlık ile kardiyovasküler ve böbrek sağlığı arasındaki ilişkiyi daha fazla anlamamıza yardımcı olacak önemli bir bilimsel gelişme olarak nitelendirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Peki, CKM sendromu nasıl birçok organı etkiliyor? Ülkemizde ve dünyada görülme sıklığı nedir?
Bunun gibi pek çok soruyu Doç. Dr. Özge Özden ile mercek altına aldık.
‘BÖBREK HASTALIĞI VE KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ARASINDAKİ KARMAŞIK İLİŞKİYİ ÇOK İYİ İFADE EDİYOR’
1) CKM sendromunu tam olarak nasıl tanımlayabiliriz?
CKM sendromu metabolik risk faktörleri, böbrek hastalığı ve kardiyovasküler sistem arasındaki karmaşık ilişkiyi ifade eder ve bu sendrom, çoklu organ disfonksiyonu ve kardiyovasküler hastalık riskini artırabilir.
Yeni tanımlanan 'kardiyovasküler-böbrek-metabolik sendrom’ obezite, diyabet, kronik böbrek hastalığı ve kardiyovasküler sorunlar gibi metabolik risk faktörleri arasındaki karmaşık ilişkilerin daha da aydınlatılması ile gündeme geldi.
Bu bilimsel veriler ışığında CKM sendromunun, olumsuz kardiyovasküler ve böbrek sonuçları riski ile güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu ve bu durumun üzerinde durulması gereken önemli bir gerçek olduğu gösterildi.
CKM SENDROMU HER ORGANI NASIL ETKİLİYOR?
2) Sendromun kalp ve böbrekler dışında, beyin ve karaciğer de dahil olmak üzere vücuttaki her önemli organı etkilediğinin altı çiziliyor. Bu nasıl oluyor?
CKM sendromu, vücuttaki pek çok organı etkileyebilir çünkü sağlığımızı kontrol eden birçok sistem birbirine bağlıdır. Bu etkileri ve nedenleri şu şekilde açıklayayım:
1- İnsülin direnci ve iltihap: CKM sendromunda, vücudun şekeri (glikoz) kullanma yeteneği zayıflar. Bu, beynin ve diğer organların enerjiye ihtiyaç duyduğunda sorun yaşamasına neden olabilir.
2- Oksidatif stres: CKM sendromu oksidatif stresi (Vücudumuza alınan oksijenin kullanımı ve metabolizması sırasında oluşan agresif moleküller) artırabilir. Bu da hücrelere zarar verir ve organların işlevini bozabilir. Özellikle karaciğer için ciddi sorun oluşturabilir.
3- Kan dolaşımı sorunları: CKM sendromu, damarları etkileyerek kanın organlara ulaşmasını zorlaştırabilir. Organların ihtiyaç duyduğu oksijeni almasını engelleyebilir.
4- Metabolik sorunlar: Metabolizma, vücudun enerji üretme ve yağları işleme sürecini içerir. CKM sendromu, bu süreci bozarak organların enerji gereksinimlerini karşılayamamasına neden olabilir.
5- Böbrek sorunları: Böbrekler, vücuttaki toksinleri temizler ve sıvı dengesini korur. CKM sendromu, böbreklerin bu işlevlerini yerine getirmesini engelleyebilir. Bu durum doğal olarak diğer organları etkileyebilir.
Sonuç olarak, CKM sendromu vücuttaki birçok organı etkileyebilir. Çünkü vücudumuzdaki tüm sistemler birbirine bağlıdır. Bu nedenle, bu sendromun önlenmesi ve tedavi edilmesi, genel vücut sağlığını olumlu bir şekilde etkileyebilir.
‘BU HASTALIK ÜLKEMİZDE DE ÖNEMLİ BİR SORUN’
4) Hastalığın ülkemizde görülme sıklığı nedir?
Türkiye'de henüz kesin verilere dayalı bir analiz bulunmuyor ama bu gelişme sonrası mutlaka yapılacaktır. Fakat metabolik risk faktörlerinin ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olduğunu çok net şekilde söyleyebilirim. Türkiye; obezite, tip 2 diyabet, yüksek tansiyon ve kardiyovasküler hastalıklar gibi metabolik risk faktörleriyle karşı karşıya olan bir ülke olarak dikkat çekiyor.
Özellikle genç nüfusun bu sorunlara yatkın olması, gelecekte sağlık sistemimiz üzerinde büyük bir baskı ve sıkıntı oluşturabilir.
Metabolik sağlık sorunları, kronik hastalıkların gelişme riskini ve sağlık harcamalarını artırabilir. Bu nedenle, Türkiye'de de bu risk faktörlerine karşı farkındalık yaratmak, sağlıklı yaşam tarzlarını ve düzenli sağlık kontrollerini teşvik etmek son derece önemli.
DÖRT AŞAMA ÖNEMLİ
5) Sendromla ilgili bilimsel veride CKM riski taşıyan hastaları belirlemek için dört aşamadan bahsediliyor. Bu aşamalar tam olarak nedir?
Bu dört aşama şöyle; Aşama 0 olarak adlandırılan süreçte CKM sağlık risk faktörleri bulunmuyor. Aşama 1’de aşırı ve/veya işlevsiz yağ birikimi dikkate alınıyor. Aşama 2’de metabolik risk faktörleri ön plana çıkıyor. Aşama 3’te CKM’de kardiyovasküler hastalıklar görülüyor. Aşama 4’de de CKM’de belirgin kardiyovasküler hastalıklar ve böbrek hastalıkları görülüyor. Tek tek açıklayacak olursak;
Aşama 0: Bu aşamada, kişiler aşırı kilo/şişmanlık, metabolik risk faktörleri (yüksek tansiyon, yüksek trigliserit seviyeleri, diyabet), kronik böbrek hastalığı veya belirgin kardiyovasküler hastalığı taşımıyorlar.
Aşama 1: Kişiler aşırı kilolu veya obez olabilirler. Karın bölgesinde yağ birikimi veya işlevsiz yağ dokusu taşıyabilirler. Ancak, diğer metabolik risk faktörleri veya böbrek hastalığı bulunmuyor.
Aşama 2: Kişiler metabolik risk faktörlerine sahip olabilirler veya kronik böbrek hastalığı bulunabilir.
Aşama 3: Kişiler aşırı veya işlevsiz yağ birikimine sahip olabilirler. Diğer metabolik risk faktörleri veya kronik böbrek yetersizliği bulunabilir. Kalp yetmezliği bu aşamada görülebilir.
Aşama 4: Kişiler aşırı veya işlevsiz yağ birikimine sahip olabilirler. En önemlisi de diğer metabolik risk faktörleri veya böbrek rahatsızlıkları bulunabilir. Bu aşamada belirgin kardiyovasküler hastalıklar (koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, inme) görülebilir.
HANGİ ÖNLEMLERİ ALMAK GEREKİYOR?
6) CKM sendromunun önlenmesi için neler yapılmalı?
CKM sendromunun önlenmesi için bireysel ve toplumsal düzeyde bir dizi önlem alınabilir.
1- Sağlıklı beslenme: Dengeli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı geliştirmek çok önemlidir. Bu bağlamda, işlenmiş gıdalardan uzak durmak, meyve, sebze, tam tahıl ve düşük yağlı protein kaynaklarını tercih etmek gerekir.
2- Fiziksel aktivite: Düzenli egzersiz yapmak, kiloyu kontrol altında tutmaya yardımcı olur ve metabolik sağlığı geliştirir. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz veya 75 dakika yüksek yoğunluklu egzersiz hedeflenmelidir.
3- Vücut ağırlığını kontrol altına almak: Aşırı kilo veya obezite, CKM sendromunun riskini artırabilir. Sağlıklı bir vücut ağırlığına ulaşmak veya mevcut ağırlığı korumak çok önemlidir.
4- Sigara ve alkol kullanımının kontrolü: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, metabolik sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılması önerilir.
5- Düzenli sağlık kontrolleri: Düzenli olarak doktora gitmek ve sağlık durumunu izlemek, erken teşhis ve tedavi açısından önemlidir.
6- Toplumsal farkındalık: CKM sendromu ve metabolik risk faktörleri hakkında toplumsal farkındalık yaratmak, eğitim programları ve kampanyalar düzenlemek, insanların sağlık konularına daha fazla dikkat etmelerine yardımcı olabilir.
7- Sağlık sistemine yatırım: Sağlık sistemlerinin, metabolik risk faktörlerini yönetme ve tedavi etme kapasitesini artırması önemlidir. Bu durum erişilebilir ve etkili sağlık hizmetlerinin sunulmasını içerir.
8- Sağlık eğitimi: Bireylerin metabolik risk faktörleri ve CKM sendromu hakkında eğitilmesi, sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemelerine yardımcı olabilir.
Fotoğraflar: iStock