Güncelleme Tarihi:
Kışın başından bu yana mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları aniden düştü. Meteorolojik tahminler düşüşün pazartesi gününe kadar devam edeceğine işaret ediyor. Yurdun dört bir yanında kar yağışı da etkisini gösteriyor.
Üstelik bu durum sadece ülkemiz için değil, Avrupa'nın geneli için geçerli. Bu nedenle birçok ülkede ani soğuk dalgası alarmı verildi. Yetkililer vatandaşları hazırlıklı olmaları konusunda uyardı.
Bu uyarıların yapıldığı ülkelerden İngiltere'de, Portsmouth Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Clare Eglin, "Eğer hazırlıklıysanız soğuk hava sorun değildir. Asıl problem insanların bu duruma iyi hazırlanmaması" dedi.
The Telegraph gazetesine konuşan Dr. Clare Eglin'e göre, İsveç, Finlandiya gibi, yılın önemli bir kısmını eksi derecelerde geçiren ülkelerde insanlar dışarı çıkarken nasıl giyineceklerini ya da evlerini nasıl sıcak tutacaklarını iyi bildiklerinden problem yaşanmıyor. Ancak ağırlıklı olarak ılıman iklimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde, ani soğuk dalgaları can kayıplarına dahi yol açabiliyor. Örneğin İngiltere'de Ulusal İstatistik Ofisi'nin verilerine göre, kış aylarında ölüm sayıları ortalamanın 20.000 ila 30.000 üzerine çıkıyor. Soğuğun etkileri nedeniyle hayatını kaybedenlerin çoğunluğunu 75 yaş üstü kişiler oluşturuyor.
Peki soğuk insan vücudunu nasıl etkiliyor?
Çok soğuk bir ortama girdiğimizde, vücudumuz ısı kaybını önlemek için harekete geçiyor; deriye yakın kan damarları daralıyor. Buna tıpta vazokonstriksiyon adı veriliyor.
Dr. Eglin, "Vazokonstriksiyon vücudumuzun kaybettiği ısıyı azaltır. Bu iyi bir şeydir çünkü çekirdek sıcaklığımızı korumaya yardımcı olur. Fazla soğuk olmayan havalarda bu yeterlidir" dedi.
Çekirdek sıcaklığının düştüğü durumlarda vücut titreme mekanizmasını devreye sokarak ısı üretimini artırmaya çalışıyor.
Ancak ileri yaştaki kişilerin vücutlarında bu mekanizmalar olması gerektiği gibi çalışmadığından, soğuğa maruziyet durumlarında risk artıyor.
Dr. Eglin, "Yaşlıların kan damarları olması gerektiği gibi daralmaz. Kas kütlesindeki azalma nedeniyle de titrerken çok fazla ısı üretemezler" dedi.
Öte yandan vücudun kendini ısıtma süreçleri, çeşitli organlar için bazı sonuçları beraberinde getiriyor.
KALP
Soğuğun sonucunda ortaya çıkan en önemli sağlık riski, koroner damarların daralması sonucu kalp krizi riskinin artması.
Manchester Üniversitesi Tıp Okulu Dekanı Prof. Dr. Anthony Heagerty, "Kar kürerken hayatını kaybedenlerin sayısının çok olmasının sebebi budur" dedi ve ekledi:
"Kar küreme gibi fiziksel aktiviteler, kalbin oksijen talebini artırır. Koroner damarlarında kireçlenme yani damar sertliği olan kişilerde, soğuğun tetiklediği daralma gerçekleşmez, bu da kötü huylu kalp ritimlerinin ortaya çıkmasına neden olur."
Özetle, altta yatan kardiyovasküler sorunları olan kişiler, soğuk havalarda kendilerine daha fazla dikkat etmek zorunda. Hipotermi kaynaklı ölümler oldukça nadir ancak soğukta kalp krizi ya da inme geçirerek ölenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
AKCİĞERLER
Ani soğuk hava dalgaları, soğuk kaynaklı astımı tetikleyebiliyor.
MAC Klinik Araştırmalar Laboratuvarı Tıp Direktörü Dr. Sandy Connell, "Solunum sorunları olanlar mevsimsel hastalıklar karşısında daha riskli konumdalar çünkü bağışıklık düzeyleri daha düşük" dedi.
Dr. Connell, "Soğuk hava çoğu zaman kurudur. Bu durum mukus miktarını, hırıltıyı ve öksürüğü artırarak, solunum problemi yaşayan kişilerin hava yollarında tahrişe neden olabilir" ifadelerini kullandı.
Dr. Eglin ise soğuk havanın tek başına akciğer enfeksiyonuna yakalanma riskini artırdığına dair bir delil olmadığına dikkat çekerek, "Sorun şu ki soğuk havalarda kalabalık kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçiriyorsunuz. Ve dolayısıyla diğer insanlarla bir arada olduğunuz için enfeksiyon kapma ihtimaliniz artıyor" dedi.
KASLAR
Elleriniz üşüdüğünüzde özellikle ince işleri yapmanın ne kadar zorlaştığını bilirsiniz. Bunun sebebi üşüyen insanların kaslarının da soğuması ve fonksiyonunu kaybetmesi.
Dr. Eglin, "Kuvvette bir azalma görüyoruz ama asıl dikkat çekici olan el becerilerindeki azalma. Bunun sebebi eklemlerdeki sıvının akışkanlığını kaybetmesi, bunun sonucunda da hareket etmenin zorlaşması. Aynı zamanda sinirlerin ilerim hızında da azalma oluyor. Bu da tepki sürenizi düşürüyor" diye konuştu.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Portsmouth Üniversitesi'nde ortam koşullarının uçlarda olduğu durumlarla ilgili dersler veren Prof. Dr. Mike Tipton, "Kısa süreliğine soğuk suya maruz kalmanın yarattığı stresin bağışıklık sisteminin verimliliğini artırdığına dair bazı araştırma sonuçları var ancak bu karmaşık alanda kesin bir şey söylemememizi sağlayacak çalışmalar henüz tamamlanmış değil" dedi.
Diğer yandan soğuk havanın bağışıklık fonksiyonunu düşürüp düşürmediğine ilişkin araştırmalar da net bir şey söylemiyor. Ancak Dr. Eglin şu noktaya dikkat çekti: "Vücudun üzerine aşırı yük bindiren herhangi bir şeyin, örneğin çok ağır egzersiz yapmak, bağışıklık fonksiyonuna zarar vermesi olasıdır."
Prof. Dr. Heagerty ise "Kamuoyundaki yaygın algının aksine, soğuk çoğu zaman virüsleri öldürür" dedi. Ancak yukarıda da dediğimiz gibi soğuk havalarda insanlar ısınabilmek için kapalı yerlerde kalabalık halde toplandığından, iç mekânlarda enfeksiyonun yayılması hızlanabilir.
KAN PIHTILARI
Soğuk hava, arteriyel tromboz (kan pıhtısı) kaynaklı ölüm riskini artırıyor.
Prof. Dr. Tipton, "Vazokonstriksiyon vücut sıvılarında değişime ve idrar üretiminin artmasına neden olur. Bu da kan pıhtısı oluşma olasılığnı artırır" dedi. Bu durum özellikle sağlıklı endotel dokusu daha az olan yaşlılar için geçerli.
Whiteley Kliniği'nden Prof. Dr. Mark Whiteley de sıcaklık dalgalanmalarının pıhtı atma riskini artırdığını belirtti ve ekledi:
"İnsanlar dışarıda soğukta zaman geçirdikten sonra merkezi ısıtmalı ılık bir binaya girdiklerinde de vücuttaki termal stres artabilir. Bu da sabit bir sıcaklığı korumayı zorlaştırabilir. Termal stres kanın akışkanlığı üzerinde doğrudan bir etki yaratabilir. Kan daha yapışkan ve pıhtılanmaya daha olası hale gelir."
KAÇ DERECENİN ALTI TEHLİKELİ?
Dr. Eglin, kaç derecenin altındaki sıcaklıkların tehlikeli olduğu sorusunun yanıtının kişinin ne yaptığına ve ne giydiğine bağlı olduğunu söyledi ve ekledi:
"Eğer üzerinizde çok fazla giysi yoksa 15 dereceden itibaren titremeye başlayabilirsiniz. Ama hareket ediyorsanız ve üzerinizdeki kıyafetler kalınsa -10 hatta -15 derecede bile sorun yaşamazsınız."
ANİ SOĞUKTAN ETKİLENMEMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Soğuk dalgalarında üşümemek ve güvende olmak için ilk adım kişinin kendi fizyolojisini tanıması.
Dr. Eglin, ufak tefek, zayıf ve kas kütlesi az olan kişilerin, kas ya da yağ kütlesi fazla olan kişilere kıyasla çok daha hızlı üşüyeceğini belirterek, "Özetle bolca yalıtım gerek" dedi.
Üşüdüğünüz takdirde ise hareketi artırmak, kalın giysiler giymek ve daha sıcak bir ortama geçmek gerekiyor. Bununla birlikte Dr. Elgin, "Yaşlıların ısınmak için çok fazla egzersiz yapmaya başlamalarını tavsiye etmiyoruz" dedi. İlaveten soğuk havalarda yaşlı akraba ve tanıdıkları sık sık kontrol etmek oldukça kritik.
Uzmanların bir diğer uyarısı da cildin soğumasını önlemek için gerekeni yapmak yönünde. Prof. Dr. Tipton, "Paltonuzu, şapkanızı, atkınızı ve eldivenlerinizi giymek için dışarı çıkmayı beklemeyin" dedi ve bu süreçte bol bol su içmenin önemine dikkat çekti.
Dr. Eglin, konutlarda ideal sıcaklığın 20 derece olduğunu belirterek, "Ama üzerinize kalın kazaklar, bacaklarınıza birkaç kat giysi, ayağınıza da terlik giymeye hazırsanız, evin sıcaklığını birkaç derece düşürebilirsiniz" diye konuştu. Dr. Eglin, evde kullanılmayan odaların ısıtılmasının elzem olmadığını da sözlerine ekledi.
The Telegraph'ın "What cold weather does to your body – and is anyone really at risk?" başlıklı haberinden derlenmiştir.