Ahmedinejad’ın yardımcısından ilginç açıklamalar

CUMHURBAŞKANI yardımcılarından biri olduğu için açıklamaları önemli. Tayebzadeh Nuri, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın kadın ve aile konularındaki yardımcılığını yapan genç bir kadın.

"Bizim hiç problemimiz yoktur" diyor. İranlı kadınların erkeklerle eşit olduğunu söylüyor. Nedenini de şöyle açıklıyor:

"Mutlulukla söylüyorum ki, İslami itikatlarımıza göre kadınlarla ilgili iyi kanunlarımız vardır. Allah’a inanç olduktan sonra Allah’ın kuralları kanunların en iyisidir. İnsanların yarattığı kanunlar her zaman en iyisi değildir."

İslam Konferansı Örgütü’nün düzenlediği toplantı nedeniyle İstanbul’a gelen Tayebzadeh ve beraberindeki üç kadın araştırmacı ile Marmara Vakfı’nı ziyaretleri sırasında sohbet fırsatı buldum.

Vakfın Avrupa Birliği ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, Türkiye’de kadın haklarının yasalar tarafından güvence altına alındığını söyleyince sohbet tartışma haline dönüyor.

"İnsanların koyduğu yasalar henüz test edilmiş değil. Adalet yıllar önce yoktu ama Allah’ın yasaları vardı. İnsanların koyduğu yasaların ancak test sonucu iyi mi kötü mü olduğu ortaya çıkar" diyor Tayebzadeh, "Son dönemlerde bilim ve teknoloji gelişiyor. Ama gelişme ile birlikte ahlaki çöküş de söz konusu."

Ahlaki çöküşe karşı ise yasaların çözüm bulamayacağını ileri sürüyor, tıp eğitimi gördüğünü öğrendiğimiz Tayebzadeh çünkü "Ahlaki değerler adalet ile bağlantılı değildir. En iyi ahlaki değerler islami tariflerdir. En iyi açıklamalar da dinimizde, İslam şeriatındadır."

"Toplumun içinde din bulunmalıdır"
diyerek de noktayı koyuyor.

***

TÜRKİYE
’de kadın haklarıyla ilgili duydukları da kendilerini heyecanlandırmışa benzemiyor.

Ya erkekler ne olacak? Aile içi şiddette kadınların her zaman doğruyu söylediği ne malum?

Ayrıca, "Kadınların hukukunu savunurken, başka yönlerin hukuğu yok edilmemelidir. Bir iddia ciddiye alınırken belki erkek ve çocuk hukuğu zedelenebilir."

Pozitif hukukun bütün bu olasılıkları göz önüne alarak kadınların haklarını koruyan düzenlemelere izin verdiği yorumu ikna edici olmuyor.

Sohbet sırasında ortaya çıkan ve aramızda kültür farkı gibi algılanabilecek iletişimsizliğin, dinin yeri ile ilgili olduğu kesin.

Bana göre dinin yeri insanın içinde olmalıdır. Tayebzadeh ile aramızdaki bakış açısı farkı onun Müslüman olmasından da kaynaklanmıyor. Aynı fark Papa ile yok mu?

***

RECM
konusuna geliyor sıra. Uluslararası Hukukçu Kadınlar Federasyonu (FIFCJ)Başkan Yardımcısı Avukat Ayşen Önen, Uluslararası Af Örgütü’nün İran’da yedi kadının recm cezasına çarptırıldığı iddiasını soruyor. Bugünlerde FIFCJ bu iddiayı araştırıyor. "Eğer böyle bir şey varsa, o kadınların affedilmesini istiyoruz" diyor. İranlı kadınlarla birlikte gelen dışişleri yetkilisi bu iddiaların, aynı "Kürtlerin Türkiye’yi kötülemek için ortaya attıkları iddialara benzediğini" söylüyor ve yalanlıyor.

Tayebzadeh ise "Bilmiyorum ama recm cezası verilse de uygulanmıyor" diyor.

İran’da kadın hakları konusunda hiç mi bir şey yapılmıyor?

Yapılıyor. Kız çocuklarının kadın öğretmenler tarafından eğitilmesi çok daha iyi sonuç veriyormuş. O nedenle kadın öğretmen sayısını artırmak için bu yıl üniversiteye giren kız öğrenci oranı yüzde 65’e ulaşmış.

Ne diyebilirim ki "hayırlı olsun"dan başka. Türkiye’de yaşamak ne kadar güzel. Bir kadın olarak şükrediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları