21 Mayıs 2004

ÇANAKKALE Boğazı'nın rüzgarsız günü az gibidir. Siz, bir rüzgarlı günde yüzünüzü Ege'ye döndürün ve sesleri dinleyin. Doğu ile Batı'nın bu ilk buluşma noktasında rüzgarlar tarihin en kanlı savaşlarının hikayelerini anlatır.

Truva ve Çanakkale.

Tarihte bu kadar büyük, böyle kanlı bir savaşa yol açan başka hiçbir aşk yoktur. Ne de Çanakkale gibi, yedi düvele meydan okuyan bir direniş destanı.

Çanakkale bu yıl gündemin kentleri arasında.

Truva savaşı, Wolfgang Petersen'in yönettiği, Brad Pitt, Orlando Boom, Diane Kruger, Peter OToole gibi tanınmış sanatçıların rol aldığı bir süper prodüksiyonla mayıs ayında dünya sinemalarında gösterime giriyor.

* * *

FİLM ne yazık ki Truva'da çekilmemiş. İspanya koyları tercih edilmiş. Oysa Akdeniz'deki hiçbir koy Ege'nin yerini alamaz. Hele Truva ve sırtını dayadığı Kaz dağlarının tekliği ile yarışacak bir ikinci yer daha bilmiyorum ben.

Bu bölgeye tutkunum ve tarafsız olamıyorum. Ama Kaz Dağı'na, Truva savaşının kaderini yazan güzellik yarışmasının yapıldığı Bayramiç Ayazma'ya gitmeden karar vermeyin. Homeros'un İlyada'da uzun uzun anlattığı buz gibi soğuk ve ateş gibi sıcak iki pınarın yeryüzüne çıktığı, gökyüzünü göstermeyen yüce ağaçların gölgelediği bu noktada Afrodit, Atina ve Hera Paris'e kendilerini beğendirmek için kıyasıya yarışmışlardı.

Şimdi, yanlış bir dinamitleme operasyonu sonucu kaynar su kesildiyse de, piknikçilerin ızgara kokuları havadaki sihiri dağıtmaya çalışsa da, yine de muhteşem bir yer. Bütün bu güzelliklerin farklı mekanlarda canlandırılmış olması bir kayıp. Evet, keşke film Çanakkale'de çekilseydi. Ama yine de bir şeyler yapılabilir.

Film 21 Mayıs'ta vizyona giriyor. Neden dünya galası Çanakkale'de olmasın?

Tabii bu parlak fikir daha önce akla gelmiş. Dışişleri Bakanlığı bir süredir, galanın Çanakkale'de yapılması için yapımcı şirket ile temasta.

Ege'nin iki yakası arasında geçen savaş, şu sıralarda Türkiye ile Yunanistan arasında yeniden rekabete neden oluyor. Yunanistan da filmin galası için teklifte bulunmuş.

Belki, iki tarafta da eş zamanlı bir gala yapılabileceği konuşuluyor bu günlerde.

Ben yine, önce Çanakkale diyorum.

* * *

TRUVA, Alman arkeolog Prof Korfmann'ın gayretleri sayesinde eskisine göre daha belirgin biçimde ortaya çıkarılıyor. Filmin doğal atmosferi içinde dünyaya tanıtılması, kültürünün temellerinde bu coğrafyanın geniş yeri bulunan Avrupa'ya, Türkiye ile ilgili ön yargılarını gözden geçirme fırsatı da verecek.

Yukarıda da söylediğim gibi, Çanakkale bu yılın gündemdeki kentlerinden. Valisi Süleyman Kamcı, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Üniversite Rektörü Prof Ramazan Aydın ile kent, Çanakkale'ye hak ettiği yeri dolduracak projeler üretmek için çalışıyor. Çanakkale Uluslararası Merkezi (CIC) sivil toplumu harekete geçiren bir sinerji yaratıyor. Kentin sorunları çok. Onlara, bölge ekindeki yazılarımda değineceğim. Bence başta ulaşım geliyor. Ulaşımı kolaylaştırmak, hızlandırmak şart.

Yıllardır gidip geldiğim Çanakkale'de ilk kez gördüğüm bir kıpırdanma var. Orada bir şeyler oluyor. Bu yüzden de Truva'nın dünya galası kaçırılmaması gereken bir fırsat.
Yazarın Tüm Yazıları