1998'in önemli olayları

Serdar TURGUT

Yine yılın o günlerine geldik.

İşin yoksa şimdi otur da geçmiş bir yılın hesabını çıkart.

Artık sıkmaya başladı bu iş ama ne yapayım, bir kere bunu gelenek haline getirdim, artık kurtuluş yok.

Her sene 31 Aralık'ta yayınladığım, önümüzdeki yeni bir yıl içinde olacakları tahmin ettiğim Serdaramus dizisinin beşincisi üzerine çalışmaya şimdiden başlamış durumdayım, haberiniz olsun.

Bugün ise son günlerini yaşamakta olduğumuz 1998 içinde olan bazı önemli olayları hatırlatacağım.

İşte Serdaramus açısından koca bir yılın en ama en önemli olaylarının top 10 listesi.

***

1- Türk insanının çok sesli müziğe yatkın kültürel yapıda olmadığını düşünen aydınlar yanıldıklarını anladılar. Halk hemen her yerde, her türlü olayı fırsat bilerek 10. Yıl Marşı'nı, hem de sonuna kadar ve başarıyla söyleyerek kendisi hakkındaki önyargıları ayaklar altına aldı.

2- Yılın son günlerinde seçmen kitleleri, sadece Cumhurbaşkanı tarafından bilinen ama gizli tutulan yetenekleri nedeniyle başbakan adayı olan Yalım Erez'in kaşıyla bıyığının ayrı renklerde olduğunu fark ediverdiler. Bu olağanüstü tuhaf olayın nedenleri hâlâ meçhul. Bilim adamları olaya rasyonel bir açıklama getirmeye çalışıyorlar. Bu arada adı geçen başbakan adayının bu işi başaramaması durumunda ikinci iş olarak stand-up komediyi seçeceği, yüz hatlarının doğal mizaha yatkınlığı nedeniyle bu işte büyük paralar kazanmayı düşündüğü ortaya çıktı.

***

3- Tansu Çiller'in bazı hasletleri olduğu iddiası ortaya atıldı. Bu tuhaf iddia ispatlanamadı. Bu köşenin yazarının onun hasletlerinin ne olduğunu bulmak için yaptığı tüm çabalar ne yazık ki sonuçsuz kaldı. Yılın son aylarında bir ara ‘Acaba onun hasleti Meral Akşaner gibi mükemmel kişiliğe sahip bir insanı Türk siyasi hayatına kazandırması mıdır’ diye düşündüyse de yazar bu konuda da net bir sonuca varamadı.

4- Ertuğrul Özkök'ün son 100 yılın en seksi erkekler listesine 11'inci sıradan hem de Antonio Banderas'tan bile ön sırada girmeyi başaran kişi olduğu açıklandı. Aynı Ertuğrul özkök, bu yıl içinde ilk kez, herkesi şaşırtan bir şey yaptı ve ‘Bırak pizzanın parasını bugün de ben ödeyeyim’ diye konuştu.

5- İnter Star'ın sahipleri tarafından çıkarılacağı yolunda rivayetler bulunan gündelik gazete 1998 yılı içinde de çıkarılamadı. Gözlemciler Türk basınında şu anda en istikrarlı olayın bu gazetenin her yıl düzenli bir şekilde çıkarılamaması olduğunu söylüyorlar. Bir başka grup gözlemci ise bu gazetenin genel yayın yönetmenliğine getirilen Fatih Çekirge'nin gazetenin çıkma işi biraz daha uzadığı takdirde yakında Wimbledon'da finale çıkabilecek ve dahası kupayı kazanacak kadar büyük bir tenis ustasına dönüşmesi ihtimalinin büyük olduğunu söylüyorlar.

***

6- Gözaltında ölüm vakaları 1988 yılında da bütün hızıyla sürdü. Bu olayı gözlemleyen dış gözlemciler hukuktaki ‘Habeas Corpus’ (vücut benim elimde ve güvence altında) kavramının Türkiye'de ‘I have a Corpse’ (ceset benim elimde) kavramına dönüştürüldüğünü iddia ettiler. Türk halkı bu iddiayı öne süren hainlerin ülkelerine ait malları da sokakta yakmaya başladı.

7- Her köşe yazısının açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilen dille yazılmasını öngören kural 1998 yılı içinde de ihlal edildi. Bazı yazarlar İngilizce kavramlar kullanmakla yetinmeyip, işi abartarak bu kez de Latince yazmaya başladılar. İç gözlemciler bunların da kuşkulu ilişkiler içinde olabileceklerini düşünüyorlar.

8- Serdar Turgut 1998 yılında da içinde penis kelimesinin geçtiği tek bir yazı bile yazmadı. Böylece yazılarda penis kelimesinin kullanılmadığı üçüncü yıl da bitmiş oldu. İç gözlemciler bu eksikliğin yazardaki karakter deformasyonuna bağlanabileceğini düşünüyorlar. Başka bir grup gözlemci ise bu durumun ülkedeki sosyal ve ekonomik ortam ile açıklanabileceğini, yazarın hiç göstermese de 28 Şubat sürecinden etkilenmiş olabileceğini, sadece bu nedenle de ilgili kelimeyi kullanmak istememiş olabileceğini söylüyorlar. Yazar ise bu konu sorulduğunda sadece ‘Yorum yok’ demekle yetiniyor. Yakın çevresi yazarın bu konudaki suskunluğunu 1999 yılı içinde bozma ihtimalinin büyük olduğunu söylüyor.

***

9- Evlilik kurumu ne yazık ki 1998 yılı içinde de lağvedilemedi. Kadınlar bu işle uğraşacaklarına Ka-Der adlı bir örgüt kurdular. Bu örgüte Sedat Ergin de üye oldu. Evlilik kurumu bütün irrasyonalitesine rağmen dimdik ayakta kalırken bazı dergilerde sağlıklı yaşam için ipucu verilen yazılarda ‘Stresinizi azaltın ve evlenin’ tavsiyeleri alt alta verilerek dünya abukluk şaheseri yaratıldı.

10- Sevgili okuyucularım. Yazının sonuna geldiğimde bir de baktım ki onuncu önemli olayı bir türlü bulamıyorum. Pazar günü hava güneşli ve bu yazıyı bir an önce bitirmem gerekiyor. Yazının başına dönüp Top 10 listeyi Top 9 hale getireyim dedim, ama bu açıklama onuncu madde halinde yazıldığı için bu da felsefi bir çıkmaza itti beni. Konu kendi içinde çok karışık hal almaya başladığı için yazıya burada nokta koyuyorum. İyi günler.