Newcastle United’ın genç golcüsü Anthony Gordon bu sezon çıktığı 45 maçta 11 gol, 10 asistlik performans sergilerken hiç sakatlık yaşamadı. Premier Lig’de takımların en çok şikayet ettikleri şey olan sakatlıklar hakkında en çarpıcı açıklama 23 yaşındaki Gordon’dan geldi. Genç oyuncu konuyla ilgili, “Hiç ağırlık antrenmanı yapmıyorum. Kulüpteki diğer oyuncular bunu yapıyor. Oyunum gerçekten buna bağlı değil ve sadece yeterince koştuğumuzu düşünüyorum. Muhtemelen ağırlık çalışmak beni daha güçlü yapardı. Daha hızlı ve daha patlayıcı olurdum ancak daha fazla sakatlık yaşayabilirdim. Benim için bu sonuca değmez” diyor ve devam ediyor:
ESNEME, YOGA VE BUZ BANYOSU TERCiH EDiYOR
“Teknik direktörümüz Eddie Howe ve kulübün performans personeli, spor salonundaki ağırlık kaldırma çalışmalarını bıraktırdığı için mutluyum. Orada olmayı sevmediğimi biliyorlar. Sadece beni iyi hissettiren şeyleri yapmayı seviyorum ve bu sayede hiç sakatlık yaşamadım. Antrenmanlardan önce ve sonra esneme yapıyorum. Çoğunlukla yogayı tercih ediyorum. Buz banyosunu, havuzu ve esneme hareketlerini seviyorum.”
Gordon’un bu sözleri Premier Lig’de ağırlık antrenmanı ve yarattığı sakatlıklarla ilgili uzun süredir devam eden bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.
Şimdi cevaplanması gereken en önemli soru bu işin doğrusunu Anthony Gordon mu yapıyor yoksa diğerleri mi?
KLOPP ‘BiTTi’ DEDi AMA SALAH BiTiRMEYECEK
Liverpool’dan sezon sonu ayrılacağını açıklayan teknik direktör Jürgen Klopp ve Muhammed Salah arasında yaşanan tartışmanın yankıları sürüyor. West Ham ile 2-2 berabere kaldıkları maç sırasında Klopp ve Salah sert bir tartışmaya girerken, araya giren Nunez ikiliyi yatıştırmıştı.
Klopp konuyla ilgili detay vermekten kaçınırken “Soyunma odasında bu konuyu konuştuk ve benim için mesele kapandı, hepsi bu” demişti. Salah ise “Beni konuşturmayın. Konuşursam buralar yangın yerine döner” diyerek konunun uzun süre gündemde kalacağının sinyallerini verdi. Oyuna sonradan girmeyi kendine yediremeyen Salah’ın bu yaz tıpkı Klopp gibi Liverpool’dan ayrılması bekleniyor.
Merseyside derbisinde Everton’a 2-0 kaybeden Liverpool, Premier Lig şampiyonluğunu da tehlikeye soktu. Sezon sonunda kulüpten ayrılacağını açıklayan Klopp hem taraftarları hem futbolseverleri oldukça üzmüştü.
Yaşanan pes peşe sakatlıklara rağmen gençlerin gösterdiği performans ve takımın tüm kulvarlarda elde ettiği başarılar sonrası görüşler Klopp’un muhteşem bir vedaya imza atacağı yönündeydi. Ancak önce Lig Kupası ardından UEFA Avrupa Ligi’nden eleniş tüm gözleri Premier Lig şampiyonluğuna çevirmişti. Orada da benzer tablo devam edince beklenen muhteşem veda hüzünlü bir ayrılığa doğru ilerliyor.
KLOPP'UN YERİNİ BİR GUARDIOLA TAKİPÇİSİ Mİ ALACAK?
Klopp sonrası yeni dönemde Liverpool’u kimin çalıştıracağı şimdiden merak konusu. Taraftarlar Bayer Leverkusen ile destansı bir şampiyonluğa imza atan eski oyuncuları Xabi Alonso’yu takımın başında görmek istiyor. Kulübün Amerikalı sahipleri ise çok farklı bir isim üstün de duruyor o da; Feyenoord teknik direktörü Arne Slot...
Hollandalı teknik adamın en büyük özelliği ise sıkı bir Guardiola takipçisi olması. Hem oyun felsefesi hem de sahadaki duruşuyla ondan esinleniyor. Sahadaki hamleleri de skor ne olursa olsun onun cesaretinin en önemli göstergelerinden.
144 MAÇTA 2.13 PUAN ORTALAMASI
2021-22 sezonunun başında Feyenoord’un başına geçen 45 yaşındaki teknik direktör, kırmızı beyazlı ekibin başında çıktığı 144 karşılaşmada 2.13 puan ortalaması tutturdu. Arne Slot, Feyenoord ile geçen sezonu ligde şampiyon olarak tamamlarken, 2023-24 sezonunda da takımı ile Hollanda Kupası’nı ka zanma başarısı gösterdi.
Beşiktaş’ın kazandığı haftada Kayseri deplasmanından 3 puanla dönmek üçüncülük adına Trabzonspor için son derece önemliydi. Abdullah Avcı’nın takımı topa sürekli sahip olmak yerine hızlı ve uzun toplarla etkili olmaya çalıştı. Kayserispor daha çok topa sahip olan taraf gibi gözükse de onlar da bal yapmayan arı misali üretkenlikten uzak bir görüntü içerisindeydi.
Trabzonspor hücumda Onuachu’nun yokluğunu fazlasıyla arıyor. Dün özelinde Enis Destan ilk defa çok iyi bir pivot forvet performansı sergiledi. Çok şık bir kafa vuruşuyla perdeyi açan Enis, 58’de kaleci Uğurcan’ın uzun topunu kafayla Pepe’ye indirerek ikinci golün asistini yaptı. Enis böylece Süper Lig kariyerinde ilk kez bir maçta 1 gol, 1 asist yapmış oldu.
SAVUNMA iYi, HÜCUM VASAT
Pepe'nin, golü kadar serbest adam rolünde iyi işler yapmaya devam etmesi gelecek sezonun Trabzonspor’u adına son derece önemliydi. Takım savunmasında her hafta üstüne koyan bir Trabzonspor olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hücumdaki üretkenlik konusunda hâlâ istenen seviyede değiller. Kayserispor karşısında da bunu fazlasıyla hissettirdiler. Sezonun kalan bölümünde savunma olarak daha iyi bir Trabzonspor göreceğimizden kuşkum yok ama sonuca gitme konusunda aynı şeyleri söylememiz pek mümkün değil. Bakalım kalan haftalar hücumda daha farklı bir Trabzonspor görebilecek miyiz?
2002-2008 yılları arasında Fransa Ligi deyince akla ilk gelen takım Olympique Lyon’dan başkası değildi. O yıllarda üst üste 7 Fransa 1. Ligi şampiyonluğu, 1 Fransa kupası ve 1 Fransa Lig Kupası kazanan kulüp, sonrasında tam anlamıyla bir çöküş dönemi içine girdi ve Fransa’da PSG dönemi başladı.
Üst üste gelen şampiyonluklar ve maddi anlamdaki gücüyle PSG ligi domine ederken, Lyon şimdilerde teknik direktör Pierre Sage ile o özlenen dönemlere dönüş sinyalleri vermeye başladı. Sezon başında 7 maçta sadece 1 galibiyet alan Fabio Grosso ile yollarını ayıran kulüp, yerine getirdiği Sage ile beklenmedik bir çıkış yakaladı. 17 lig maçında 11 galibiyet elde eden Sage, takımı son sıradan alıp 7. basamağa yükseltmekle kalmadı Fransa Kupası’nda da finale taşıdı. Kariyeri boyunca scout, sportif direktör, altyapı antrenörü ve gençlik gelişim koordinatörü olarak çeşitli görevler yapan 44 yaşındaki Sage, Lyon tarihindeki en yüksek galibiyet yüzdesini (%64.7) yakalayan isim oldu.
GERi DÖNÜŞ DEYiNCE SAGE
Fransız teknik adamın bu sezon alametifarikalarından biri de pes etmeyen bir Lyon’u ortaya çıkarması oldu. Lyon bu sezon geriye düştüğü 6 maçta da unutulmaz geri dönüşlere imza atarak sahadan galibiyetlerle ayrıldı. Son oynadıkları Brest maçını 3-1’den 4-3’e getirmeleri Fransa’da 44 yaşındaki Sage’ye olan ilgiyi daha da artırdı. Onun gelişiyle birlikte, geriye düşse de asla pes etmeyen bir Lyon oluştu. Bu ruh tribünlere de yansıdı. Artık her maç taraftarın gücünü de arkasına alarak daha istekle oynayan bir Lyon görmek mümkün.
SAHADA ROCK STARLAR GÖRMEK iSTiYOR
Pierre Sage takımına daha modern ve agresif bir futbol oynatırken sahada çello değil elektro gitar çalan oyuncular görmek istiyor. Bu mantalite akla ilk olarak Jürgen Klopp’u getirse de Sage tam bir Pep Guardiola ve Marcelo Bielsa hayranı. ‘Konumsal oyun’ Sage’nin olmazsa olmazı. Elde ettiği şansı iyi değerlendiren ve temmuz ayında Pro lisansına kavuşacak olan Sage için işler yavaş başladı ancak oyun tarzı kadro tarafından hemen benimsendi.
KOLEKTiF ÇALIŞMA VE ÖZGÜRLÜK
Sage, Lyon’un eski teknik direktörleri Laurent Blanc’ın temkinli yaklaşımından ve Fabio Grosso’nun belirsizliğinden çok daha fazlasına sahip. Teknik direktör olarak açık sözlü bir liderden ziyade ciddi bir taktikçi, bir konuşmacıdan çok inşa edici. Takımlarını kolektif çalışma, yoğunluk ve aynı zamanda yaratıcı özgürlük üzerine kurgulayan Sage, Lyon’da yeni bir çağın başlangıcı olacak mı hep birlikte göreceğiz.
Avrupa’nın önemli liglerinde şampiyonluk yarışı tüm hızıyla sürerken kulüpler gelecek sezonun transfer planlamalarına şimdiden başladı. Özellikle Almanya ve Fransa başta olmak üzere pek çok ligde flaş isimler şimdiden transfer listelerinde üst sıralarda yer alıyor. Leverkusen kulübünün transferde tüm gözlerin çevrileceği ilk takım olacağını şimdiden söylemek mümkün. Elbette kulüplerin bu yaz yapacağı transferlerde kıstas alacağı bir nokta daha olacak; o da Avrupa Futbol Şampiyonası... Bakalım bu yaz manşetleri en çok süsleyecek isimler kimler olacak?
DEVLERİN GÖZÜ BU TAKIMDA
Bu sezon teknik direktöründen tutun kadrodaki tüm oyuncularına kadar gözlerin en çok üzerinde olduğu takım kuşkusuz Bayer Leverkusen’den başkası değil. Xabi Alonso, başta Liverpool olmak üzere pek çok önemli kulübün ilk sırasında yer alıyor. Takımın 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Florian Wirtz’in piyasa değeri şimdiden 110 milyon Euro’ya ulaştı. Takımın stoperleri Tapsoba, Hincapie ve Tah için istenen bedel en az 40 milyon Euro.
BEDELSİZ GELMİŞTİ, ŞİMDİ 40 MİLYON EURO
Benfica’dan bedelsiz alınan sol bek Grimaldo’nun şu anki değeri 35 milyon Euro. Manchester City’nin 2019’da 380 bin Euro’ya Celtic’e sattığı ve sadece 2 yıl sonra 10 milyon Euro’ya Leverku sen’e imza atan sağ bek Frimpong’un şimdilerde değeri 50 milyon Euro’ya çıktı. Genç oyuncuyu isteyenler arasında Bayern Münih ve Manchester United yer alıyor. Takımın golcüsü Boniface için sıraya giren takımlar.
ÇETİNKAYA 100 MİLYON EUROLUK TRANSFERE HAZIRLANIYOR
Sporting forması giyen golcü oyuncu Viktor Gyökeres için şimdiden istenen bonservis bedeli 100 milyon Euro. Oyuncunun menajeri ise yakından tanıdığımız bir isim olan Hasan Çetinkaya. Son olarak Sporting-Ben fica maçı öncesi kulüp yetkilileriyle görüşmeye giden Çetinkaya transfer konusunda bilgi alışverişinde bulundu. Futbola İsveç’te başlayan ardından Brighton, St.Pauli ve Coventry formaları giyen 25 yaşındaki oyuncu Sporting ile bu sezon 42 maçta 36 gol,15 asistlik performans gösterdi. Sporting’in yakından takip edilen diğer isimleri ise takımın stoperleri Diomande ve Inacio. Portekiz ekibinin bu iki oyuncudan beklentisi de en az 100 milyon Euro.
Belçika futbolu, normal sezonun son gününde WesterloGenk maçında yaşanan şike skandalıyla sarsıldı. Her iki taraf için de bir puanın yeterli olduğu karşılaşma 1-1 sona erdi. Bu skorla Westerlo küme düşme hattından kurtulurken, Genk ise 6. sırada yer alarak Play-Off’a kalmayı garantiledi.
Konuk takımın 71. dakikada Baah’ın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kaldığı maçta ilk gol ev sahibinden geldi. Westerlo’nun Başakşehir’den kiraladığı Ravil Tagir, takımını 1-0 öne geçirdi. 86’da Heynen, Genk’in beraberlik golünü attı. Bu golün ardından takımlar top çevirerek zaman geçirirken, iki ekipten bazı oyuncuların el sıkıştığı ekranlara yansıdı. Genk Menajeri Wouter Vrancken’in kenarda gülerek izlediği bu manzara karşısında hakem Lawrence Visse’nin büyük şaşkınlık yaşadığı görüldü.
TEKNiK DiREKTÖR ANINDA KOVULDU
Maçın ardından Westerlo Yönetim Kurulu, teknik direktör Rik De Mil’in görevden alındığını duyurdu. Kulüpten yapılan açıklama ise bir hayli anlamlıydı:
“Kulüp, teknik antrenör Rik De Mil ile olan sözleşmeyi derhal feshetti. Uzun vadeli işbirliğini göz önünde bulundurmamıza rağmen bu kararı vermeyi gerekli gördük. Kulüp olarak bu önlemi almak zorunda kalmaktan üzüntü duyuyoruz ancak değerlerimiz sorgulanamaz. Rik’e performansı ve özverisi için teşekkür ediyor, gelecekte de başarılar diliyoruz.”
WESTERLO’DA ÇOK SAYIDA TANIDIK iSiM VAR
Belçika basını, savcılığın bu maçla ilgili rapor hazırladığını ve soruşturma başlatılmasının beklendiğini yazdı. Hatta iddialara göre savcılığın Vrancken ve De Mil için meslekten uzaklaştırma talep ettiği, ayrıca sahada bulunan 21 oyuncuya da 1.000’er Euro para cezası verebileceği belirtildi. Genk ve Westerlo kulüplerinin de 10’ar bin Euro para cezası ödemek zorunda kalabileceği de iddialar arasında.
İkinci başkanlığını Hasan Çetinkaya’nın yaptığı Westerlo’da, Ravil Tagir’in yanı sıra Sinan Bolat, Emin Bayram, Doğucan Haspolat ve geçmişte Türkiye’de forma giyen Roman Neustadter, Nacer Chadli, Erdon Daci ve Allahyar Sayyadmanesh de forma giyiyor.
Bayer Leverkusen bu sezon futbol dünyasında sürpriz üstüne sürpriz yapmaya devam ediyor. Elbette bunda en büyük pay yeşil sahalardaki başarılı futbolculuğu sonrası teknik adamlıkta da rüştünü görkemli bir şekilde ispatlayan Xabi Alonso’ya ait. Arsene Wenger’in ‘Yenilmez Arsenal’ine ait rekoru kırmaya çok yakınlar.
Tüm kulvarlarda 38 maçtır kaybetmiyorlar. Bundesliga’da Bayern Münih’in 11 yıllık hegomanyasına demir bir yumruk indirmeye hazırlanan Leverkusen diğer yandan da UEFA Avrupa Ligi’nde çeyrek finalde ve orada da kupanın en büyük adayı durumunda. Takımda 16 gol, 8 asistlik katkı yapan Nijeryalı santrfor Victor Boniface ve 11 gol, 17 asistle oynayan Alman on numara Florian Wirtz öne çıkan isimler. Ancak iki isim daha var ki, onlar bu sezon mevkilerinin en iyileri...
48 GOLÜN ALTINDA ONLARIN iMZASI VAR
İlki sezon başı Benfica’dan bedelsiz alınan İspanyol sol bek Alejandro Grimaldo. Bu sezon 11 gol, 15 asistle oynayan 28 yaşındaki futbolcu, enerjisiyle ve oyuna kattığı akılla Leverkusen’in olmazsa olmazlarından. Şu anki değeri 35 milyon Euro.
Bir diğeri de Manchester City’nin 2019’da 380 bin Euro’ya Celtic’e sattığı ve sadece 2 yıl sonra 10 milyon Euro’ya Leverkusen’e imza atan Hollandalı sağ bek Jeremie Frimpong.
Şimdilerde değeri 50 milyon Euro’ya çıkan 23 yaşındaki oyuncuyu isteyenler arasında Bayern Münih ve Manchester United yer alıyor.
MEVKiLERiNiN EN iYi OYUNCULARI
İkili, bu sezon daha şimdiden Leverkusen’e toplam 48 gollük katkı sağladı. Avrupa’da da bu ikilinin mevkilerinde onlardan daha fazla katkı sağlayan oyuncu yok. Liverpool’un Trent Alexander-Arnold ve Andrew Robertson ile bir dönem yakaladığı havayı şimdilerde Leverkusen’in onlarla yakaladığını söyleyebiliriz.
Duran toplar modern futbolun en önemli unsurlarından biri haline geldi. Öyle ki eskilerin deyimiyle bu ölü toplar takımlara artık hayat veriyor. Dünyanın en iyi teknik adamları da ekiplerine bu organizasyonlara özel olarak çalışan antrenörleri eklemeye devam ediyor. Onlar sadece birer yardımcıdan ibaret değil aynı zamanda organize ‘kaos’un koreografları. Bunun en güzel örneklerinden birini 10 Mart’ta oynanan ve 1-1 sona eren Liverpool- Manchester City maçında izledik. Kevin De Bruyne’nin kullandığı kornerde Nathan Ake rakibini perdeleyerek John Stones’a alan açtı ve golü atmasını sağladı.
Manchester City’nin bu golünde bir basketbol seti izledik adeta. Bu setlerin arkasındaki kişiler ise duran top antrenörleri Carlos Vicens ve Jack Wilson. Bu sezon duran top organizasyonları sayesinde 11 gol bulan City, bu alanda Premier Lig’in en başarılı 5. takımı durumunda.
ARSENAL EN İYİSİNİ CITY'DEN KAPTI
Arsenal, bu sezon Premier Lig’deki en iyi duran top takımı olarak ilk sırada yer alıyor. Topçular, özel çalışılmış organizasyonlar sayesinde 18 gol attılar. Onların bu alandaki dehası ise Nicolas Jover. 2019’da girdiği Manchester City’de iki yıl çalışan Jover, kendisini yakından tanıyan teknik direktör Mikel Arteta’nın teklifi üzerine 2021 yazında Arsenal’e transfer oldu.
Jover’in duran toplardan attırdığı goller Arteta’nın Arsenal’i yeniden şampiyonluğun en büyük adaylarından biri haline getirmesinde önemli rol oynadı.
ASTON VILLA'NIN KALBİ MACPHEE
Austin MacPhee için Aston Villa Teknik Direktörü Unai Emery’nin gizli silahı dersek abartmış olmayız. Emery’nin takımının tüm duran top organizasyonlarının yüzde 80’inden o sorumlu. Dean Smith ve Steven Gerrard takımdan ayrıldı ancak MacPhee, teknik direktörlüğe kim gelirse gelsin Villa’nın kalbi olmaya devam ediyor. Bu sezon 12 golde deneyimli antrenör MacPhee’nin çizdiği organizasyonların imzası var.
SÜRPRİZİ EVERTON YAPTI
