Paylaş
Bu özlemin ve lige beklenen başlangıcı yapamamanın verdiği hırs ve istek ilk dakikadan itibaren herşeyiyle hissedildi Arena’da. Tabi bu arzulu başlangıcı sadece “Başlangıç Özlemi”ne bağlamak doğru olmaz. Orta sahadaki köklü değişiklik bu etkili başlangıcın bir parçasıydı. Emre-Engin ve Amrabat üçlüsü çabuk ve hızlı oynama isteği ile Galatasaray’ın ilk çeyrekte maça hakim olmasını sağladı. Ama herşeyi değiştiren yenilen gol oldu. Antalyaspor’un ilk ciddi kontraatağında golü bulması tabelayı değiştirmekten öteye geçerek Galatasaray orta sahasını kilitledi, hatta oyunu dengeledi.
Maç berabere giderken Amrabat-Emre-Engin ile rahat oynayan Galatasaray, mağlup duruma düşünce özellikle bu oyuncuların üzerine baskı olarak geri döndü. Çünkü hem skor olarak önde oynayan hem de direnci artan Antalyaspor kendi alanını daha iyi kapatmaya ve daha dirençli mücadele etmeye başlayınca Galatasaray işlevsiz hale geldi. Bu kilitlenmeyi çözecek adam ise Selçuk’tu ve yoktu. Hoş biraz sıkıntı yaşamanın bir sebebi de Burak’ın normalde çok rahat atacağı golleri atamamasıydı. İkinci yarı alınabilecek bütün riskleri alan Fatih Hoca golü geçte olsa buldu..
Sorunlara Terim etkisi
GALATASARAY kadrosu rakibi sürklase edebilecek kadar güçlü bir yapıya sahipken, aynı zamanda karşısında sert ve agresif oynayan bir rakip görünce eli kolu bağlanacak kadar hassas. Fakat bu sene sorun bireysel değil. Takımın ve hocanın havasının iyi olmadığı çok belli. Bu durumu değiştirecek adam Fatih Hoca ama o da öyle bir hamle yaptı ki sorunların daha da derinleşmesini sağladı. Yapılacak tek şey var. Fatih hocanın takıma daha fazla vakit ayırması. Ama o da zamanını Milli Takım ile paylaşmak zorunda!..
MAÇIN İYİSİ
Gol attı, oyunu organize etti, defansa yardım etti. Tita.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Kalitesine yakışmayacak goller kaçıran Burak Yılmaz.
HAKEM
İlk yarı bazı kararlarında tutarsızdı. Sonuca etkisi yoktu ama iyi değildi.
Paylaş