Paylaş
Dar kadrosu bir de sakatlıklar silsilesiyle darbe yiyen Galatasaray, kendi liginde problemler yaşayan ve sarı kırmızılılar kadar olmasa da kadrosunda eksikleri yedeklerle yamayan rakibinin karşısına tedbirli çıktı.
İlk 9 dakika topu kendi yarı sahasında gezdirmek zorunda kalırken kendisinden daha tedbirli rakibini zorlayacak bir hamle yapamadı.
9’uncu dakikada Rodrigues’in uzaktan şutunu Nübel’in savuşturmasıyla 45’inci dakikada Eren’in topu kale ağzında Nübel’e nişanlaması arasında geçen sürede rakibini kıramadı, hatta esnetemedi bile.
Buna karşılık Schalke, Galatasaray defansını birden fazla pozisyonda ortadan yarmayı başardı, müthiş etkili oynayan Konoplyanka tarafından epeyce zorlandı.
Fatih Terim bu ara topların yarattığı tehdit karşısında Donk’u bir kademe geri çekerek yama yapmak zorunda kaldı... Kanatlardan istediği verimi alamayan, oyunu rakip sahaya yıkıp rahat ettiği baskıyı kuramayan Galatasaray büyük ölçüde rakibin belirlediği tempoya mahkûm oynadı.
İkinci yarıda da Galatasaray’ın oyunun hücum tarafındaki sıkıntılarının, kısırlığının devam ettiğini gözlemledik; buna karşılık Schalke daha tehditkâr şekilde yürüdü üstüne sarı kırmızıların.
90 dakikanın sonunda bir zafer elde edilemezken, cepte kalan 1 puana teselli olarak bakanların daha gerçekçi oldukları söylenebilir.
Özetle ne zafer, ne hezimet...
BAŞKA BİR OZAN MÜMKÜN MÜ?
G.SARAY’ın genç savunmacısı Ozan Kabak, Şampiyonlar Ligi performansıyla da gurur verdi. Bir futbol bilmecesi olarak “Başka bir Ozan mümkün mü?” sorusunu ortaya atmak istesem ve “Defansif orta saha elemanı olarak oynayabilir mi?” desem?.. İlk yarıda Donk’un savunmanın göbeğine yardıma gelmesinin ardından dönem dönem ileri çıkışlarda cesaret bulması, oyunun hücum hattına destek verme çabası ve bu konularda başarılı olabileceği sinyalleri verdi. Kumaşında iyi bir defansif orta saha oyuncusu var sanki. Bilmem yanlıyor muyum?
Paylaş