Paylaş
Sakatlıklar ve “kafa karışıklıkları” üstüne mali kriz gölgesi düşmüş G.Saray’ın kadrosunu direkt etkilemişti. Geçen hafta kahraman mertebesine erişen Eren sezonun gol üretim merkezi Gomis’i kesmişti, Britanya yoluna çıkmaya hazırlanan Ndiaye yoktu, Fernando sakattı.
Osmanlı oyunun büyük bölümünde kompakt şekilde mücadele etti, G.Saray’ın “olası” hücum organizasyonlarını erken uyarı sistemiyle çözdü.
Bıkkınlık verici pas hatalarıyla, top kayıplarıyla ve kale ağzından biri Tolga, biri Feghouli’yle kaçırdığı mutlak gol pozisyonlarıyla ev sahibi takım da misafirine kolaylık sağladı. 37’de Yasin’in ortasında Eren’in kafayla indirmesi ve Feghouli’nin golü bulmasının değeri dakikalar ilerledikçe daha da iyi anlaşıldı. İkinci yarıda Osmanlıspor baskı kurdu net pozisyon üretemese de pozisyon kovaladı, en azından G.Saray’a sıkıntı verdi, daralttı.
EREN FAYDALI AMA...
Elbette G.Saray bu baskıyı kırıp karşı baskı kurdu, net pozisyonlar da yakaladı ama son vuruş beceriksizlikleri, Karcemarskas’ın performansı derken kalite bakımından vasatı bile tutturamayan maç aktı geçti.
İlk yarıda ısınmaya gönderilen Gomis’in 80’de girmesi bile yeterliydi. Eren faydalı, daha da faydalı olacak ama sepetle, küfeyle gol atmasının ötesinde fayda sağlayan Gomis’i kesecek kadar değil. Nitekim maç boyu yapılamayanı (topu doğru takip, yerinde ayak koymak vb.) yaptı ve son anda G.Saray’a derin nefes aldırdı. Helal olsun!
MAÇIN ADAMI: GOMIS
GOMIS, rakip defansın ötesinde dedikodularla, yalan haberlerle ve yedek kulübesi psikolojisiyle de mücadele ederek attı golünü. Sağlam karakter, sağlam golcü dediğin böyle olur...
Paylaş