Yüksek tempoda ve dostça

Bosna Hersek’in hem kaliteli hem de uzun zamandır beraber oynayan futbolculardan kurulu olması, bizim için çok faydalı bir maç olmasını sağladı.

Haberin Devamı

SON derece iyi bir hazırlık maçıydı. Rakip Bosna Hersek’in hem kaliteli hem de uzun zamandır beraber oynayan oyunculardan kurulu olması, bizim için de seviye belirleme ve kapasite zorlama açısından faydalı bir maç olmasını sağladı. İlk yarıda iyi yaptığımız ve yapamadığımız işler vardı. En doğru yaptığımız iş bol şut atmaktı.

Özelikle Hakan ile denediğimiz ve her maç mutlaka daha fazla kullanmamız gereken bir özelliğimiz bu. Ayrıca, Hakan’ı da daha etkin hale getirmenin de başlıca şartı. Orta sahadaki yardımlaşma, basit ve öne oyun da bizi daha etkin hale getirdi. Okay Yokuşlu, İspanya’ya transfer olduktan sonra farklı bir kimliğe bürünmüş. Özgüveni yükselmiş, rahatlamış ve ondan bekleneni karşılamaya daha fazla yakın.

Savunmada Çağlar her ne kadar sert, çabuk ve hava hakimiyeti iyiyse de hata yapma potansiyeli yüksek bir oyuncu. Hata olur elbette ama kritik ve basit hata yapmak, bu seviyede kabul edilir değil. İlk yarıda Cengiz ve Oğuzhan da sahada varlıklarını hissettirdi. Sadece Enes bu kategorinin ve takımın dışında bir oyun oynadı.


YAPMA ENES...
Enes’in durumu gerçekten şaşırtıcı. Uzun sayılabilecek süredir yurt dışında oynayan bir oyuncunun futbolunda daha fazla gelişim göstermesi gerekirdi. Harika bir fiziği var ama sahadaki hali bize 2 şeyi anlatıyor.

Ya ‘Ben bu kadarım ve daha fazlasını beklemeyin’ ya da benim ‘Milli takıma ihtiyacım yok, ben yurt dışında rahatım...’

Her ikisi de Enes için tehlikeli ve büyük beklentimizin olduğu bir oyuncu için üzücü.


BİZİM EN BÜYÜK SİLAHIMIZ ENERJİMİZ
MİLLİ takımda bazı bölgelerde kalite eksiği olduğu ortada. Bu eksiklik bizi zorlayan ve maçı koparmamızı erteleyen koca bir engel.

En büyük artımız enerjimiz.

Eksiğimizi çok koşmak ve mücadele ederek kapatıyoruz ve daha fazlasını yapabiliriz. Dolayısı ile maçları yüksek tempoda oynamak ve tempoyu düşürmemek bizim silahımız olmalı.


MİLLİ TAKIMDA EN KRİTİK ROL HAKAN'DA
MİLLİ takımda en kritik rol Hakan Çalhanoğlu’nda. Top ayağına geldiğinde kendi hızı yerine, topu çabuk ve hızlı kullanmaya başladığında başka bir takıma döneriz.

Çünkü, bizde topu iki oyuncu kullanıyor. Oğuzhan ve Hakan. Oğuzhan zaten topu öne çabuk oynamayı seven bir oyuncu olduğu için Hakan burada bazen pozisyonun kaybolmasına sebep oluyor.

İlk yarı savunma yapan milli takım, ikinci yarı Edin Visca’nın çıkmasıyla bildiğimiz hücumcu görüntüsüne döndü. Ömer Bayram’a tavsiyem; bindirmelerde sadece orta yapmayı düşünmemesi. Gol atmak ve pozisyona girmek için savunma arkasına ve arasına da koşular yapmalı. Çünkü, temposu ve kuvveti iyi bir oyuncu ama onu farklı yapacak olan girdiği kademeler değil yaptığı bindirmeler ve girdiği pozisyonlar olacaktır. Milli takımda formayı aldı ama Galatasaray’da oynayabilmesinin şartı yapacağı ekstra işler olacak.

Önemli Rusya maçı öncesi iyi bir hazırlık maçı oldu. Biz hep bu tür maçlar oynayacağız ve buna alışmamız lazım. Çok isteyen, zorlayan ama sonuç almakta sıkıntı yaşayan ve yaşayacak bir ekibiz.


MAÇIN ADAMI: Okay

Yazarın Tüm Yazıları