Paylaş
Kabul etmek gerekir ki Athletic Bilbao, Fenerbahçe’den daha güçlü bir takım. Böyle bir rakibe karşı ilk yapmanız gereken; çok iyi mücadele etmek, sabırlı oynamak ve bireysel hata yapmamak. Fenerbahçe yüksek mücadele gücüyle başladı ancak Samet’in bireysel hatasıyla 1-0 geriye düştü.
MOURiNHO NEDEN BU KADAR ISRAR EDiYOR?
İnaki Williams’ın birinci golünden sonra moral olarak da düşen Fenerbahçe, son derece iyi organize olan Athletic Bilbao karşısında ne akan oyunda ne de duran toplarda rakip kalede etkili olamadı. Sarı lacivertli temsilcimizin hücumda bu kadar yetersiz kalmasının sebebi, Youssef En-Nesyri rakip savunmaları zorlayan bir oyuncu asla değil. Pasör değil, hızlı değil, dribblingi yok. Szymanski de bağlantı oyuncusu değil. Gol tehdidi yok.
Bir şeyler yapıyormuş gibi görünen Allan Saint-Maximin ise çok top kaybı yapıyor. Attığı pasların yarısı rakibe. Şut atmadan pozisyona girmeden “0” gol beklentisiyle oynadı aldığı sürede. İsmail-Amrabat Szmansyki orta sahasından yaratıcılık beklemek mümkün mü? Değil. Hal böyle olunca Amrabat sürekli uzun top atmak zorunda kaldı.
Jose Mourinho gibi büyük kariyere sahip, dağ gibi tecrübesi olan bir teknik adam Samet, En-Nesyri ve Szmansyki’de neden bu kadar ısrar ediyor? Anlamak mümkün değil.
Sıradaki Avrupa maçı Lyon ile. Fenerbahçe, Fransız temsilcisini yenemezse bu ligden çıkma şansını da iyice zora sokar.
Paylaş