Paylaş
Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi eziyeti dün gece yine bir hezimet ile sona erdi. Ne yazık ki ekranları başındaki futbolseverler dün geceyi içleri acıyarak seyretmek durumunda kaldılar. Maç kaybedebilirsin, farklı da yenilebilirsin. Bunlar futbolda var ancak futbolun doğasında olmayan şey rakip ve koşullar ne olursa olsun sahaya adeta yenilgiyi bu kadar peşinen kabul ederek çıkmak.
Dortmund’un grupta iddiası kalmamış. Tribünde seyircisi de yok. Formalite maçı oynuyorlar ve adamlar kendilerini sıkmadı. Bıraktım puanı, prestiji; dünkü maçta galibiyetin mevcut kur ile karşılığı 2.8 milyon Euro. Yani 43 milyon TL.
KENAN VE NECİP NEDEN İLK 11'DE?
Bir başka anlaşılmaz konu: Dortmund maçı salı gecesi, bir sonraki Kayseri maçıpazar akşamı. Yani 5 gün var. Ligde zaten havluyu atmışsın lider ile aradaki puan farkı 18! Neden Dortmund maçına elindeki en güçlü kadroyla çıkmazsın? Neden sezon başından beri hiçbir varlık gösteremeyen Kenan ilk 11’de ve Ghezzal otururken sağ açık oynuyor? Bu ısrar niçin?
Rosier yedek otururken asla sağ bekte başarılı olamamış bir Necip neden yine sağ bek başlıyor? Oğuzhan niçin 1 dakika bile süre almıyor?
VIDA'YI NEDEN OYUNA ALMADIN?
VAR çağırmasına rağmen kendisini havuza atlar gibi yere bırakan Dahoud’un pozisyonunu izleyip de penaltı diye ısrar eden Fransız hakem müsveddesi, kademede Montero varken bir de kırmızı gösterdi; facianın kıvılcımını ateşledi. Tamam da Sergen Hoca, hezimet bağıra bağıra geliyor, neden hemen Vida’yı oyuna almak yerine Necip’i stopere çektin? Nitekim Reus parkta yürü gibi ceza sahasında Necip’in sağından atıp solundan geçti, golü attı.
Haaland yükselirken herkes sadece kafasını çevirip baktı. Dünkü hezimetin, son 15 resmi maçtaki acı tablonun sorumlusu kim? Ve son olarak: Beşiktaş, ne zamandan beri böyle peşinen üst üste mağlubiyetleri kabul eden bir takıma dönüştü?
Paylaş