Paylaş
Kavramlarla konuşmayı sevdiği kadar, o kavramların içini boşaltmaya hatta kimi zaman altını oymaya bizim kadar meraklı millet yoktur. Şöyle de denebilir, kavramların dışını beğeniriz, işimize gelmeyince içini değiştirmekte beis görmeyiz.
Evvel ezel böyledir bu. Memleketin yüzünü tamamen asriliğe, başka bir ifadeyle Batı’ya döndüğü kuruluş yıllarında bile, yani modernizm kavramıyla hiçbir sorun yaşanmaması gereken zamanlarda bile, kavramla ilgili derin sıkıntılar yaşanır. Zira bizim modernleşmemiz Batı’nın her tür formunu, kurumunu, hayat tarzını ithal etmek ister ama bir yandan da “yabancılaşma” ya da “bireysellik” gibi unsurları dışarda bırakmak ister. Biçimi sever ama özü ile barışamaz, yine de ısrarcıdır.
Sanatta mesela, modernist eserlerin biçimiyle barışıkken, içeriyle kavga edilir. İşin içine modernist soyutlama girince; yabancılaşmış bilinç, bireyin gelenekten kopuşu, milletten uzaklaşması filan gibi kavramlar peşi sıra geleceğinden sıkıntı büyük olur. O yıllarda moderni millileştirmek için büyük çaba harcanır.
Profesyonellik kavramı da; futbol dünyasının diline pelesenk ettiği, biçim olarak bayıldığı ama özüyle bir türlü barışamadığı bir kavram. Bu kavramı millileştirmedeki ısrarımız hakikaten takdire şayan. Galatasaray’da son günlerde yaşananlara bakmak, profesyonelliği nasıl işimize geldiği gibi kullandığımızı anlamaya yeter.
Hikâyeyi, Fatih Terim’in profesyonelliği ile “milli görev”i arasındaki gerilimden başlattık. Sonra, temel argümanını “profesyonellik” üzerine kuran, her fırsatta bunu yineleyen Galatasaray yönetiminin Fatih Terim’i gönderme biçimini gördük. Terim’in görevine son verildiğini basından ya da kızından öğrenmesi profesyonelliği nasıl millileştirdiğimize ilk şahane örnek oldu.
Yeni teknik direktör Mancini’ye, Juventus maçına çıktığı için teşekkür edilmesi, bu davranışın cesurca diye nitelenmesi de bir diğer örnek. Mancini an itibariyle imzayı atmış, takımın başına geçmemiş miydi? Biz amatör ruhlara iyi gelir de ağzından profesyonelliği düşürmeyen endüstriyel futbol erbaplarının bu romantizmi niye? Hani profesyoneldik?
Sonra, Galatasaray yönetiminin Mancini’yi özel uçakla Juventus maçı için Torino’ya erken gönderme planın nasıl suya düştüğü yazıldı. Federasyon’a Mancini’nin lisansı için başvuran Galatasaray yönetiminin olumsuz yanıt aldığı, zira başvuruda Mancini’nin sağlık raporunun olmadığı, Federasyonun da sağlık raporu gelmeden işlem yapılamayacağını yönetime bildirdiği söylendi. Yönetimin, bir teknik direktörün lisans işlemleri için gerekli prosedürü bilmediğini düşünemeyeceğimize göre, bunu da “Türk işi” bir “Ya tutarsa” profesyonelliği diye okumaktan başka çaremiz kalmıyor.
Hani profesyoneldik?
Yazarın son yazıları |
#01 Ekim 2013 Üç büyüklerin sonuncusu
#28 Eylül 2013 Kabile şefini nasıl seçer?
#24 Eylül 2013 Hepimiz Pluton’uz!
#17 Eylül 2013 Beşiktaşlı Amca
#14 Eylül 2013 Özrü kabahatinden büyük
Paylaş