Latif Onur Uğur’un ‘Tanzimat ve Servet-i Fünun Edebiyatı Okumaları’ kitabını salık vereceğim.
‘Sunuş’ta Türkçe öğretmeni Zeynep Albayrak kitabı tanıtıyor:
“Bu eser, geçmişi anlatmakla kalmıyor; tarihin tozlu raflarında hatırlanmayı bekleyen yaşamlara tüm çıplaklığıyla ayna tutuyor. Ve bunu sade, yalın, arı bir Türkçe ile yapıyor. Nitekim eser bir aydınlatma amacı güdüyor.”
Uğur, ‘Önsöz’de de kitabın oluşumunu kaleme getiriyor.
Ana tanıtma yazıları:
* Romantik Edebiyat ya da Edebiyatta Romantizm
* Edebiyatta Realizm
* Tanzimat Edebiyatı
Uğur, kitabını şöyle tanıtıyor: Bu kitap; Rossini operaları ile koral ve enstrümantal eserlerini dinlemek isteyenlere, yardımcı bilgi ve fotoğraflarının sunulduğu bir kaynak olması amacı ile hazırlanmıştır. İzlenecek bir operanın ne zaman, hangi şartlarda ve nasıl oluşturulduğunun bilinmesi, librettosunu kimin yazdığı, eserin değerlendirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Aynı şekilde ilk sahnelenişi, sonraki sunumları ve güncel yorumları hakkındaki bilgiler de eser geçmişi hakkında kıymetli fikirler verecektir. Fakat bir operanın izlenebilmesi için en önemli bilgi; eserin ne anlattığı yani konusudur. Dramatik, trajik ya da komik unsurlar ancak bu bilgilere göre doğru anlaşılabilir ve değerlendirilebilir.
Bestelenme sırasına göre düzenlenen bu bilgilere fotoğraflar eklenerek sahneleme özelliklerinin (dekor, kostüm, teknik, arka hikayeler vb.) bir kısmı da yansıtılmaya çalışılmıştır. Bazı sahnelemelere ait sanatsal yorumlar da kaynak belirtilerek ve italik harflerle ilgili opera bilgilerinin sonuna eklenmiştir.
Koral ve dini eserlerin ne anlattıklarının anlaşılabilmesi için metinleri Latince ya da İngilizce’den Türkçe’ye çevrilmiş ve ilgili metnin sonunda ek olarak sunulmuştur.
Rossini’nin tüm eserlerinin internet üzerinden bulunmasına yönelik bir “eser arama isimleri” ve “web sitesi adresleri” listesi de çalışmanın sonuna eklenmiştir.
39 opera ve 6 farklı başlıklı esere ait bilgi ve fotoğraflar tüm Rossini severlere yapacakları izleme/dinleme faaliyetlerinde yardımcı olabilmek amacı ile ilgiye sunulmuştur.
TEŞEKKÜR
Klasik Batı müziği ile tanışmamda ve bu alanda ilgi, bilgi, zevk ve kültür sahibi olmamda maddi manevi büyük katkıları olan dünyalar kıymetlisi babam merhum
Ankara’ya gittiğimde bir rehber eşliğinde gezmiştim. Anıtkabir’in yapılışından bugüne kadar tarihini bir kitapta bulabilirsiniz:
Mimari Anılarıyla
Anıtkabir
M.Ömer Arda
Hazırlayan: Y. Mimar Ömer Arda
Editör: Y. Mimar Seda Özen Bilgili
Fotoğraf: Y. Mimar Sena Özfiliz
Arda’nın Önsöz’ünden:
Son günlerde kitaplığımda kadınlara dair kitapları ayrı bir rafa koydum.
Bir kadının kadınların dünyası üzerine yazdıkları, yoğun tahlil gücüyle beni çok etkiledi.
Melda Davran’ın ‘Kalbinin Rotasındaki Kadınlar’ kitabı.
Kısa tanıtımı şöyle:
Birçok yazarın mirasçısı bulunamadığı için kitabı basılamıyor, yasadaki boşluklar yüzünden yazar veya çevirmen unutuluyor.
Hükümetin bu belirsizliğe çare bulmasını hepimiz bekliyoruz.
Kimi mirasçılar da bilmeden bu unutulmaya alet oluyorlar.
Hiç kuşkusuz bu sadece edebiyat dünyasının bir derdi değil, müzik dünyasında da aynı belirsizlik hâkim.
Bazı hukukçular bu kitapların basılmasını uygun görüyorlar, önerdikleri çözüm şu: Belirlenecek telifin bir hesaba yatırılması. Yasal mirasçı ortaya çıkınca bu hesapta biriken paranın kendisine ödenmesi. Bu bana da akla uygun bir çözüm gibi geliyor.
Bazı hukukçuların da mirasçılara yüksek telif almaları yönünde tavsiyeleri oluyor.
Herkes bestselleri hayal ediyor. Müzik dünyasının mirasçıları ise daha da gerçeklikten uzakta.
Somut örnekler vereceğim.
Şirin Pancaroğlu
Harp Sanatçısı
CD’sinin adı:
- A String of Longing
- Seslendirdiği besteciler
- Domenico Scarlatti
- Wilhelm Posse
Kitap dünden bugüne resmî ve gayrı resmî sanat politikalarının etkisini ve sonucunu irdeliyor.
Görsel sanatlara ilişkin bu çalışma hiç kuşkusuz batılılaşma yürüyüşündeki durakları da ortaya koyuyor.
Çalışmanın bakış açısı nedir?
Sanat tarihçisi ve akademisyen Nilüfer Öndin’in kaleme aldığı kitap 1923 – 1950 yılları arasındaki dönemin politik ve kültürel dinamiklerini analiz ederek Türkiye’nin kültürel evrimine dair önemli bir perspektif sunuyor.
Kitap, Cumhuriyet’in ilk yıllarında gerçekleşen önemli değişimleri ve kültür alanındaki dönüşümleri ele alıyor. Bu dönemin aydınları ile sanatçıları arasındaki dinamik ilişkileri açıklığa kavuşturuyor.
Kültür politikalarının nasıl şekillendiğini ve sanatın toplumsal dönüşümdeki rolünü detaylı bir şekilde inceleyen yazar bu politikanın meydana getirdiği sonuçları değerlendirerek, Türk kültürünün bu süreçteki devinimini çeşitli yönleriyle aydınlatıyor.
Cumhuriyet’in doğuşundan itibaren sanat ve kültürün nasıl şekillendiğini, dönemin önemli sanatçılarına odaklanarak onların eserleri ve politik atmosfer arasındaki etkileşimi ele alıyor.
Prof. Dr.
Sağlık ve yemek üzerine konuşmalar, yazılar da cabası.
Çok merak ediyorum; bunların kaçı dikkate alınıyor, kaç lokantada bu bilgiler uygulanıyor?
Artık bütün Türkiye yerel mutfakları da tanıdı. Ramazan Bayramı’nda baklava trafiği beni şaşırttı. Hamur tatlıları üzerine çeşitlemeler yapılırken, sütlü tatlılar pek revaçta değildi. Ramazan ayında pek güllaçtan söz edilmedi.
Dünyada kakao üretiminin azaldığı üzerine haberler beni üzdü.
Ben koyu çikolataları severim. Yüzde doksan dokuza bile zaman zaman iltifat ederim. İkram ettiğim misafirler ağızlarına attıktan beş dakika sonra odayı terk ederler.
Yemekle ilgili kitaplarda sofra adabına değinen yazılar da yer almalı.
Türk kahvesinin yanında mutlaka lokum bulunmalı.
Kafeler açıldı ama çayhanelere pek rastlamıyorum. Oysa çay tiryakileri de seçicidirler. Rahmetli Baki Hoca’mız (