Zindanda 97 gün

Güncelleme Tarihi:

Zindanda 97 gün
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 1999 00:00

Haberin Devamı

İşte HÜRRİYET'in Rus hapishanesinden alıp özgürlüğüne kavuşturduğu milli boksör Ahmet Turan'ın acı öyküsü...

İftiraya uğrayıp, suçsuz yere aç, susuz ve pislik içinde ölüm-kalım mücadelesi veren 18 yaşındaki milli boksörümüz yaşadıklarını bir türlü unutamıyor. Çileli geçen günlerin ardından özgürlüğüne kavuşup, Trabzon'daki ailesine koşan Ahmet'in yanında yalnızca HÜRRİYET vardı.

BOKS Milli Takımı'nın Rusya'da yaptığı kampta küçük yaştaki kıza tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan milli boksör Ahmet Turan'ı Novorossısky'de bulan HÜRRİYET, Avrupa şampiyonumuzu cezaevinden kurtardıktan sonra Türkiye'ye getirip ailesine teslim etti.

VEDA GECESİ ŞOKU

Olay, 14 Haziran'da Novorossısky'de meydana geldi. Yula adındaki bir Rus kızı, milli takım kampındaki 10 boksörümüz arasında bulunan 18 yaşındaki Ahmet Turan'la ilgilenmeye başlar. Ve onunla arkadaşlık kurar. Birlikte şehri gezerler, eğlence yerlerine giderler. Kampın son günü Türk Milli Boks takımı veda gecesi düzenler. Ne olduysa işte bu akşam olur. Şampiyon boksörümüz veda gecesine arkadaşı Yula'yı da davet eder. İki arkadaş, birbirlerine veda ederler. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ahmet Turan, 'Ben dışarda otelin önünde biraz gezip geleyim' diye dışarı çıkar. Yaklaşık 1 saat sonra dönüşünde, otelin içerisinin polis kaynadığını görünce, neye uğradığını şaşırır.

AHMET'SİZ DÖNÜYORLAR

Ahmet, Yula'yı, kapının önünde ağlar vaziyette bulur. Önce, Yula'ya, 'Ne oldu, niye ağlıyorsun?' diye sorar. Ne olduğunu anlayamadan ve beklediği cevabı alamadan, polis tarafından gözaltına alınır. Ve doğruca karakola götürülür. Herkes bu olaya şaşırır. Çünkü Yula, Ahmet'i, 'Bana tecavüz edip, dövdü' diye şikayette bulunmuştur. Olay, kampta bomba etkisi yaratmasına rağmen, kimse kılını kıpırdatmaz. Dönüş hazırlığı başlar, ancak Ahmet yoktur kafilede... Ahmet Turan, 10 yıl hapis cezası ile yargılanacaktı. Bu olay, Türk basınına ‘‘skandal’’ haberleriyle yansıdı. Burada devreye giren HÜRRİYET, bir büyük gazetecilik örneği daha gösterip, üzerine düşeni yerine getirdi. Olayın perde arkasını araştırmak ve gerçeği yerinde görmek için Trabzonspor'un boks şubesi sorumlusu Hacı Yıldız ile birlikte Novorossısky'ye giden arkadaşımız İbrahim Sezen, Türkiye'nin unuttuğu boksörümüzü buldu, konuştu.

UNUTAMIYOR

Gözaltına alındıktan sonra 10 gün Novorossısky'de tutulan Avrupa Şampiyonumuzun HÜRRİYET muhabirini karşısında görünce adeta dili tutuldu. Sevincinden ne diyeceğini şaşırdı. İlk sözleri, 'O, ilk 10 günü unutamıyorum. 2 adımlık bir odada hiç tuvalete çıkmadan durdum. Kimse bana birşey demiyordu. İnsan mıyım, değilmiyim onu bile unutmaya başlamıştım' oldu. Novorossısky'deki Türk işadamı Talat Genç, Novorossısky'nin baş antrenörü boksör Aydın Hurşudov ile olayı takibe koyulduk.

Ahmet Turan'ı suçlayan Yula'nın ailesi bizimle görüşmek istemedi. Oradaki insanların, kendilerine Ahmet'in yalnız olmadığını anlatması üzerine Rus uyruklu aile gerçeği anladı. Ve tutulan avukata, Ahmet'e iftira attıklarını, asıl amaçlarının Ahmet'ten para sızdırmak olduğunu söylediler.

MUCİZE GERÇEKLEŞİYOR

Ve ilk ve çok önemli adım atılmış oldu. Bu belgelendikten sonra Avrupa Şampiyonumuzun kurtuluş umudu artmıştı. Ardından polis şefleri, savcılar, mahkeme başkanı ile avukat durumu görüştü. Türkiye'den ise sadece Boks Federasyonu Başkanı ancak birkaç kez telefonla arayarak yardım etmeye çalışıyordu. Halbuki, Ahmet Turan'ın Trabzon'daki antrenörü Nazım Dalkıran telefonun yanından kalkıp, Ahmet'in babası ile Novorossısky'e gelmişti. Ama en büyük yardımı onun yanına 4 kere gelen Trabzonspor'un Boks Şubesi sorumlusu Hacı Yıldız yapmıştı.

AHMET ARTIK ÖZGÜR

15 Haziran 1999'dan itiraben geçen 97 günlük süre içerisinde işler telefonlarla halledilmeye çalışılmış ama önemli bir adım atılamamıştı. Taa ki, Hacı Yıldız ile birlikte HÜRRİYET devreye girene kadar. Novorossısky'deki heyecan dolu, koşuşturmayla geçen süre içerisinde avukatın olayı çok iyi takip etmesiyle herşey yolunda gitmeye başlamıştı. En önemlisi, Yula'nın Ahmet Turan'dan davacı olması sonucu yapılan adli tıp raporunda, tecavüze uğradığı, darp edildiğine dair hiçbir iz yoktu. Şampiyonumuzun ‘‘olay gecesi aşırı derecede alkollüydü’’ diye kayıtlara geçirilmesine karşın adli tıp raporunda bile hiç alkol almadığı gerçeği de ortaya çıkmıştı. Ailenin de olaydan vazgeçmesi üzerine Ahmet Turan cezaevinden çıktı. Fakat, tahliye kararının yazılması ve pasaportunu alabilmesi için zorunlu olarak o ülkede 1 hafta daha gözetim altında kalmalıydı. Herşey güzel gidiyordu. Fakat Türkiye'den hiçbir yetkili hala ortada yoktu. Sanki Ahmet Turan, bizim Avrupa Şampiyonumuz değildi. Sanki, dünyanın dört bir yanında Türk bayrağını dalgalandıran, 80 kez yurt dışında İstiklal Marşımızı dinleten boksörümüz o değildi...

İŞTE MUTLULUK TABLOSU

Arkadaşımız İbrahim Sezen, şampiyonun evindeki duygulu karşılama anını işte böyle görüntüledi. Evlerinin kapısında babası Fevzi, annesi Selma ve kızkardeşi Özay Turan'ın çığlıkları ile karşılanan Avrupa Şampiyonu boksörümüz Ahmet Turan'ın, sevinçten gözleri doldu. Turan ailesinin fertleri, aylar süren ayrılığın ardından birbirlerine dakikalarca kenetlenip hasret giderdiler. (Fotoğraf: İbrahim SEZEN)

Madalyalarının sayısını bilmiyor

Madalyalarının ve kupalarının sayısını hatırlamadığını söyleyen Ahmet Turan, gencecik yaşamına sayısız başarılar sığdırmış. 1994 yılından 1999 yılına kadar her yıl Türkiye şampiyonu olan Ahmet,

1997'de Makedonya'da Avrupa şampiyonluğuna imza atarak, ilk büyük başarısını elde etti. Yurt içi ve dışında birçok başarıya imza atan boksörümüz, artık özgür. Ancak, kendisine yapılan vefasızlığı unutamıyor.

Teşekkürler HÜRRİYET

Hürriyet'in girişimleri sonucu özgürlüğüne kavuşan Ahmet Turan, ‘‘Bu bir rüya mı?’’ demekten kendini alamadı.

Yine öncü oldu İftiraya kurban gidip, Rusya'da boş yere hapis yatan Avrupa şampiyonu boksörümüz Ahmet Turan'a başta Boks Federasyonu olmak üzere sahip çıkan olmamıştı. Bu duruma oldukça üzülmüştü Ahmet...Hürriyet, gazetecilikteki öncülüğünü bir kez daha gösterip, gerçeği gözler önüne serdi.

Rüyada mıyım? Özgürlüğüne kavuştuğuna hala inanamıyordu. Genç boksörümüz, Türkiye'ye getirirken, araç içerisinde hiç susmuyordu. Hep, 'Sizlere nasıl teşekkür edeceğim bilmiyorum. Dilim tutuluyor, rüya mı görüyorum. Türkiye'ye gidiyoruz değil mi?' diye soruyordu.

Rusça'yı öğrendi

‘Dasvidanya‘

(Allahaısmarladık)

AHMET, konuştukça Trabzonspor Boks Şubesi sorumlusu Hacı Yıldız ve Hürriyet Haber Ajansı muhabiri İbrahim Sezen susuyordu. Ahmet Turan anlattıkça, duygulanıyorduk. 6 saatlik taksi yolculuğu boyunca hep o konuştu. Sıkıntı, acı ve umutsuzluk dolu günleri içerisinde yalnızca bir şeye seviniyordu Ahmet. 'Abi, 97 gün boyunca pratik yaptım ve hiç bilmediğim Rusçayı öğrendim' diyordu. Rusya'dan ayrılırken ise geriye dönüp tek şey söyledi: 'Dasvidanya', 'Allahaısmarladık'



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!