Güncelleme Tarihi:
'CUMHURBAŞKANI OLDUĞUMDA 2 GÜN İÇİNDE OLAĞAN ÜSTÜ HAL KALKACAK'
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Bartın'dan sonra geçtiği Zonguldak'ta Madenci Anıtı önünde halka seslendi. Emeğin başkentinde olduğunu söyleyen İnce, "Az evvel bir arkadaş, 'Her gittiğin yerde uygun bir dörtlük hikaye bir şey anlatıyorsun' dedi. 'Prompter var mı sen nereden biliyorsun?' dedi. 'Yok' dedim. 'O, hemşerimde var' dedim. 'O camdan, ben candan' dedim. 'Ben bu milletin değerlerini biliyorum, o kupon arazilerini' dedim. Değerli Zonguldaklılar hiç canınızı sıkmayın bu iş oldu, maya tuttu. Değişim gerçekleşecek. İyileşmeyen sağlık, iyileşmeyen dış politika, artık yeni doktor gelecek, tedavi edecek" dedi.
İnce, "24 Haziran'da Allah'ın izni, milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olduğumda 2 gün içinde olağanüstü hal kalkacak. Dolayısıyla grev yasağı da kalkacak. Özgür demokratik bir Türkiye. 'Gençlere ne vaat ediyorsun?' diyorlar. Gençlere özgürce tweet atmayı vaat ediyorum, var mı bir diyeceğin? Korkusuzca Cumhurbaşkanını da eleştirecek. 16 senedir Ankara'dayım 14 yıl kirada oturdum son 1,5 senedir bir apartman dairesinde oturuyorum. Helal parayla alınmış evimde oturacağım. Devlet işleri içinse Atatürk'ün kullandığı Çankaya'da oturacağım" diye konuştu.
İnce, yargı bağımsızlığını sağlayacaklarını, mahkemelerin talimatla çalışmayacağını söyleyerek, "Bunu bulduğumuzda yabancı yatırımcı diyecek ki Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye'de güzel şeyler oluyor, Türkiye güvenilir bir ülke. Önce bunu inandıracağız. Sonra Merkez Bankası başkanını, CHP Genel Merkezine çağırmayacağız. Bağımsız olacak o. Ekonomiyle ilgili kurulların başına acaba bu CHP'li mi diye bakmayacağız. İşini biliyor mu buna bakacağız. Mesela bir iş adamı yatırım yapacak. 3 ay sonra mevzuat değişmeyecek. Böyle bir şey olmayacak. Güven veren bir ülke olacağız" dedi.
'ÖZGÜR BİREYLER YETİŞTİRECEĞİZ'
İnce en büyük projesinin huzur olduğunu ve milleti ayırmayacaklarını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Benim projem huzur. Hepimiz bir arada olacağız. Öyle Kürt, Türk, Çerkez ayırmayacağız. 'Tezek, çöplük' diye meydanlarda öyle laflar etmeyeceğim. Cumhurbaşkanı böyle laflar etmeyince millette ona hakaret etmeyecek. İkincisi ise büyüyeceğiz ekonomik olarak. Gelecek seçimleri düşünen siyasetçidir. Gelecek nesilleri düşünen devlet adamıdır. Bugün emekli ablamız bana sordu 'Ne vereceksin emekliye?' 'Önce torunlarına sonra sana vereceğim' dedim. Öyle. Önce torunlara. Çünkü torununa vermezsem o senin gelip emekli maaşını istiyor zaten. Torunun ücretsiz iyi okulda okutacağız. Memlekete hizmet edecek. Bunu başarabiliriz. Bunu yapabiliriz. 1923'te Atatürk bunu nasıl yaptıysa öyle yapabiliriz. Türkiye'yi nasıl kalkındıracağız? Bu ülkenin akıllı çocukları yurt dışına kaçıyor. O kaçışı durduracağız. Türkiye boşa çalışan kasnak gibi. Dünyadaki ilk 100 marka arasında bir tane Türk markası yok. 1 marka yaratacağız. 2 tasarım yapan gençler. 3 teknoloji üreten gençler. Tasarım yapan gencin özgür olması lazım. Özgür birey bunu yapabilir. Böyle kafasında at gözlüğüyle bakan birey yapamaz. Özgür bireyler yetiştireceğiz. Buraya gelerek gençlerle tartışacağım. Milletin önünde. Cumhurbaşkanı olduğumda televizyona gençlerle çıkacağım. Bana ısmarlama sorular değil zor sorular sorun diyeceğim."
CUMHURBAŞKANINA SUİKAST GİRİŞİMİ
Ne zaman seçim olsa suikast iddialarının gündeme geldiğini belirten İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bülent Arınç'ın bir suikast hikayesi vardı biliyorsunuz değil mi? Ne oldu? Palavra. Şimdi de sayın Erdoğan'a suikast varmış. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ya da Cumhurbaşkanını koruyamıyorsa yazıklar olsun. Sorun varsa gençlik kollarını göndereyim ben sorun değil. Bunlar boş laflar. Eğer böyle varsa devletin polisi var. O çocuklar yollarımızı açtılar buraya gelirken. Onlar bu ülkenin devleti, polisi seni koruyamıyor mu? Ama sen yaverlerinin 5 tanesinden 4'ünü Fetöcü seçmişsin be ne yapayım. Doğru seçseydin. Bir de ne zaman seçim yaklaşsa İsrail gündeme geliyor. Filistin'de Müslümanlar katlediliyor, öldürülüyor. İçimiz yanıyor. Peki tamam anladık sen bir şey yapmak istiyorsun. 'İsrail mallarını boykot et' diyorum, 'Olmaz' diyor. 'Mavi Marmara'dan aldığın 20 milyonu geri iade et' diyorum, 'Olmaz' diyor. 'Tohum alma' diyorum, 'Yok alacağım' diyor. 'Petrol taşıma' diyorum, 'Yok taşıyacağım' diyor. Sonra 'Ne yapıyorsun sen Filistin için?' diyorum, 'Miting' diyor. Yani bu neye benziyor biliyor musun? Bu şuna benziyor; Hani bir şair diyor ya 'Hangimiz ne yapmadık bu memleket için. Kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik.' İşte yapılacak iş sonunda mitinge geliyor."
Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)
FOTOĞRAFLI