Ayakkabılar için laboratuvar kontrolü önerisi

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2014 11:17

- Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Akdur: - "Kanserojen aril aminlerle bunları içeren azo-boyarla boyanmış ayakkabıların tüketiciye satılmasını önlenmenin en kestirme yolu, ithal ayakkabıların gümrüklerde, yurt içinde üretilen ayakkabıların ise üretim aşamasında devlet tarafından laboratuvar kontrolünden geçirilerek denetlenmesidir"

Haberin Devamı

ZONGULDAK (AA) - ERDİNÇ AKSOY - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, ithal ve yerli ayakkabıların kanserojen etkiye sahip olup olmadığının ancak laboratuvar testleriyle anlaşılabileceğini söyledi.

Akdur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ayakkabıların üst bölümünde kullanılan doğal ya da suni derilerin "aril aminler" ile bunları içeren "azo-boyar" maddelerle boyanmasının kanserojen etkiye sahip olmalarına yol açtığını savundu.

Sağlık Bakanlığının 1 Mart 1995'te söz konusu kanserojen maddelerin deri, tekstil ve hazır giyim ürünlerinde kullanılmasını yasakladığını anlatan Akdur, "Ayakkabı, deri giysi ya da tekstil ürünlerinde kanserojen maddelerin bulunup bulunmadığının tespiti ancak laboratuvar incelemesiyle olur. Kanserojen aril aminlerle bunları içeren azo-boyarla boyanmış ayakkabıların tüketiciye satılmasını önlenmenin en kestirme yolu ithal ayakkabıların gümrüklerde, yurt içinde üretilen ayakkabıların ise üretim aşamasında devlet tarafından laboratuvar kontrolünden geçirilerek denetlenmesidir" diye konuştu.

Haberin Devamı

Akdur, ayak ağrılarının ihmal edilmemesi, mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini dile getirdi.

- "Suni deri ve plastik malzemeli ayakkabı alınmamalı"

Ayakkabı satın alırken içi ve dışının doğal deriden yapılmış olmasına dikkat edilmesi uyarısında bulunan Akdur, şunları kaydetti:

"Derinin boyasının sağlıklı olması, aril aminlerle bunları içeren azo-boyar maddelerle boyanmaması önemlidir. Kaliteli boyaya sahip ayakkabı, ayaklara ve çoraplara renk bırakmaz. Ayakları herhangi bir yerinden sıkan, vuran ya da ayaktaki kan dolaşımını engelleyen ayakkabı kaliteli değildir. İyi tasarlanmamış ve ölçüleri giyenin ayak ölçülerine uygun olmayan ayakkabılar, topuk, baldır ve bel ağrısıyla çabuk yorulma gibi işlevsel bozukluklara da yol açar. Aynı zamanda mantar, nasır, deri çatlakları, damar hastalığı ve ayakta şekil bozukluğu gibi birçok sağlık sorununa neden olur."

Prof. Dr. Akdur, suni deri ve deriye benzetilmiş plastik malzemeden ayakkabı satın alınmaması gerektiğine işaret ederek, "Doğal malzemeden yapılmayan ayakkabıların ayak terlemesi ve kokusu yanında ayakta pişiklere ve mantar enfeksiyonlarında da ortam hazırlar. Ayakkabı seçerken ekonomiklik, dayanıklılık ve şıklık kadar ayak sağlığına uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır" ifadesini kullandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!