Güncelleme Tarihi:
Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK, (DHA)- ZONGULDAK’ta, 2001'de Biyoloji Öğretmenliği'ni bitirip 3 yıl vekil öğretmenlik yapan 37 yaşındaki Yakup Muzaffer, ataması yapılmayınca Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) maden işçisi oldu. 11 yıldır yerin metrelerce altında kömür kazan Muzaffer, 4 yıl sonra emekli olmayı hayal ediyor.
Evli ve 1 çocuk babası Yakup Muzaffer, 2001'de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) aldığı 78 puan ataması için yeterli olmayan Muzaffer, vekil öğretmenlik başvurusunda bulundu. Bartın'ın Akbaş Köyü'ndeki ilköğretim okulunda 3 yıl vekil öğretmenlik yapan Yakup Muzaffer, bu sürede de ataması yapılmayınca 2006'da TTK'ya alınacak bin 120 işçi için başvuruda bulundu. Kurumu başvuran binlerce kişinin, yaklaşık 4 metre uzunluğundaki maden direği taşıyıp kazma, kürek ve balta sallayarak madenciliğe yatkınlıklarının test edildiği beden gücü sınavını geçen Yakup Muzaffer, noter huzurunda yapılan kura çekilişi sonucu işe girmeye hak kazandı. Madende çalışırken üniversite sınavına girerek Bülent Ecevit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Maden Bölümü'nden mezun olan Yakup Muzaffer, her 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde burukluk yaşıyor.
Mezun olduğunda kendi bıranşı için ayrılan kadro sayısının az olduğunu, KPSS'den en az 90 puanın üzerinde alması gerektiğini belirten Yakup Muzafer, “2006 yılından bu yana TTK'da maden işçisi olarak çalışıyorum. Asıl mesleğim öğretmenlik. 2001 yılında biyoloji öğretmenliği'ni bitirdim. 2006 yılına kadar atanamadım. 2006 yılında TTK'nın işçi alımlarına müracaat ettik. Burası nasip oldu. O zamandan buyana da kazmacı olarak çalışıyorum. Meslek olarak öğretmenliği okuduğumuza göre öyle bir hayalimiz vardı. Ama hayalden öteye gidemedi. Şu anda mesleği yapamamanın burukluğu ilk başlarda vardı ancak şu anda yok. Çünkü artık hayat mücadelesiyle, yaşam kavgasıyla, aile geçimiyle uğraştığımız için öncelik planımız belli" dedi.
Okuldan mezun olduktan sonra yıllarca öğretmen olamadığı için yüreğinde daima burukluk yaşadığını ifade eden Muzaffer, şöyle devam etti:
“Sınavlara girdik. Atanmak için yeterli puanı alamadık. Branş olarak biyoloji öğretmenliği mezunu olduğum için her yıl 15-20 kişi civarında alıyorlar. KPSS'den de çok yüksek puan almam gerekiyordu. Biz de o puanı alamadığımız için atanamadık. Biz de burada ekmek paramızı kazanıyoruz. Sıkıntı yok. Devlete bir şekilde hizmet veriyoruz. Öğretmenlik hayaliyle hizmet verme düşüncesindeydik. Olmadı madenci olarak hizmet veriyoruz."
Öğretmenlerin sadece 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hatırlanmaması gerektiğini vurgulayan Muzaffer, şunları söyledi:
“Atanamayan öğretmenlere de inşallah en kısa sürede atanmayı nasip etsin. Türkiye'de öğretmenler günü bir gün hatırlanmasın. Başka günlerde de hatırlansın. Artık, ‘bugün bırakın öğretmenliği gelin Milli Eğitim Bakanı’ da olun’ deseler o iş bizden geçti. Maden işçiliğinde 11’inci yılımı çalışıyorum. 3 yıl sonra sigorta yaşımı dolduruyorum. 4 yıl sonra nasip olursa emekliliğimi hak ediyorum. Mesai arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. Bana karşı her zaman saygılı davranıyorlar."
FOTOĞRAFLI