IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2015 16:53
YOZGAT HALK SAĞLIĞI MÜDÜRÜ M. AKİF KARAARSLAN, KOAH HASTALIĞININ ÖLÜMLE SONUÇLANAN HASTALIKLAR ARASINDA YER ALDIĞINI SÖYLEDİ
Yozgat Halk Sağlığı Müdürü Dr. M. Akif Karaarslan, tüm dünyada Kronik Obstüktif Akciğer Hastalığının (KOAH) en önemli dördüncü ölüm nedeni olduğunu belirterek, dünyada her yıl 2.74 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
Halk Sağlığı Müdürü Dr. M.Akif Karaarslan, 18 Kasım tarihinin "Dünya KOAH Günü" olduğunu KOAH konusunda farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirtti. Dr. Karaarslan, “Kronik Obstüktif Akciğer Hastalığı(KOAH), ilerleyici ve tam olarak geri dönüşümü olmayan, uzun süredir bronşlarda tıkanmaya neden olan, buna karşılık önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. Gerek kamuoyunun gerekse, sağlık personelinin KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün katılımıyla oluşturulmuş olan “Kronik Obstrüktif Akciğer hastalığına karşı Küresel Girişim Grubu “ tarafından her yıl Kasım ayının 3. Çarşamba günü organize edilen “Dünya KOAH Günü “ etkinlikleri 18 Kasım tarihinde gerçekleştirilmektedir.”dedi.
KOAH’ın daha çok 40 yaş üstü yetişkinlerde görüldüğünü vurgulayan Dr. Karaarslan, “ Dünya Sağlık Örgütüne göre, tüm dünyada KOAH, en önemli dördüncü ölüm nedeni ve her yıl dünyada 2.74 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Türkiye’de ise 5 milyon civarında KOAH’lı hasta bulunduğu ve her yıl bu hastalıktan 26 bin kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. Diğer tip tütün kullanımı (pipo, puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamış olmasına rağmen, sağlıkta eşitsizlik, özellikle biyomas (odun, tezek, kök benzeri yakıt) kullanımına ikincil iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Son yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan ‘fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik’ de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir” dedi.
KOAH’da temel yakınmanın nefes darlığı olduğunu ve buna ek olarak uzun süredir devam eden öksürük, balgam çıkarma ve hışıltılı solunum gibi rahatsızlıklarında yaşandığını vurgulayan Dr. Karaarslan, “ İlerlemiş KOAH’da kilo kaybı, iştahsızlık, anksiyete ve depresyon yakınmaları da sık görülür. KOAH sıklıkla evde ya da hastanede bakım gerektiren alevlenmelerle seyreder. Hastalığın erken dönemlerinde hastaların çoğunda hiçbir yakınma bulunmaz. KOAH’ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp ”nefes ölçüm testini” yaptırması gerekir.”diye konuştu.