Güncelleme Tarihi:
YOZGAT (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınına ilişkin, "İsrail devleti, küstah askerlerine gereken cezayı vermelidir. Mescid-i Aksa'ya dokunmak herkesi yakar" dedi.
Bozdağ, Kadışehri Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Kadışehri İlçe Teşkilatı 5'inci Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, kongrenin hayırlı olmasını temenni etti.
AK Parti'nin diğer partilerden farklı olduğunu belirten Bozdağ, "CHP laf üretir, MHP slogan üretir, AK Parti eser üretir. Hamasette, mangalda kül bırakmazlar. MHP'nin dediklerini dinleseniz, bu memleket şimdiye kadar bin defa bölünmüştü. 'Bölündük, parçalandık, dağıldık, gittik' lafından başka ettikleri bir laf var mı? Yok. 'Falan düşman, filan düşman', içimiz dışımız düşmanla doldu. Onun dışında bir laf var mı? Yok. Ne yapacaksın sen? CHP'ye bak, orada da yok" diye konuştu.
Türkiye'de 30 yıldır devam eden terör meselesine çözüm bulmak, kanı durdurmak, gözyaşını dindirmek ve kardeşliği daha güçlü bir şekilde tesis etmek için gayretle çalıştıklarını ifade eden Bozdağ, barış dilini kalıcı kılmak istediklerini dile getirdi.
Güvenlikçi politikalarla Türkiye'de terör meselesinin çözülemediğine dikkati çeken Bozdağ, "Olağanüstü hal ilan edilmedi mi, edildi. Bütün katı yasalar uygulanmadı mı, uygulandı. Tedbir adına ne varsa alınmadı mı, alındı, peki ne oldu ? Geldiğimiz noktada mesele halloldu mu? Hallolmadı" dedi.
Bozdağ, "Turgut Özal hükümeti" döneminde 5 bin teröristin varlığından bahsedildiğini belirterek, "Rakamları konuştuğumuzda hala aynı rakamlar. Fazlası var, eksiği yok. Bu arada hayatını kaybeden onca şehidimiz var. Onlar da aynı, peki ne oldu? Neticeye baktığınızda acısı var, sıkıntısı var ama terör yine var, bitmemiş, bitirilememiş. O zaman biz diyoruz ki terörü bitirmemiz lazım, kanı durdurmamız lazım, gözyaşını dindirmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Muhalefet partilerinin kafalarında ülkenin bir kısmını siyasetten yok saydığını ileri süren Bozdağ, "Sayın Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız hep ifade ettiler, 'Sayın Bahçeli Yozgat'ta kükrediği gibi Hakkari'de, gidip Şemdinli'de kükrese ya.' Ora memleket değil mi ? Git Şırnak'ta da siyasi propaganda yap. Adam gitmiyor oraya ama AK Parti'nin kadroları hem Şırnak'ta hem Hakkari'de hem ülkenin 780 bin kilometrekarelik her alanında, her yerleşim biriminde siyaset yapıyor" ifadelerini kullandı.
- “AK Parti, Türkiye'nin çimentosudur”
AK Parti'nin Türkiye'nin birleştirici gücü olduğunu belirten Bozdağ, şunları söyledi:
"AK Parti, Türkiye'nin çimentosudur, birleştirendir. AK Parti'yi Türkiye'nin siyasetinden çekip alırsanız Doğu ve Güneydoğu'nun seçim haritasının nasıl bir renge boyanacağını gözünüzün önüne getiriverin. Onun için biz bu ülkeyi bir arada tutan kadrolarız. Buradan da çağrı yapıyorum, kafalarından ülkeyi bazı siyasi partiler siyaseten bölebilir, bazı illerde, bazı bölgeleri, oralarda yaşayanları yok sayabilir ama bu millet, ülkesini siyaseten de başka türlü de bölenlere asla izin ve fırsat vermemiştir, vermeyecektir. Bundan da kimsenin endişesi olmamalıdır."
Çözüm sürecinin ülkenin çözülme süreci olmadığını ifade eden Bozdağ, bu sürecin, Türkiye'nin birliğini, dirliğini, huzurunu, kamu düzenini ve kamu güvenliğinin tesisini kalıcı bir şekilde sağlayarak, ülkenin her tarafında hayatı normale geçirme süreci olduğunun altını çizdi.
Bozdağ, bin yıllık kardeşlik hukukunu yok etmeye çalışanların karşısında siper olmaya çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu ülkenin bayrağının, hukukunun, kudretinin, kuvvetinin her yerde kaim ve daim olması için çalışıyoruz. Onun gayreti, çabası içerisindeyiz ama maalesef başkaları başka şeyler söylüyorlar. Milletimizi tahrik etmek için bu kadar şehidi boşuna mı verdik diye vatandaşımızın, insanımızın acısını sıkıyorlar, acıları gündeme getiriyorlar. Şehitler ölmez, onlar diridir, biz bilmeyiz ama onların yaşadığını Rabbim bilir. Bizim inandığımız kitap Kur'an bunu söylüyor. Onlar Allah indinde nimetlendirilmiş insanlardır, bütün insanlar da onların şefaatine muhtaçtır. Biz şehitlerimizin ruhunu muazzef edecek hiçbir söz bugüne kadar söylemedik, hiçbir işin altına da imza atmadık."
- İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskını
Bozdağ, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınına değinerek, Ümmeti Muhammed'in ilk kıblegahı olan Mescid-i Aksa’ya İsrail askerlerinin postallarıyla girdiklerini, mihrabı kirlettiklerini ve Kur'an-ı Kerim-i yere savurduklarını anımsattı.
Bu saldırılara karşı sesi en güçlü çıkan ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Bozdağ, Cumhurbaşkanı, Başbakan başta olmak üzere hükümetin bu alçakça saldırıyı lanetlediğini dile getirdi.
Mescid-i Aksa'nın sadece Filistinlilerin değil, tüm dünya Müslümanlarının ortak mabedi olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "O mabede yapılacak her saldırı, bütün Müslümanlara yapılmış bir saldırıdır. Oraya yapılacak her aşağılama, bütün Müslümanlara karşı yapılmış bir aşağılamadır. İsrail devleti, küstah askerlerine gereken cezayı vermelidir. Mescid-i Aksa'ya dokunmak herkesi yakar. Bunun farkında değiller ama bir kez daha buradan söylüyoruz; Mescid-i Aksa, bütün dünya Müslümanlarının ortak malıdır, ortak mabedidir, ilk kıblegahıdır. Oraya dönük her alçakça saldırı, bu alçaklığı yapanları vurur ve oraya daha büyük zarar verir" diye konuştu.
- "Bütün dünya sussa biz susmayacağız"
Bozdağ, Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırıya başka ülkelerin sessiz kalmasını eleştirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünya, antisemitizm dediği zaman 'İsrail aleyhine konuşuyorsunuz' diye eleştiriyor, bazı demokratik ülkeler, Batı ülkeleri. Ben şimdi soruyorum, Müslümanların yeryüzünde kıymet verdiği önemli yerlerden Mescid-i Aksa'ya kirli postallarıyla giren, alçakça saldırı yapan askerlere gereğini yapmayan İsrail hükümeti antisemitizmi körüklüyor mu, körüklemiyor mu? İnsanlar bu alçaklığı eleştirdiği zaman Yahudi düşmanlığı oluyor, peki onların yaptığı ne oluyor? Müslümanların mabedine bu saygısızlığı yaparken, bütün Müslümaları tahrik edecek eylemlerin, alçaklıkların içerisinde bulunurken kimse 'Siz neden Müslümanları tahrik ediyorsunuz, neden Yahudi düşmanlığını körükleyecek sözler söylüyor, işler yapıyorsunuz?' diye İsrail devletini eleştirmiyor. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı konuştuğu zaman 'niye konuşuyorsunuz?' diyorlar. Peki ben sorarım bir kiliseye bu yapılsa, bir havraya bu yapılsa, başka bir mabede bu yapılsa böyle sessiz sakin izlerler mi? İzlemezler ama bakıyorsunuz, söz konusu İsrail'in askerlerinin alçakça, küstahça saldırıları olunca herkes susuyor. Bütün dünya sussa biz susmayacağız, hakkı hakikati söylemeye devam edeceğiz."