Güncelleme Tarihi:
Arif KARAKAŞ/VAN, (DHA)- TÜRKİYE Barolar Birliği (TTB) Genel Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Gürpınar ilçesinin Yalınca köyü Çalık mezrasında yolların kardan kapanması nedeniyle ölen, babası tarafından da çuvala konularak sırtta taşınan Muharrem Taş olayı ile ilgili verilen karar üzerine Van'a geldi. Karara itiraz edeceklerini belirten Feyzioğlu, "Muharrem, 2 yaşındaydı. 1 iğne yapılsa, ölmeyebilirdi. Bu olayın bu kadar kolay kapatılmasını ve bilirkişi raporunda 'Bütün sorumluluk ailededir' denilerek işin içinden çıkılmasını biz Muharreme karşı haksızlık olarak görüyoruz" dedi.
Feyzioğlu, CHP'de Genel Başkan adayı olacağına ilişkin iddialara da değinirken, "Hiçbir siyasi partide ne dün ne bugün ne de yarın bir yarış içinde olmayacağımı, siyasi particilik yapmak niyetinde olmadığımı söylemiştim" diye konuştu.
Gürpınar'a bağlı, daha önce köy statüsünde olan Yalınca mahallesi Çalık mezrasında, 1 Şubat 2014 gecesi yolların kardan kapalı olması nedeniyle zamanında hastaneye götürülemeyen Taş ailesinin 1.5 yaşındaki çocukları Muharrem öldü. Otopsi işlemlerini yapmak ve suç duyurusunda bulunmak için, minik Muharrem'in cenazesini bir çuvala koyup sırtlarında taşıyan baba Abdulvahap Taş ve yakınları, yürüyerek 16 kilometre uzaklıktaki Yalınca'ya geldi. Daha sonra bir araca konulan cenaze, Yüzüncü Yıl üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi'nde otopsisi yapıldıktan sonra Van'daki Şabaniye Mezarlığı'nda toprağa verildi. Taş ailesi, çocuklarının ölümünden sorumlu tuttukları kurumlar hakkında şikayetçi olunca da soruşturma başlatıldı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da müdahil olduğu soruşturma kapsamında Başsavcılık, ihmali olduğu öne sürülen 112 Acil Komuta Merkezi, jandarma ve dönemin Özel İdare çalışanları hakkında, 'taksirle ölüme neden olmak' ve 'görevi kötüye kullanmak' suçlarından soruşturma başlattı. Soruşturma tamamlandı. Müşteki ve dosyada ihmali bulunduğu öne sürülen kurumlardaki görevlilerin ifadeleri ile bilirkişi raporlarını alan Başsavcılık, şüpheliler hakkında kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığına karar verdi.
Bu gelişmeler üzerine TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Van'da bir otelde basın toplantısı yaparak değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya Van Baro Başkanı Murat Timur da katıldı. Baro Başkanı Feyzioğlu, Muharrem Bebek davasındaki bilirkişi raporunu eleştirerek, şöyle dedi:
"Muharrem 2 yaşındaydı, 1 iğne yapılsa ölmeyebilirdi. Bu olayın bu kadar kolay kapatılmasını ve bilirkişi raporunda da 'Bütün sorumluluk ailededir' denilerek işin içinden çıkılmasını biz Muharreme karşı haksızlık olarak görüyoruz. Bilirkişi raporunu tetkik ettik, bu raporda asla kabul edemeyeceğimiz cümleler var. Bilirkişi sanki kendi meselesiymiş gibi 'Aile kış günü Çeli mezrasında ne yapıyor?' diyor. Ben cevap veriyorum ‘Kardan Adam’ yapmıyordu. Fukaralıktan dolayı oradaydılar. Babası hayvanlara bakıyordu, çocuk küçük annesinden ayrılamazdı o yüzden oradaydılar. 112 şöyle cevap vermiş çağrıların çok büyük kısmı yanlış çağrı, bize köy yollarını açtırmak için hastamız var diyorlar. Bir daha da aramadılar gibi bir mazeret ortaya koymuş. Mezrada telefon evin olduğu yerden çekmiyor. Babanın evden uzaklaşıp telefonun çekeceği yerden haber verip geri tekrar işinin başına dönmesi gerekiyor. Baba gereğini yapmış, korucuyu aramış, korucu gereğini yapmış kardeşlerini aramış, kardeşleri peşinden koşmuş. Burada 112 tarafından bir ön yargı var. Köy yolunu açtırmak için asılsız ihbar yapılmış diye düşünmüşler. 112 üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmede imtina etmiş. Size gelen 100 ihbardan çoğu asılsız bile olsa siz o 1 tanesi doğru çıkabilir diye uğraşacaksınız. Çünkü o 1 tanesi sizin varlık sebebiniz. O 1 tanesi Muharrem’in hayatı. Muharrem yaşasa; belki doktor, belki de bu ülkenin geleceğinde söz sahibi olacaktı. Biz evlatlarımızı bu kadar kolay harcayamayız. İl Özel İdaresini arıyorlar. İdare diyor ki; araçlarımızın mazotu donuk, hareket edemiyoruz. Bir kamyoncuya da mı soramıyorsunuz, aracın mazotu donuksa nasıl üstesinden gelinebilir diye, 4.5 saat geçiyor hala 'Araçların mazotu donuk' deniyor. Siz 4 saat önce donan mazotu çözmeye çalışsaydınız belki de oraya ulaşacaktınız."
Mahkeme kararına itiraz edeceklerini söyleyen Başkan Feyzioğlu, "Takipsizlik kararına itiraz edeceğiz. Bu olayda bazılarının sorumluluğu olmayabilir ama sorumluluğu olanlar da var. Bilirkişi raporunda sorumluluğu aileye yükleyen satırları isyan ederek okuyoruz. Fukaralığı suç olarak rapora geçtiği ilk örnektir. Bu vatandaşımızın kışın orada kalmasının kusur olarak aileye bildirildiği herhalde ilk örnektir. İnsafsız bir rapor. Bir taraftan ceza soruşturması yürürken avukatlarımız aile adına hizmet kusuru nedeniyle tazminat davası açmışlardı. Çünkü hizmet kusuru var burada. Kurumların koordinasyonsuzluğu var" diye konuştu.
Başkan Feyzioğlu, Muharrem Bebeğin ailesine verilen tazminatın mahkeme tarafından temyiz edilmesini kabul edilecek bir durum olmadığını söyledi. Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"İdare mahkemesi bir tazminata hükmetti. Bu tazminatla ailenin başını sokabileceği bir ev alındı. Fakat sağlık bakanlığı maalesef Muharrem bebeğin ailesine hak görünen bu tazminat kararını temyiz etti. Devletimiz büyüktür, devletimizin hizmet kusurunun olduğu yerde aileye ödenen parayı geri almak için tazminat davasını temyiz etmesi bize göre gereksizdir, yersizdir. Bu temyiz kararı doğru değildir. Ben Sağlık Bakanının da bu konudan haberdar olduğunu sanmıyorum. Van Valisi Zorluoğlu, bu konuyu Sağlık Bakanına ileteceğini söyledi. Bakanlık arzu ederse bizde bizzat bakan beyle görüşüp konuyu anlatabiliriz. Sağlık Bakanlığının temyiz talebini geri çekmesini istiyoruz. Muharrem bebeğe saygıdan ötürü bunu istiyoruz."
TTB Genel Başkanı Metin Feyzioğlu, gündeme ilişkin değerlendirmede bulunurken de OHAL’in uzatılmasından Türkiye’nin olumsuz etkileneceğini söyledi. Feyzioğlu, tek tip elbise kararını da eleştirdi. Feyzioğlu, şöyle dedi:
"İddia ediyorum. Tek tip elbisenin renklerle takdim edildiği gün, Pensilvanya’daki örgüt başı, Kandil'deki bir eli yağda bir eli balda haremlerinde yaşayanlar, bütün teröristler, terör yöneticileri birbirine sarılarak mutluluk gözyaşları döktü. Çünkü Türkiye’de yargılamanın ön yargılı olduğunun bu tek tip elbisenin gerekçesi adeta ikrarı oldu. Biz insanları yargılarken bir suçlu olarak damgalayan sistemin aslında suçlulara yaradığını söylüyoruz. Çünkü suçlular suçsuzların arkasına sığınıyorlar."
Türkiye’nin bekası için Afrin’e operasyon yapma hakkı olduğunu söyleyen Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Türkiye Cumhuriyeti bekası için ne gerekiyorsa müttefikleri ve irtibatlı olduğu devletlerle görüşerek yapar. Afrin’e operasyon yapılması bizim bekamız için gerekiyorsa, vatandaşımızın güvenliği için gerekiyorsa yapılır. Türkiye bundan çekinecek değildir. Beni düşündüren şu; YPG’ yi silahlandıran ABD’nin orada ne yaparsanız yapın demesi. Çünkü aldığımız duyumlara göre Afrin halkı, YPG’ye mesafelidir. YPG’nin Afrin’de halk tabanı oluşmamıştır. Afrin’e yönelik bir operasyon YPG’ye taban kazandıracak olmasından endişe ederiz. Bunun yanında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), her ne kadar Türkiye Cumhuriyetinin denetim alanında bulunan bir silahlı yapılanma ise de, netice itibariyle bizim askerimiz değildir. ÖSO’nun elindeki bir havandan bölgedeki bir Rus birliğine bir havan mermisi düşmesi dahi sıkıntı yaratabilir. Yanlışlıkla olabilir ya da ÖSO arasına karışmış Türkiye’ye zarar vermek, Türkiye ile Rusya’nın arasını açmak için kendisine görev verilmiş birinin müdahalesi ile olabilir. Bölgede Rus birlikleri vardır, tek bir ABD askeri yoktur. YPG, bahsedildiği gibi güçlü değildir. ABD’nin; sınır muhafızları ordusu kurduğu yer ile Afrin’in ilgisi yoktur. Yani orası başka bir yerdir, burası başka bir yerdir. Zaten öyle olduğu içinde ABD, ‘Ne yaparsanız yapın. Çünkü çatışacağınız ben değil, çatışacağınız Rusya olur’ demiştir ve kendini çekmiştir. ABD’nin YPG’yi silahlandırıyor olmasını biz doğru bulmuyoruz. Bu bölgede Amerika’nın da, Rusya’nın da yeri yoktur. Biz bu bölgede birbirimizle barış içerisinde yaşamalıyız. Bizim meselemiz öncelikli olarak Türkiye olmalıdır."
Başkan Feyzioğlu, İstanbul Barosu eski Başkanı Ümit Kocasakal’ın CHP Genel Başkanlığına adaylığını da değerlendirerek "Benim için de aday olacak deniliyor. Hiç bir siyasi partide ne dün ne bugün, ne de yarın bir yarış içinde olmayacağımı, siyasi particilik yapmak niyetinde olmadığımı söylemiştim. Gelecekte de bugün ki şartlarda siyaset yapmayı düşünmüyorum. CHP Genel Başkanlığı için aday olan Ümit Bey’in yolu açık olsun, hayırlı olsun. Kendi tercihidir, Türkiye için değerli bir insandır. Görüşlerinden faydalanmak gerekir" diye belirtti.
FOTOĞRAFLI