Güncelleme Tarihi:
Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)- HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı ve Van milletvekili adayı Sezai Temelli, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, "Buradan bir kez daha İçişleri Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na, valilere çağrı yapıyorum. Hemen olayın gelişmesindeki delillerin karartılmasının önüne geçin. Bu olayın suçlularını, bu provokasyonu gerçekleştirenleri bir an önce yakalayıp, adalete teslim edin" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, DBP Van İl Örgütü tarafından düzenlenen halkla bayramlaşma programına katıldı. Vatandaş ve partililerle tek tek tokalaşıp, bayramlarını kutlayan Temelli, Suruç'taki olayla ilgili açıklamalarda bulundu. Olayın bir provokasyon olduğunu söyleyen Temelli, şöyle konuştu:
"Gönül isterdi ki, barış içinde, huzur içinde bir ülkede bu bayramı birlikte kutlayalım. Ama maalesef yine hüzünle bir bayrama girdik. Buradan Suruç'ta yaşamını yitirenlere rahmet diliyorum, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Dün yaşanan bu olay, bugün bu bayramı hüzünle karşılamamıza neden oldu. Üzgünüz ama günlerdir uyarıyorduk, günlerdir tüm Türkiye'ye , tüm halklarımızı bu tür provokasyonlara karşı uyarıyorduk. Sürekli iktidarın, başta Cumhurbaşkanının nefret söylemiyle, insanları kamplaştıran söylemiyle karşı karşıya getirdiği, büyük bir gerilim yarattığı bir Ramazan ayını geride bıraktık. Böyle bir ayda bu tür bir dilin kullanılması aslında en fazla bu dine karşı bir hakarettir. Oysa Ramazan ayı insanları buluşturan, yan yana getiren, hangi dinden olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun insanları kavuşturan, kucaklaştıran bir ay. Bu ayda herkesten böyle bir davranış beklerken, bir nefret söylemiyle, HDP'yi düşmanlaştıran bir yaklaşımla karşılaştık ve provokasyonlar devam etti. Maaselef birçok yerde saldırılar gerçekleşti. Fotoğrafları bile bir tahammülsüzlük söz konusu oldu ve en sonunda da dün Suruç'ta o istenmeyen büyük acı, olay yaşandı. Bu olay yaşanmayabilirdi, bu acılar yaşanmayabilirdi. Ama, iktidar bu anlayışından bir türlü vazgeçmiyor. Tıpkı 7 Haziran seçimlerine giderken yaşadığımız olaylar, 1 Kasım seçimine giderken yaşadığımız olaylar şimdi yeniden sahnelenmekte, senaryolar yazılmakta, hayata geçirilmeye çalışılmakta."
'PROVOKASYONLARA KARŞI YAN YANA DURMALIYIZ'
Partilerin cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarını provokasyonlara karşı çıkmaya çağran HDP Eş Genel Başkanı Temelli, şöyle dedi:
"Bu güzel ülkemizde, güzel bayramlar kutlamak istiyorsak, bir arada yaşamak istiyorsak, adaletli, huzurlu bir ortamda yaşamak isiyorsak, buna önce biz sahip çıkmalıyız, bu tür provokasyonlarnı karşısında yan yana durmayılız. Bu nefret söylemine, bu düşmanlaştırıcı yaklaşıma son vermeliyiz. Henüz olay aydınlatılmamışken suçlu ilan etmek, henüz olay aydınlatılmamışken birilerini suçlamak aslında bu tür olaylardan çıkar beklemek, bu tür olaylardan oy beklemek kaygısıdır. Buna izin vermeyelim. Bu oyunu bozalım. 24 Haziran seçimleri, bu anlamıyla çok büyük öneme sahiptir. Türkiye'de demokrasiden, barıştan, huzurdan, adaletten söz ediyorsak bunu sorumluluğunu yerine getirmek hepimize düşüyor. İçişleri Bakanı bugün insanları suçmak yerine, olayın faillerini bulmalıdır. Dünyanın neresinde görülmüştür ki demokratik seçimler yapılırken, seçim kampanyası sürdürülürken silahlarla bu kampanya yürütülsün. Dünyanın neresinde görülmüştür ki, esnaf ziyareti yaparken, esnaflar tehdit edilsin, tahrik edilsin."
DELİLLER KARARTILMA ÇALIŞILIYOR
Temeli, Suruç'ta yaşanan olayın delillerinin karartılmaya çalışıldığını iddia etti. Temelli, yaşanan olayın nasıl geliştiği, 3 gün boyunca hangi tahriklerin yapıldığının ortada olduğunu, suçluların yakalanmasına yönelik harekete geçmesi gereken İçişleri Bakanlığı ve valiliğin ise bilgiye ulaşmasına engel olduğunu ve halkı yanıltmaya devam ettiğini ileri sürdü. HDP'li Temelli şunları söyledi:
"Buradan bir kez daha İçişleri Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na, valilere çağrı yapıyorum. Hemen olayın gelişmesindeki delillerin karartılmasının önüne geçin. Bu olayın suçlularını, bu provokasyonu gerçekleştirenleri bir an önce yakalayıp adalete teslim edin. Bu olayların önüne geçmek tam da sizin görevinizdir. Silahlarla seçim çalışması yapanları engelleyemediğiniz gibi, bugün de bu olayların üstünün örtülmesini sağlıyorsunuz. Bakın hastane kameraları kırılmış. Oysa biliyoruz ki; hastanede çok vahim olaylar yaşanmış ve orada insanlar hayatını kaybetmiş. Bu saldıranlar kimler? Hastane kameralarını kıranlar kimler? Türk Tabibler Birliği'nin de açıklaması var. Ayrıca o an orada olan tabiplerin açıklamaları var. Bütün bunlar ortadayken, hâlâ hiçbir açıklama yetkililerden gelmedi, hâlâ hiçbir savcı olaya müdahil olmadı.Tüm bu olaydan yararlanmak isteyen iktidar, Erdoğan ve AKP'li bakanlar sürekli halkı suçlayacak açıklamalar yapıyorlar. 20 yıldır orada esnaflık yapan, herkesin saygısını, sevgisini kazanmış bir aileyi suçlayarak olayı çarpıtmaya çalışıyorlar. Bütün gerçeklik, tüm çıplaklığıyla ortadadır ve biz bu provokasyonun arkasındaki karanlık güçlerin açığa çıkması için her şeyi yapacağız. Bu ülkeye huzur gelsin, demokrasi gelsin, barış gelsin diye nasıl bugüne kadar bu çabamızı gerçekleştirdiysek, bugünden sonra da en yoğun şekilde bu çabamızı gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hiçbir provokasyona alet olmayacağız. Bu tür tuzaklara düşmeyeceğiz. Bu şiddetle, bu savaşla, zalimlikle ayakta durmaya çalışanlar, bu zalimliğin, bu şiddetin hesabını mutlaka bir gün verecekler."
FOTOĞRAFLI