Güncelleme Tarihi:
Gülay KUYUCU / VAN,(DHA)- VAN'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve meslekten ihraç edilen jandarma personeli D.A.Ç. hakkında açılan davada 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Van Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin kentteki askeri yapılanmasına yönelik soruşturmada, eski jandarma personeli hakkında hazırlanan iddianame, Van 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'nin yapısı ve işleyişi hakkındaki bilgilerin yer alırken, şüphelinin örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı ve meslekten ihraç edildiği belirtildi. İddianamede, sanığını 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
'FETULLAH GÜLEN İYİ EĞİTİM ALAMAMIŞ, SIRADAN BİR İNSAN'
Hazırlanan iddianamede, kendisini iyi gizleyen terör örgütlenmesinin kurucusu ve yöneticisi Fetullah Gülen'in iyi eğitim alamamış, hiçbir insan üstü özelliği ve niteliği bulunmayan, et ve kemikten, ölümlü, sıradan bir insan olduğu vurgulandı. FETÖ/PDY terör örgütünün, 'siyasi ve askeri casusluk yapmak', 'başbakanın ev ve çalışma ofisinin dinlenmesi', 'kriptolu telefonları dinlemek', 'Kudüs ve Selam Tevhid Soruşturması', 'MİT insani yardım TIR'larının aranması', '17- 25 Aralık soruşturmaları', 'Usulsüz dinlemeler', 'sınav sorularının çalınması', 'usulsuz soruşturma ve davalar' gibi suçları işlediğinin belirtilen iddianamede, hukuka aykırı yollarla elde edilen gelirlerin örgüt adına faaliyet yürüten dernekler aracılığıyla sisteme sokulduğu kaydedildi.
'ÖRGÜT ÜYESİ ÜNİFORMALI TERÖRİSTLER'
Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ve ona bağlı sözde yöneticilerin tüm talimatlarının, aklın da ötesinde kutsiyet kazandırılarak uygulandığı belirtilen iddianamede, "FETÖ/PDY terör örgütü, demokratik hukuk devletinin özelliklerini ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş en geniş ve en büyük katılımlı silahlı terör örgütlenmesidir. Amaçlarını gerçekleştirmek için silahlı terör örgütlerini kullanabilen, kiralayan, devletin silahlı unsurlarını emelleri için kullanabilen, devlet kademelerindeki silahlı güçler aracılığı ile operasyonel sonuçlar elde edebilen bir örgütlenmedir" denildi.
15 Temmuz 2016'da Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde, askeri hiyerarşi dışında, kendilerini 'Yurtta Sulh Konseyi' olarak tanımlayan, örgüt üyesi 'üniformalı teröristler' tarafından Anayasayı askıya alarak, seçilmiş Cumhurbaşkanını görevden almak, meclis ve hükümeti ortadan kaldırmak amacıyla demokrasiye karşı silahlı darbe teşebbüsünde bulunulduğunun anımsatıldığı iddianamede, Türk milletinin elinde hiçbir silah olmadan sadece bayraklarıyla toplara, tüfeklere, uçaklara karşı demokratik değerlerini savunduğu ifade edildi.
İddianamede, şüphelinin atılı suçlamaları kabul etmeyerek, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını ve Bank Asya'da hesabının bulunmadığını ifade ettiği belirtildi.