Güncelleme Tarihi:
VAN (AA) - CEMAL AŞAN - Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Erciş ilçesinde 79 milyon lira harcanarak yaptırılan Morgedik Barajı çalışmalarının arka perdesinde anlamlı bir çevre duyarlılığı hikayesi ortaya çıktı.
Ülke genelinde su tutulacak barajlarda risk altında olan veya ekonomik değeri olan, endemik, lokal endemik, nadir ve nesli tehlikede olan bitki türlerinin korunması amacıyla Van'da hayata geçirilen proje kapsamında, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ile çalışan Orman İşletme Müdürlüğü, baraj suyunun biriktirileceği alanda yetişen 5 endemik türü, yok olmaktan kurtardı.
Geçtiğimiz ay Van'ı ziyaret eden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun su tutulması talimatını verdiği Morgedik Barajı'nın yapımı aşamasında uygulanan proje kapsamında belli dönemlerde 26 kez alan çalışması yapan YYÜ bilim adamları, 700'e yakın bitki türü belirledi.
Bunların arasından 5 türün dünyada sadece suyun tutulacağı alanda yetiştiğini belirleyen bilim adamları, hayata geçirdikleri projeyle endemik türlerin soğan ve tohumlarını alarak daha uygun alanlara taşınmasını sağladı.
Yürütülen çalışmayla ilgili AA muhabirine bilgi veren Orman İşletme Müdürü Rıdvan Emin Sakallıoğlu, ormancılık çalışmalarının dışında da değişik projeleri hayata geçirdiklerini anımsatarak, bunlardan birinin de Morgedik Baraj Gölü içindeki bitki türlerinin tespiti olduğunu söyledi.
Bu çalışmaların bilim açısından son derece önemli olduğuna değinen Sakallıoğlu, şöyle devam etti:
"Morgedik Barajı sahasının içindeki endemik bitki türlerinin tespitini yaptık. Baraj gölü içinde kalarak yok olacak endemik türleri yerinden söküp, tohumlarını alarak su kotunun zerindeki yerlere taşıdık. Bazılarının da mevsiminde tohumlarını topladık ve suyun üst kısmına dikerek belli türlerin yok olmasını engelledik. Bu pek bilinen veya görünen bir çalışma değil ama bilim açısından önemli bir konu."
- "Çalışmalarda endemik türleri tespit ettik"
Yürütülen çalışmaya öncülük eden YYÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fevzi Özgökçe ise bir yıl süren proje kapsamında, belli dönemlerde suyun tutulacağı alana giderek yaptıkları çalışmayla baraja ismini veren mor renkteki çayır sümbülünü ve 4 endemik türü tespit ettiklerini söyledi.
Türkiye'de enerji ihtiyacının sürekli arttığını ve bu ihtiyacın karşılanması için barajların yapılmasının şart olduğuna dikkati çeken Özgökçe, barajların yapıldığı zaman alandaki özellikli canlı türlerinin yok olmaması için bu tür çalışmaların yapılmasının sevindirici olduğunu vurguladı.
Karların erimesiyle bölgedeki çalışmalara başladıklarını bildiren Özgökçe, şunları ifade etti:
"Alanda 700'e yakın bitki türü tespit ettik ve bunların arasından 5 endemik türü belirledik. Bunlardan biri çok önemliydi bizim için. Vadiye ismini veren çayır sümbülünün soğan ve tohumlarını toplayarak, başka alanda hayat bulması için çalışma başlattık. 26 kez arazi çalışması yaptık. Alanın florasıyla birlikte ekonomik değeri olan, halkın bir şekilde otlu peynirde, yemeklerde, boyada, el sanatları alanlarında kullandığı bitkileri belirledik. Endemik olanların koordinatlarını tespit ettik. Lokal olanların da GPS kayıtlarını alarak koordinatlarını çıkardık. Sonra bunların 1/25000 harita üzerinde belirlemelerini yaparak bitkilerin nakledileceği uygun yerler araştırdık. Bu bitkilerin soğan ve tohumlarını toplayarak Orman İşletme Müdürlüğü'müzün desteğiyle çok uygun şartlarda nakillerini gerçekleştirdik."
- "Ekolojik değerler de göz önünde bulunduruluyor"
Daha önce dünyanın her yerinde barajların yapılırken genellikle ekonomik değerin düşünüldüğünü, şimdi ekonomik ve ekolojik değerlerin göz önünde bulundurulduğunu ifade eden Özgökçe, bu konuda ülkede önemli bir farkındalığın yaşandığını bildirdi.
Biyolojik çeşitliliğin ve yok olacak canlı türlerinin korunmasına yönelik çalışmaların son dönemlerde önem kazandığını belirten Özgökçe, "Bu faaliyetler bizi sevindiriyor. Yol, baraj yapımının devam ettiği alanlarda, özellikli bitkilerin muhakkak alınarak yok olmamaları için nakillerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor" dedi.
Özgökçe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Barajımızın suyu tutuldu. Bu konuda bizi sevindiren bitkilerin yol olmaktan kurtarılması. Depremde enkaz altında biri kurtarıldığında nasıl sevindiysek, dünyanın başka yerinde bulunmayan bir bitkiyi kurtardığımızda da aynı duyguyu yaşıyoruz. Bilim adamları olarak bu endemik türleri korumak ve tehditlerden kurtarmak amacıyla projelerimizi artırmamız gerekiyor. Baraj yapımı ve diğer faaliyetler sırasında verilen Çevre Etki Değerlendirme ve Ekosistem Değerlendirme raporları hazırlanırken, endemik ve nadir bitkilerin kurtarılması, enerjinin bölgeye kazandırılması kadar önemlidir."