IHA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2015 17:40
AK PARTİ VAN MİLLETVEKİLİ ADAYI PROF. DR. ÖMER ÇAHA, MEVCUT ANAYASANIN DEĞİŞİMİ KONUSUNDA SAMİMİ OLDUKLARINI VE AYNI SAMİMİYETİ HDP’DEN DE BEKLEDİKLERİNİ BELİRTEREK, “BİRBİRİMİZE KARŞI OLAN HUSUMETİMİZİ, KİNİMİZİ VE NEFRETİMİZİ BİR TARAFA BIRAKIP BİRBİRİMİZİ ANLAMAYIZ. BÖYLE YAPMAK HİÇBİRİMİZE BİR ŞEY KAZANDIRMAZ” DEDİ.
AK Parti Van Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ömer Çaha, mevcut anayasanın değişimi konusunda samimi olduklarını ve aynı samimiyeti HDP’den de beklediklerini belirterek, “Birbirimize karşı olan husumetimizi, kinimizi ve nefretimizi bir tarafa bırakıp birbirimizi anlamayız. Böyle yapmak hiçbirimize bir şey kazandırmaz” dedi.
AK Parti Van Milletvekili Adayı Prof. Dr. Ömer Çaha, Van TV’de yayınlanan ‘
Seçim Gündemi’ programına konuk oldu. Programın sunucusu Yılmaz Tekin’in sorularını cevaplayan Çaha, sözlerine kendini tanıtarak başladı. Van’ın sorunları ile ilgili Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na rapor sunduğunu ifade eden Çaha, Van ile ilgili birbirinden özel projeler hazırladığını belirtti. Bunların başında tarım, sanayi, enerji, hizmet sektörü, hayvancılık ve istihdamın geldiğini anlatan Çaha, “Bu projelerimizin her birini ayrıntılı bir şekilde bu yayın zamanına sığdırmamız mümkün değil. Ama 2023 vizyonu kapsamında Van için 70 milyon dolarlık üretim söz konusudur. Şu anki üretimimiz 10 milyon dolar. Bunu yaptığımızda kişi başı milli gelirimiz katlanarak büyüyecektir. Bizim büyük projelerin altına imza atmamız lazım. Van’ı sanayi bölgesi haline getirmemiz gerekiyor. Erciş’te OSB ile ilgili çalışmalar başlamış durumda, onu hızlandırmak lazım. Tekstil kenti tamamlamak lazım, orası 7-8 bin kişiye istihdam sağlayacak kapasitede bir yer olacaktır. Tekstil kent devreye girdiği zaman biz buradaki taleplerle oradaki beklentiyi karşılayabiliriz. Onun için kadınlarımızı ve gençlerimizi mesleki kurslarla hazırlamak lazım. Van’ın çevre yolunu yapmak lazım. Van havaalanı talebi karşılamıyor. Çift şeritli bir havaalanı olması şart. Van hayvancılık ve tarım bölgesi, Türkiye de bu bakımdan bir numarayız. 2.5 milyon küçükbaş hayvanımız bulunmaktadır. Konya gibi kentlerden çok ilerdeyiz. Organize hayvancılık bölgelerinin olması çok önemli. Daha profesyonel ve endüstriyel boyuta getirmek lazım. Buradaki topraklarımız organik tarıma son derece elverişli topraklar, seracılık son derece önemli. Seracılığa uygun tarımı geliştirmeliyiz. Seracılığı burada başarabilirsek, 8 aya kadar topraklarımızı işleyebiliriz. Verimlilik itibari ile bunu 3’e katlayabiliriz, üst üste ürün elde edebiliriz. Erciş, Muradiye ve Çaldıran gibi ilçelerimiz buna uygundur. Tarımsal gıda sanayimizi uygun hale getirmemiz gerekiyor. Yılda 10 -15 ton domates üretiyoruz. Burada bir salça fabrikasının olmaması son derece kötü. Biz bunları tarımsal gıda üretimine dönüştüremediğimiz için ilimiz hak ettiği değeri bulamıyor” dedi.
“YERLİ VE YABANCI SERMAYE İÇİN GÜVEN ORTAMI OLUŞTURMALIYIZ”
Van’ın Türkiye’de en fazla güneş alan il olduğunu ve masmavi gökyüzü ve gölü ile çok büyük değerlere sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çaha, “Hem güneş hem de rüzgar enerjisinden faydalanabiliriz. Ama bunu yapmak için özel sektörü buraya çekmek lazım. Fakat özel sektöründe bu konuda endişeleri var, o da güvenlik. Bunu sağlamadıkça yerli ve yabancı sermayeyi buraya getirmemiz mümkün değil. Sermaye kuş gibidir. Kendisine haraç kesilmeyeceğini, güven içerisinde olacağını ve bu konuda güven vermek önemli. O yüzden çözüm süreci son derece önemli” ifadelerini kullandı.
“BİRBİRİMİZE OLAN KİNİMİZ, NEFRETİMİZ KİMSEYE BİRŞEY KAZANDIRMAZ”
Çözüm sürecinin iyi niyetli olmayı gerektiğini ve burada iki tarafın bulunduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Çaha, “Kürt meselesini çözecek iki aktörde bu aktörlerdir. Bu iki aktör aynı zamanda Kürtlerin temsilcisi. Kürtleri temsil eden iki parti var. Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerde bazıları AK Parti, bazı yerlerde ise HDP’dir. Ama Türkiye geneline baktığınızda Kürtlerin büyük bir çoğunluğunu AK Parti temsil ediyor. Eğer AK Parti olmazsa biz bu barış sürecini ne başlatabilirdik ne de buraya getirebilirdik. HDP, bu sorunu ne CHP ne de MHP ile çözemez. Çözümün boyutlarından biri de anayasanın değişmesidir. Mevcut anayasa darbeci, milliyetçi ve ırkçı bir anayasadır. Toplumu dönüştürmeye çalışan bir anayasa var. Bunu mutlaka değiştirmeliyiz. Daha sivil, daha demokratik bir anayasa yapmalıyız. Türkiye’deki bütün o çeşitliliği, o renkliği, devlet ile toplum arasındaki o sözleşmeyi sağlayan bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu konuda HDP’nin de o samimiyet göstermesi gerekiyor. Biz bu sürecin arkasındayız ve samimiyiz. Çünkü Türkiye’nin kaderi, bölgemizin, şehrimizin ve hepimizin kaderi buna bağlı, biz paramızın silaha dökülmesini istemiyoruz. Çocuklarımızın cenazelerinin gelmesini istemiyoruz. Kardeş kardeşin birbirini öldürmesini istemiyoruz. Çok kötü olaylara tanık olduk. Biz bu konuda kararlıyız. Bu işi çözeceğiz. Aynı samimiyeti karşı taraftan da bekliyoruz. Birbirimize karşı olan husumetimizi, kinimizi ve nefretimizi bir tarafa bırakıp birbirimizi anlamayız. Böyle yapmak hiçbirimize bir şey kazandırmaz. O yüzden HDP’den de bu soruna samimi olmasını istiyoruz. HDP hareketinin içerisinde güvercinlerin olduğu gibi şahinlerin olduğunu da biliyoruz. Ama biz güvercinlerin baskın gelmesini istiyoruz. Bunu yaptığımız zaman ben inanıyorum ki Türkiye yepyeni bir Türkiye olur” açıklamalarında bulundu.
“CUMHURBAŞKANI YETKİSİNİ HALKTAN ALACAK”
Başkanlık sistemiyle de ilgili sorulan soruya cevap veren Prof. Dr. Çaha, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyada parlamenter sisteminin tek başarılı örneği İngiltere’dir. Başkanlık sisteminde ise Amerika Birleşik Devletleri’dir. Onun dışında bir örnek yoktur. Başkanlık sistemi ilgili dile getirilen söylentilerin gerçeklikle bir alakası yok. Biz tabi ki kendi şartlarımıza uygun modeli seçeceğiz. Başkanlık sisteminin özü şudur. Başkanlık sistemine geçtiğimizde meclisimiz devam edecek, baraj sorunu ile karşılaşmayacağız. Baraj, yüzde 1’lere kadar inecek. O zaman her parti aldıkları oy oranına göre mecliste yer alacak. Cumhurbaşkanı meclise bağlı olmayacak halka bağlı olacak. Başkan yetkisini halktan alacak. Başkanda meclisin dışında bürokratlardan, uzmanlardan ekip kuracak. Yetkiyi doğrudan doğruya halktan alınacak ve halka teslim edecek.”
“AK PARTİ TÜRKİYE’NİN BEL KEMİĞİDİR”
Kadınların toplumsal hayatta daha çok yer almaları gerektiği konusuna da değinen Prof. Dr. Çaha, ‘Neden AK Parti’ye Oy Verilsin’ sorusuna da cevap verdi. Çaha, “Türkiye’nin tek merkez partisi AK Parti’dir. AK Parti hem Avrupa’yi anlamda hem sosyolojik ve aynı zamanda muhafazakar bir partidir. Doğu ile batının birleştiği partidir, zengin ile fakirin buluştuğu partidir, mazlumların partisidir. Türkiye’nin her bölgesinde her kesimi temsil eden başka bir parti daha yok. CHP gerçek merkez sol parti değil. Marmara ve ege partisidir. HDP doğu partisidir. MHP çok değil Akdeniz ve Ege’ye partisi. Ama AK Parti ise Türkiye’nin bel kemiğidir. Her bölgede herkesi temsil eden bir parti. AK Parti Türkiye’yi ayakta tutan iskelettir. O iskeleti ayakta tutan ve Türkiye’yi küresel güç haline getiren partidir. Onun için oyumuzu AK Parti’ye vermeliyiz. Bu konuda bütün vatandaşlarımdan şunu rica ediyorum. Seçim günü sandığa gittiklerinden çocuklarının ve yaşlıların gözlerinin içine bakıp sandığa öyle gitsinler. Küçük hesaplar peşinde olmanın kimseye faydası yoktur. Daha aydınlık geleceğimiz için. Herkes yaşlılarına, çocuklarına, gençlerine vermiş olduğumuz yardımları göz önünde bulundurup öyle gitsin. İkinci konu ise bu bölgede HDP ve AK Parti dışında başka bir partinin aday çıkartma şansı yok. O yüzden küçük partilere oy vermesinler” şeklinde konuştu.