Güncelleme Tarihi:
UŞAK (AA) - Türkiye'nin ilk şeker fabrikası Uşak Şeker Fabrikası'nın kurucusu Nuri Şeker'in torunu Mehmet Şeker 84 yıl önce kamulaştırılan fabrikanın hissedarları ile birlikte hukuk mücadelesine hazırlanıyor.
Mehmet Şeker, gazetecilere yaptığı açıklamada 1926 yılında dedesi Nuri Şeker'in öncülüğünde Uşaklıların kendi imkanlarıyla kurduğu Türkiye'nin alanında ilk fabrikası olan Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası'nın 1931 yılında çeşitli gerekçelerle kamulaştırıldığını hatırlattı.
Kamulaştırma sonrası fabrikada hissesi olan yaklaşık 690 kişinin haklarını alamadığını iddia eden Mehmet Şeker, hissedarlarla birlikte 84 yıl sonra hukuk mücadelesi başlatacaklarını ifade etti.
Yıllar süren arşiv araştırmasının sonucunda hissedarlarının listesine ulaştığını söyleyen Mehmet Şeker şöyle konuştu:
"Şeker fabrikasının 1931 yılında kar edeceğini bilen dönemin siyasi iktidarı şeker pancarları tarlada iken ağustos ayında fabrikayı kamulaştırdı. Keza o yıl fabrika ilk kez kar etti. Kamulaştırmanın ardından hissedarlara haklarının verilmesi için Cumhuriyet gazetesinde ilan yayınlanmış. İlanda hissedarların ellerindeki hisseleri getirerek kamulaştırma sonrası haklarını almaları istenmiş. Ancak o dönemde yaklaşık 88 köye dağılmış hissedarlar bu ilanı göremediği için haklarını alamamış. İlan defalarca gazetede yayınlanmış. Ben devlet arşivlerinde yaptığım araştırmalarda fabrikanın kuruluş aşamasında hisse sahibi olan 88 köyden toplam 690 hissedarın isim listesine ulaştım. Şimdi bu köyleri tek tek dolaşarak hissedarların varislerine ulaşıyor ve haklarını talep etmelerini istiyorum. Hepimiz haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz."
Fabrikanın özelleştirilmesi ile ilgili çalışmaların sürdüğüne işaret eden Şeker, Uşak Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesinin mümkün olmadığını savundu.
Şeker fabrikasının halka ait olduğunu ve hissedarların haklarını almadan fabrikanın özelleştirilmemesi gerektiğini kaydeden Mehmet Şeker, "Halka ait olan bir fabrikayı önce kamulaştırıyorsunuz, ardından özelleştirmeye kalkıyorsunuz. Bu mümkün değildir. Hukuksuzluktur. O fabrikada yüzlerce insanın hakkı var. Biz hisselerimizin karşılığını, 84 yıl boyunca fabrikadan elde edilen kardan payımızı istiyoruz" diye konuştu.