IHA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2015 12:19
Psikolog Zeynep Yeşilkaya'nın 10 Eylül Dünya İntihar Önleme günü ile ilgili açıklaması
Psikolog Zeynep Yeşilkaya intihar insanın kendisini cezalandırması değil, çaresizliğin bir dışa vurumu olduğunu belirterek, intiharın önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurguladı.
10 Eylül Dünya İntihar Önleme Günü dolayısıyla açıklama yapan Medical Park Uşak Hastanesi Psikolog Zeynep Yeşilkaya, intiharın, pek çok ülkede ve özellikle genç nüfus arasında tırmanma eğiliminde olduğunu , bunun günümüzde global bir sorun olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Psikolog Zeynep Yeşilkaya şöyle devam etti; “İntihar, kişinin istemli bir şekilde ölüm sonucunu doğuracağını bilerek kendisinin ölümüne yol açtığı eylem olarak tanımlanır. İntihar insanın kendisini cezalandırması değil, çaresizliğin bir dışa vurumudur. Kişi ,intiharı ne kadar planlanmış olsa bile kasıtlı (çaresizliğin bir anlatımı olduğu için) değildir. İntihardaki amaç yaşamdan uzaklaşmak değil, kendine acı veren gerçekliğinden uzaklaşmak, kendi gerçekliğini değiştirme konusundaki bir çaresizliğin anlatımıdır. Ümitsizlik, dayanılmaz durumlardan kaçma,sevileni cezalandırma,dikkat çekme davranışları,yas süreci, cezadan kaçma,reddedilme, ilişkinin bitmesi , okula girememe,alkol ve madde kullanımı,taciz ve şiddete maruz kalma,bazı psikiyatrik bozukluklar (bipolar bozukluk,psikotik bozukluk,depresyon) başlıca intihar sebepleri olarak sıralanabilir. İntihar düşüncesi olan insanların kişilerin davranışlarında ve düşüncelerinde bazı değişiklikler olur.Öncelikle kendini öldürmekten veya ölümden bahsediyorsa,değersiz ve çaresiz hissettiğini sık dile getiriyorsa, ölümle ilgili yazılar okuyor yada yazıyorsa (vaziyet,mektup),suçluluk duygularından bahsediyorsa, keyif aldığı eylemlerden uzaklaşmaya başlamışsa,sıkıldığından ve kötü bir birey olduğundan bahsediyorsa, kişilik değişiklikleri ortaya çıkmışsa, uyku ve yeme düzeninin de problem ortaya çıkmışsa, dış görünümüne eskisi gibi ilgi göstermiyorsa,dikkatini odaklamakta zorluk yaşamaya başlamışsa, depresif duygudayken coşku hali ortaya çıkmışsa ,kişi risk altındadır ve intihar etmeyi düşünüyor olabilir.”
İNTİHARI ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?
Psikolog Zeynep Yeşilkaya intihar etmeyi düşünen bir yakınınız varsa; ilk olarak uzmandan yardım almasına yardımcı olmak adına onu ikna edilmeli, intihar hakkında bilgi sahibi olunmalı. İntihar etmeyi düşünen kişinin ihtiyacı öğüt duymak değildir, konuşmaya ve paylaşmaya ihtiyacı vardır. Dinlenilmek ve anlaşılmak isterler. İntihar etmeyi düşündüğünden eminsek; onunla bu konuyu açık açık konuşmak gerekir. ’intihar etmeyi düşünüp, düşünmediğini,nasıl intiharı gerçekleştireceğini, zamanını, planını’. Plandan ve detayından bahsediyorsa kesinlikle kişi ciddiye alınmalı ve paniklenmemeli. Uzman, doktor, ambulans veya acil yardım çağırılmalıdır. Kişi konuştuğunda yargılanmamalı, kişinin kendini asla öldüremeyeceğini söylenmemeli, (meydan okumaya girişebilir) olumsuz çarpık düşüncelerini daha olumlu düşüncelere çevirebilmesi adına cesaret verici cümleler kullanılmalı, ilgili ve sakin bir şekilde dinlenilmesi gerektiğini söyledi.
Psikolog Zeynep Yeşilkaya; “İntihar etmeyi düşünen kişi sizseniz eğer; yaşadığınız sıkıntıya son vermekle yaşantıya son vermek aynı şey değildir. Yaşanılan tüm krizler, travmalar geçicidir. İyi hissetmek için kendimize zaman tanımalıyız. Yalnız olmadığımızı hatırlamalıyız ve yalnız kalmamaya çalışmalıyız. Risk altında yaşadığımız bir ortamsa, o ortamdan uzaklaşılmalı, zarar verici eşyalardan , ilaçlardan uzak durulmalı. Alkol ve madde kullanımından uzak durmalıyız. Daha önce keyif aldığımız aktivitelere tekrardan yoğunlaşmak için çaba sarfetmeliyiz. Kendimizle konuşmalıyız ve bize zarar veren hayattan uzaklaşmamızı sağlayan olaylar ve düşüncelerle yüzleşmeliyiz. Yaşanılan olaylar ve travmalar geçmeyecek gibi gözükse de, yaşanılan duygular kalıcı değil. Bir uzman desteği almayı ihmale getirilmemeli.” Dedi.
ERGENLİK İNTİHARLARININ NEDENLERİ
Psikolog Zeynep Yeşilkaya, ergen intiharlarının en belirgin nedenlerinin başında çocukluktaki ise sevgi yoksunluğu olduğunu belirtti. Büyüme sırasındaki baskı görmek veya horlanmak, reddedilmek, sevilmemek ve benzeri nedenler ergenin mutsuz olmasına zemin hazırlayacağını söyleyen Psikolog Zeynep Yeşilkaya; “
Anne babanın ölmesi, ayrılması veya aileden ayrılma gibi nedenler de gencin güven duygusunu zedeler ve çöküntüye girmesini kolaylaştırır. Karşı cins tarafından reddedilme, aşkta hayal kırıklığına uğrama, özellikle grup içinde iken aşağılanma ve onuru ile oynanması ergenleri derin bir üzüntüye ve ümitsizliğe düşürebilir. Üzüntü verici olaylarla ilk kez karşılaşıldığında yaşanan duygusal kırıklık daha yoğun olur. Daha önce karşılaşıp üstesinden geldikleri duygular olmadığı için; ergenler üzüntü yaratan yeni durumlarda nasıl davranacaklarını kestiremezler, daha kolay hayal kırıklığına uğrarlar. Üzüntünün aşırı olması, bireyi çaresizlik ve ümitsizlik içinde bırakması; ergenin, ölümü bu acı verici duygulardan kaçmanın bir yolu olarak görmesine yol açabilir. Ölümün sıkıntılardan kurtulmanın tek yolu olarak görülmesi, ergenlerin intihar etme riskini arttıran çok önemli bir etkendir. Çocukluktaki çöküntülerin daha sonraki intihar girişimleri için önemli bir belirleyici ve erişkinlikteki çöküntü için bir işaret olduğu kabul edilmektedir. Anne baba ve öğretmenler için en önemli başlangıç bu eğilimi taşıyan gençlerle konuşmaktır. Bu konuşmanın onları değerlendirme, yargılama ve benzeri tavırlar taşımadan yapılması, destekleyici, onunla yakın ve sıcak ilişki kurmaya yönelik olması ilk şarttır. Gençlere sorunların üstesinden gelme konusunda olumlu bakış açıları kazandırılmalıdır. Sorunlar ve çözümler konusunda kendisinden daha deneyimli bireylerin değerlendirmeleri, gencin içgörü geliştirmesine yardım eder. İntihar eğiliminde kişiye kaygı ve gerilimle baş edebilmesi için gevşeme tekniklerinin öğretilmesi önerilebilir. Bu teknikleri öğretmek için, psikolojik yardım konusunda uzman olmak gerekir.”