Kronik Akciğer Hastalıkları Olanlar Bunlara Dikkat
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2015 13:01
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak
Medical Park Uşak Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak; “kronik akciğer hastalıkları olanlar mevsim geçişlerine dikkat etmeli” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak; “Kronik akciğer hastalığı dediğiniz zaman akla ilk gelen KOAH ve astım. Bunun yanı sıra da bronşit, akciğerdeki değişik dokularla giden sıklıkla çocukluk çağından itibaren ve devam eden bazı hastalıklarda da mevsim geçişlerinde, özellikle havaların soğuması ile birlikte dikkatli olunması gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken şey ne? Elbette ki enfeksiyonlar. Bu enfeksiyonlar viral olabilir, bakteriyel olabilir. Her ikisi de mevcut hastalıklarda atakların yaşanmasına, kişilerin nefes darlığının artışına, öksürük ve balgamın artışına neden olabilir” şeklinde konuştu.
ZATÜRREYE DİKKAT!
Dünyanın bilinen en eski hastalıklarından olan zatürre, günümüzde tıp olanaklarının artmasına rağmen sık görülen ve ölümlere neden olan bir hastalık olma özelliğini sürdürüyor.
Ülkemizde ölüm nedenleri arasında 5. Sırada, enfeksiyon hastalıkları içindeyse bir numaralı ölüm sebebi olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Murat Yüzüak;“Hastalık, özellikle bebeklerde, çocuklarda, yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Zatürre çoğunlukla, mikropların akciğerlere ulaşmasıyla meydana geliyor. İki üç gün içinde geçmeyen gribal enfeksiyonların ardından mutlaka doktora başvurmak gerekir. Çünkü belirtiler özellikle grip sonrasında kendini gösteren "Sinsi Zatürree" ile karışabilir Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde zatürre oluşturabilirler. Bazı zatürre türlerinde hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski de mevcuttur Kalabalık yerler, kapalı alanlar, insanların toplu halde yaşadığı okullar, askeriye ve yurtlar özellikle aile ortamı zatürrenin bulaşma ihtimalinin fazla olduğu yerlerdir.” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak; “Bağışıklık yetmezliği olanlar, kronik bir hastalığı bulunanlar (akciğer, kalp, böbrek, bazı kan hastalıkları ve diabet gibi), 65 yaşın üzerindekiler ve dalağı alınmış olanlar, zatürre gelişimi açısından daha büyük risk taşımaktadır. Bu tür risk grubundaki kişilere Pnömokok aşısı uygulanabilir. Tek bir toz aşı ile yıllar süren bağışıklık elde edilir, bazı durumlarda ise aşının 5 yıl sonra tekrarlanması gerekir.” Dedi.
SİNSİ TEHLİKE KOAH
KOAH’ın uzun süreli ve ilerleyici (kronik), solunum yollarında daralmaya neden olan akciğer hastalığı olduğunu deklare eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak; “Kronik Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığı’’nın baş harflerinden oluşan “KOAH”, aslında iki hastalığı tanımlamakta kullanılır: kronik bronşit ve amfizem.Kronik bronşit, en az iki yıl üst üste ve bu iki yılın en az üç ayında öksürük ve balgamla seyreden ilerleyici bir rahatsızlıktır. Amfizem ise, kana oksijen taşınmasını sağlayan hava keseciklerinde harabiyete neden olan bir hastalıktır. Bunun sonucunda akciğerde elastikiyet kaybı ve nefes darlığı görülür. KOAH’ın bilinen en önemli nedeni sigaradır. Sigara dışında özellikle kırsal kesimde organik yakıt kullanımına maruz kalınması da KOAH nedenlerindendir. Açıkta odun, organik yakıt (tezek vs) yakılması sonunda açığa çıkan duman maruziyeti de solunum yollarında aynı hastalığa neden olabilir.”
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Göğüs hastalıklarında vazgeçilmez bir tanısal işlem olan fiberobtik bronkoskopi sayesinde başta akciğer kanseri olmak üzere birçok hastalığın tanısı konulabildiğini söyleyen Yüzüak; “Bronkoskopi akciğer kanserlerinde göğüs filmi, bilgisayarlı tomografi ve balgam tahlili ile birlikte değerlendiriliyor. Erken evrede akciğer kanserinin tanısının konulmasını sağlıyor. Fiberoptik bronkoskopi hakkında ise şunları söylemek mümkün, ucunda ışık olan endoskopik bir kamera ile solunum yollarının direkt olarak incelenmesine bronkoskopi denir. Birçok akciğer hastalığının teşhisinde ve bazen tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Tanı amacıyla yapılan işlemlerde genellikle fleksibl (esnek) bronkoskop kullanılmaktadır. Deneyimli ve uzman hekimler tarafından ağız veya burun yoluyla havayollarına girmek suretiyle uygulanır.” Dedi.
BRONKOSKOPİ KİMLERE UYGULANMALI?
Bronkoskopinin kimlere uygulanabileceğini maddeler halinde sıralayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak son olarak şunları belirtti; “Kanlı balgam çıkaranlara, Akciğer grafisinde anormal bir görünüm saptanıp diğer yöntemlerle tanı konamamış hastalara, Akciğer grafisi veya tomografisinde akciğer kanseri şüphesi olan, her türlü tetkik yapılıp (alerji, reflu, sinüzit vs. ) nedeni bulunamamış uzayan öksürük yakınması olanlara, Balgamda tümör hücresi görülenlere, Akciğer kanseri takibi yapılan, nefes borusuna yabancı bir cisim kaçan hastalara, 10 gün geçmesine rağmen düzelmeyen öksürük şikayeti olan hastalarda bronkoskopi teşhis amacıyla kullanılmaktadır. Öksürüğün yanısıra kalıcı ses kısıklığı, akciğerde sıvı birikmesi, kilo kaybı olduğu durumlarda, hastanın balgamında kanser hücresi görülmesi de bronkoskopinin uygulanmasını gerektiren durumlar arasında. Nefes borusu ve bronş içinde tıkanmaya yol açan tümörlerde tümörü küçülterek havayolunu açmaya yönelik girişimsel bronkoskopi uygulamaları önerilir.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak; “Kronik akciğer hastalığı dediğiniz zaman akla ilk gelen KOAH ve astım. Bunun yanı sıra da bronşit, akciğerdeki değişik dokularla giden sıklıkla çocukluk çağından itibaren ve devam eden bazı hastalıklarda da mevsim geçişlerinde, özellikle havaların soğuması ile birlikte dikkatli olunması gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken şey ne? Elbette ki enfeksiyonlar. Bu enfeksiyonlar viral olabilir, bakteriyel olabilir. Her ikisi de mevcut hastalıklarda atakların yaşanmasına, kişilerin nefes darlığının artışına, öksürük ve balgamın artışına neden olabilir” şeklinde konuştu.
ZATÜRREYE DİKKAT!
Dünyanın bilinen en eski hastalıklarından olan zatürre, günümüzde tıp olanaklarının artmasına rağmen sık görülen ve ölümlere neden olan bir hastalık olma özelliğini sürdürüyor.
Ülkemizde ölüm nedenleri arasında 5. Sırada, enfeksiyon hastalıkları içindeyse bir numaralı ölüm sebebi olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Murat Yüzüak;“Hastalık, özellikle bebeklerde, çocuklarda, yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Zatürre çoğunlukla, mikropların akciğerlere ulaşmasıyla meydana geliyor. İki üç gün içinde geçmeyen gribal enfeksiyonların ardından mutlaka doktora başvurmak gerekir. Çünkü belirtiler özellikle grip sonrasında kendini gösteren "Sinsi Zatürree" ile karışabilir Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde zatürre oluşturabilirler. Bazı zatürre türlerinde hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski de mevcuttur Kalabalık yerler, kapalı alanlar, insanların toplu halde yaşadığı okullar, askeriye ve yurtlar özellikle aile ortamı zatürrenin bulaşma ihtimalinin fazla olduğu yerlerdir.” dedi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak; “Bağışıklık yetmezliği olanlar, kronik bir hastalığı bulunanlar (akciğer, kalp, böbrek, bazı kan hastalıkları ve diabet gibi), 65 yaşın üzerindekiler ve dalağı alınmış olanlar, zatürre gelişimi açısından daha büyük risk taşımaktadır. Bu tür risk grubundaki kişilere Pnömokok aşısı uygulanabilir. Tek bir toz aşı ile yıllar süren bağışıklık elde edilir, bazı durumlarda ise aşının 5 yıl sonra tekrarlanması gerekir.” Dedi.
SİNSİ TEHLİKE KOAH
KOAH’ın uzun süreli ve ilerleyici (kronik), solunum yollarında daralmaya neden olan akciğer hastalığı olduğunu deklare eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak; “Kronik Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığı’’nın baş harflerinden oluşan “KOAH”, aslında iki hastalığı tanımlamakta kullanılır: kronik bronşit ve amfizem.Kronik bronşit, en az iki yıl üst üste ve bu iki yılın en az üç ayında öksürük ve balgamla seyreden ilerleyici bir rahatsızlıktır. Amfizem ise, kana oksijen taşınmasını sağlayan hava keseciklerinde harabiyete neden olan bir hastalıktır. Bunun sonucunda akciğerde elastikiyet kaybı ve nefes darlığı görülür. KOAH’ın bilinen en önemli nedeni sigaradır. Sigara dışında özellikle kırsal kesimde organik yakıt kullanımına maruz kalınması da KOAH nedenlerindendir. Açıkta odun, organik yakıt (tezek vs) yakılması sonunda açığa çıkan duman maruziyeti de solunum yollarında aynı hastalığa neden olabilir.”
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Göğüs hastalıklarında vazgeçilmez bir tanısal işlem olan fiberobtik bronkoskopi sayesinde başta akciğer kanseri olmak üzere birçok hastalığın tanısı konulabildiğini söyleyen Yüzüak; “Bronkoskopi akciğer kanserlerinde göğüs filmi, bilgisayarlı tomografi ve balgam tahlili ile birlikte değerlendiriliyor. Erken evrede akciğer kanserinin tanısının konulmasını sağlıyor. Fiberoptik bronkoskopi hakkında ise şunları söylemek mümkün, ucunda ışık olan endoskopik bir kamera ile solunum yollarının direkt olarak incelenmesine bronkoskopi denir. Birçok akciğer hastalığının teşhisinde ve bazen tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Tanı amacıyla yapılan işlemlerde genellikle fleksibl (esnek) bronkoskop kullanılmaktadır. Deneyimli ve uzman hekimler tarafından ağız veya burun yoluyla havayollarına girmek suretiyle uygulanır.” Dedi.
BRONKOSKOPİ KİMLERE UYGULANMALI?
Bronkoskopinin kimlere uygulanabileceğini maddeler halinde sıralayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak son olarak şunları belirtti; “Kanlı balgam çıkaranlara, Akciğer grafisinde anormal bir görünüm saptanıp diğer yöntemlerle tanı konamamış hastalara, Akciğer grafisi veya tomografisinde akciğer kanseri şüphesi olan, her türlü tetkik yapılıp (alerji, reflu, sinüzit vs. ) nedeni bulunamamış uzayan öksürük yakınması olanlara, Balgamda tümör hücresi görülenlere, Akciğer kanseri takibi yapılan, nefes borusuna yabancı bir cisim kaçan hastalara, 10 gün geçmesine rağmen düzelmeyen öksürük şikayeti olan hastalarda bronkoskopi teşhis amacıyla kullanılmaktadır. Öksürüğün yanısıra kalıcı ses kısıklığı, akciğerde sıvı birikmesi, kilo kaybı olduğu durumlarda, hastanın balgamında kanser hücresi görülmesi de bronkoskopinin uygulanmasını gerektiren durumlar arasında. Nefes borusu ve bronş içinde tıkanmaya yol açan tümörlerde tümörü küçülterek havayolunu açmaya yönelik girişimsel bronkoskopi uygulamaları önerilir.