Güncelleme Tarihi:
Yavuz KUŞDEMİR / UŞAK, (DHA)- UŞAK Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hazırlanan ve Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan iddianamede yer alan tanık ifadelerinde FETÖ'nün örgütten ayrılmak isteyenleri 'Şefkat Tokadı' adı altında oluşturduğu inanç mekanizmasıyla tehdit ettiği ve yapıdan kopmaları engellemeye çalıştığı belirlendi.
İddianamede yer alan tanık ifadelerinde FETÖ'nün 'Şevkat Tokadı'da yer aldı. FETÖ/PDY yapılanmasından ayrılmak isteyen kamu çalışanları ile halk üzerinde baskı kurularak 'şevkat tokadı' adı altında oluşturulan inanç mekanizmasının işletildiği yapılanmadan kopmak ve ayrılmak isteyenlere, 'Kendileri ya da yakınlarının Allah tarafından cezalandırılacağı, başlarına bir musibet geleceği' yönünde telkinlerde bulunulduğu ifade edildi.
ABİLER VE ÜST ABİLER
İddianamede yer alan tanık ifadelerinde FETÖ'ye ait öğrenci yurtlarını sorumlu Abi'lerin yönettiği de dikkat çekti. Uşak'taki her öğrenci evinin sorumlu bir Abi'sinin bulunduğunun belirtildiği iddianamede, Abi'lerin öğrencilerin işlerini takip ederek, evlerdeki paraları toplayarak bu paraları harcadıkları, 5 yada 6 evin bağlı olduğu bir üst Abi olduğu ifade edildi. Bazı Abi'leri de, Ramazan ayında toplanan zekat paralarının bir kısmıyla, Zaman Gazetesi abonelik bedeli ödediği, artanı da ceplerine koydukları belirtildi.
FETÖ/PDY 'LİDER MERKEZLİ' BİR YAPIYA SAHİP
Fethullah Gülen liderliğindeki örgütün bilinen yasa dışı örgütlerden çok daha sıkı bir hiyerarşik yapılanması bulunduğunun yer aldığı iddianamede şunlar yer aldı:
"Fethullah Gülen'e doğrudan bağlı; 'Tayin Heyeti, İstişare Kurulu, Mollalar Grubu ve Meclis' olarak adlandırılan danışma birimleri yer almakta ve örgüt üst organlar olarak bu birimler tarafından sevk ve idare edilmektedir. Meclis'te alınan kararlar, meclis üyesi olan örgüt mensuplarınca silsile yolu ile en alt birimlere kadar iletilmektedir. Bu talimatlar hiyerarşi içerisinde yer alan 'Dünya İmamı, Coğrafi Bölge İmamı, Ülke İmamı, Bölge İmamı, İl İmamı, İlçe İmamı, Semt İmamı, Mahalle İmamı, Ev İmamı, Ser Rehberler, Belletmenler, Öğrenci ve Cemaat Mensupları' tarafından gizliliğe, istihbarata ve sır saklamaya özen gösterilerek koşulsuzca yerine getirilmektedir. Ayrıca örgütün mali kaynaklarının ne şekilde kullanılacağını 'Mütevelli Heyeti' belirlemektedir. Örgüt kurulduğu ilk günden bu yana 'devlet içinde örgütlenme' gayesi ile hareket etmektedir. Bu örgütlenme anlayışı, herhangi bir cemaatin üyelerinin devletin kademelerinde yer almasının ötesinde; devletin yapısı dışında başka bir hiyerarşik düzene göre hareket eden bir yapıyı, güncel ifadesiyle 'paralel yapılanmayı' ortaya çıkarmaktadır. FETÖ/PDY örgütlenmesi; gizlilik, hiyerarşik yapılanma, pelür kâğıtları ile haberleşme, özgeçmiş raporu verme (CV) ve kod adı kullanma gibi örgütsel tavırları ile bilindik kanun dışı tüm terörist örgütlenmelerin taktiklerini kullanmaktadır. FETÖ/PDY'de Fethullah Gülen'in, verdiği kararı sorgulama anlamına gelecek her düşünce, eylem veya tavır kuvvetle ezilmekte, liderin ve ona bağlı diğer yöneticilerin tüm talimatları, akıl sınırlarının ötesinde bir kutsiyetle taçlandırıldığından, itirazsız yerine getirilmektedir. Fethullah Gülen başta olmak üzere örgüt yöneticileri, halka hitap ederken büyük bir tevazu sergilemekte, ancak, örgüt içerisinde mutlak bir otorite ile hareket etmekte, örgüt içerisinde ödül ve ceza sistemi uygulanmaktadır."
EVLENMEK İSTEYENLERE RESİMLİ KATALOG
Örgüt mensuplarının evliliklerinin bağlı bulundukları imamların izin ve talimatları doğrultusunda gerçekleştiğinin ifade edildiği iddianamede, "Evlilik kararı veren örgüt mensuplarının bu durumu kendisinden sorumlu imama ilettiği, müstakbel eşini yine örgüte bağlı olan bayanların resimlerinin bulunduğu bir katalogdan seçtiği, böylelikle örgüte bağlılığını artırdığı, örgütten veya eşinden ayrılma durumunda ise kişilerin eş ve çocuklarının örgüt talimatı ile kendisinden uzaklaştırılarak baskı oluşturulduğu, örgüt mensuplarının iş ve özel hayatlarındaki bütün kararları örgütün tasarrufuna bırakmış olmalarının altında yatan sebeplerden en önemlisinin bağlı oldukları imamların ve Fethullah Gülen'in hata yapmayacağına inanmış olmaları" yer aldı.