IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2015 09:33
REKTÖR SÜLEYMAN BAYKAL GÖREVDE BULUNDUĞU SÜREYİ DEĞERLENDİREREK VERDİKLERİ SÖZLERİN ÇOĞUNU GERÇEKLEŞTİRDİKLERİNİ SÖYLEDİ
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal, görevde bulunduğu yaklaşık 3,5 yıllık süreyi değerlendirerek göreve gelirken planladıkları projelerin büyük bir bölümünü hayata geçirdiklerini söyledi.
Trabzon’da KTÜ ve KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi ile ilgili şehirde konuşulan, basına yansıyan veya tartışma konusu olan bir çok konu hakkında açıklamalarda bulunan Rektör Süleyman Baykal, KTÜ’nün sadece eğitim-öğretim değil sosyal sorumluluk alanında da görevleri olduğunu hatırlattı.
Baykal, “Üniversitemizin eğitim öğretim sorumluluğunun yanı sıra araştırma sorumluğu var. Bunların ötesinde toplumsal projelere veya toplumsal talepleri karşılama yönünde sorumlulukları var. Bizim topluma hizmet anlamında en açık kapımız sağlıkla alakalı. Bu da Tıp Fakültesidir, Diş Hekimliği Fakültesi’dir. Bunların dışında öğretim üyelerimizin yaptıkları projeler vardır ki bu projelerin miktarı oldukça fazladır. Geçen yıl itibariyle yaklaşık 500 civarında öğretim üyemiz bire bir proje ve işlem yaptı. Bunun sayısı gittikçe artıyor. Bunun dışında topluma yönelik sempozyumlarımız var. Bilgilendirme anlamında sürekli eğitim merkezimizin yaptığı faaliyetler var. Belediyeler Birliğiyle çok güzel bir ortaklığımız oldu. Yaklaşık 300’e yakın akademisyenimiz hem bilimsel olarak onlara katkı sağlama hem de onların eksiklerini giderme anlamında ortak projeler yaptı. Milli Eğitim Müdürlüğü ile de projeler yaptık” dedi.
Üniversitenin bölge sanayisi ile ilgili kesiştiği alanın ’Teknokent’ olduğunu ifade eden Baykal, “Üniversitemizin sanayi ile ilgili olarak kesişme alanı Teknokent’tir. İş adamları, iş dünyasıyla birlikte ortak proje yönetme konusunda çalışıyoruz. Bu anlamda Teknokent Transfer Ofisi kurduk. Ofis sayesinde üniversite öğretim üyelerimiz iş adamlarıyla bir araya geliyor. TUBİTAK tarafından bir proje de aldık, bu proje şu anda devam ediyor. Sanayicinin ayağına kadar gidiyoruz. Öğretim üyesini sanayici ile buluşturmaya çalışıyoruz. Ancak Trabzon’da sanayi ölçeği orta seviye ve küçük ölçek sınıfında. Bu anlamda tabi ki sıkıntılarımız var" diye konuştu.
"ÜNİVERSİTENİN ŞEHRE GÜNLÜK KATKISI 1 MİLYON 750 BİN"
KTÜ’nün şehir ekonomisine günde yaklaşık 2 milyon TL girdi sağladığını belirten Baykal, “Yaklaşık 58 bin öğrencimiz var. 2 bin 500’e yakın yüksek lisans doktora öğrencimiz, 15 bine yakın da personelimiz yani çalışanımızla düşünüldüğünde bu rakam yaklaşık 70 bini buluyor. Geçen yıl itibariyle biz bir çalışma yaptık. Buna göre, üniversitenin günlük Trabzon’a ekonomik anlamda katkısı yaklaşık 1 milyon 750 TL. KTÜ bu anlamda Trabzon’a katkısı en yüksek kurum konumunda. Çünkü çok genç bir nüfus ve çok yiyen, içen ve dolaşan aktif bir grup. Bunların da tabi ki Trabzon’a katkısı oldukça büyük Bu katkıyı sadece Trabzon’da düşünmemek lazım 190 bin mezununu düşündüğünüzde Trabzon’u tanıtan da bir katkı olarak düşünmek lazım” şeklinde konuştu.
HAYATA GEÇEN PROJELER
Göreve gelmeden önce verilen sözler ve projeler konusunda büyük mesafe aldıklarını ifade eden Baykal, şunları söyledi:
“Bu konuda bir çalışmamız bitmek üzere. Nasip olursa yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Verdiğimiz sözler ve yaptıklarımızı karşılaştırdık. Geldiğimiz nokta itibariyle aşağı yukarı söz verip de yapamadığımız herhangi bir şey kalmadı gibi gözüküyor. Sonuç olarak yapmaya gücümüzün yetmediği 1-2 konu dışında her şey bitti gibi gözüküyor. Örnek olarak ’Çocuk Hastanesi dedik, Diş Hastanesi dedik’ bunların kararları çıktı. Merkezi laboratuvar dedik nasip olursa projesi bitti, ihaleye çıkacak. Televizyon dedik nasip olursa eğitim amaçlı bir televizyon ki şuanda test yayını yapıyor, nasip olursa 1 ay içerisinde sürekli hatta karasal yayın yapmasını arzu ettiğimiz bir konuma gelecek. Tabi bu televizyon ticari amaçlı bir televizyon asla değil eğitim amaçlı bir televizyondur. Gazete dedik gazetemizi çıkardık, 3 senedir rutin çıkıyor. Kreş dedik Fatih Eğitim Fakültemiz de bitti şu anda çocuk kabulüne başladı. Oldukça modern bir kreş oldu çevre düzenlemesi bitmek üzere. Üniversitenin alt yapısıyla ilgili verdiğimiz sözler büyük oranda yerine geldi. Hem bunu tabi sayısal olarak eğitim öğretim de bazı değişiklikler sözü vermiştik bunları yaptık ders programlarının güncellenmesi demiştik bunları yaptık ve aşağı yukarı 2. yılına girdi. Sayabileceğim daha birçok şey var ama verdiğimiz sözler ki bu sözler yazılı sözlerdi artık onların da karnelerini yaptığımızın dökümünü de yapıyoruz. İnşallah onları da herkesle paylaşacağız.”
Ekonomik anlamda sıkıntılarının olmadığını ifade eden Baykal, “Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin ekonomik anlamda asla bir sıkıntısı yok. Tek problem aynı zamanda Türkiye’nin genel bir problemi olan hastanelerdeki döner sermayedir. Hastanelerdeki döner sermaye ye ait sıkıntı sadece KTÜ’ye ait bir sıkıntı değil, Tıp Fakültesi olan tüm üniversitelerin sıkıntısıdır. Genel bütçeyle alakalı hiçbir ödeme sıkıntımız yok, hiçbir yatırım da bir sıkıntımız yok hatta bazen öyle oluyor ki proje gecikmesinden dolayı elimizdeki parayı bile harcayamıyoruz. Yatırımlar konusunda da hedeflediğimiz yatırımlarımızı yapıyoruz” diye konuştu
TRABZON’DA 2. ÜNİVERSİTE KONUSU
Baykal, sürekli gündeme gelen Trabzon’a ikinci üniversite konusuna da değinerek “Şahsi fikrimi söyleyeyim; ihtiyaç varsa ki şu anda toplumsal bir talep var. İhtiyaç varsa ikinci üniversitenin hiçbir sakıncası yok katkı da sağlayabilir. Tabi kurulma aşmasında nasıl olması lazım ? biz hep şunu söylüyoruz; Karadeniz Teknik Üniversitesi’ni bölerek 2. üniversite değil de gerçekten Trabzon’a çok daha fazla katkı sağlayacak 2. üniversite bölmeden, parçalamadan bir üniversite olsun. Biz bunun yanında oluruz. Açıkça söyleyeyim, elimizden gelen desteği de sağlarız. Trabzon yaşanabilir en iyi il seçildi. Bu şu demektir öğrenci burayı tercih ediyor ve etme potansiyeli var bu potansiyeli 2. Üniversiteyle değerlendirmek tabi ki akılcı bir yatırım bu anlamda elimizden gelen desteği de sağlarız. Ama küçülterek değil büyütelim 2. Üniversite alternatifi ortaya çıksın. Öğrenci tercihi de önemlidir yani siz iyi bir üniversite oluşturursanız öğrenci tercihi o tarafa doğru olur. Ama güçsüz bir üniversite konumlandırırsanız bu bazen olumsuz da etki edebilir o yüzden güçlü bir üniversite Trabzon’a yakışır bir üniversite gerektiğinde KTÜ ile beraber yarışacak gerektiğinde destek alacak birbirini tamamlayacak yapı da bir üniversite olmalıdır” dedi.
KTÜ’NÜN TÜRKİYE’DEKİ YERİ
KTÜ’nün Türkiye’deki yerini değerlendiren Baykal, “Bir kere KTÜ’nün şöyle bir dezavantajı var. Bunu hepimizin bilmesi lazım. Siz Ankara’da ya da İstanbul’da değilsiniz. Çünkü öğrenci seçiminde en önemli faktör sizin mekanizasyonunuz olmuştur. Bunun getirdiği negatiflik vardır. Sadece öğrenci anlamında olmuyor. Trabzon çevresindeki öğretim üyeleri de bir müddet sonra merkeze doğru yani Ankara ve İstanbul’a doğru bir yönlendirme içerisine giriyor. Bunu yaptığı bir dezavantaj var. Üniversite büyüdükçe öğrenci sayısı arttıkça endekslerdeki konumunuz aşağı doğru düşmeye başlar. Öğretim üye sayınız, öğrenci sayınız, arasındaki ilişki öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı sizi hep aşağılara doğru çeker. Biz aslında son 5-6 sene içerisinde çok hızla büyüyen bir üniversite konumuna geldik. Eksik olan birçok fakülteyi kurduk ama burada tabi ki bir Mühendislik Fakültesi, Tıp Fakültesi gibi bir konuma gelemediler. Bunu sağladığı olumsuzluklar var ama buna rağmen Türkiye içerisinde trendi özellikle araştırma alanında yükselen bir konuma geldik. Bir örnek vermek gerekirse, göreve geldiğim 2012 yılı itibariyle 10’a yakın TÜBİTAK Projesi aldığımızda kendimizi mutlu hissederdik. Ama bugün (2015 yılı itibariyle) 55 TÜBİTAK Projesi’ne ulaştık. Artık aman bunun altına değil de çok üstüne çıkalım. Artık projeyi düşünen, akademik anlamda böyle bir trend yakaladık. Bu zaman içerisinde daha da artacak bu kültür zamanla gelişti ve artıyor. Hedeflediğimiz yer her zaman daha üstlerdir. Ama siz küçük bir üniversite değil bin öğretim üyesi olan 2 binin üzerinde öğretim elemanı alan bir üniversiteye bir hareketlilik kazandırmaya çalışıyorsunuz. Bu tek bir kişiyle değil birlikte ortak çalışmayla oluyor ama ben var olan gidişattan memnunum ama yeterli mi değil ?” diye konuştu.
ÖĞRENCİLERİN EN FAZLA ŞİKAYETİ ŞENLİKLERLE ALAKALI
Göreve geldiği günden bu yana KTÜ’de geleneksel hale gelen konser ve benzeri şenliklerin artık yapılmadığı ve ünlü sanatçıların konser için KTÜ’ye getirilmediği ile ilgili eleştirilere de cevap veren Baykal "KTÜ’de bu anlamda çok sayıda faaliyet yapılıyor. Daha önce yapılıp da bu dönemde yapılamayan ücret gerektiren faaliyetler neler ? Diyelim ki bir konser, sponsor üzerinden zaten yapıyorlar. Üniversite tarafından sponsor olacaksak maalesef bizim bütçe kaynaklarından herhangi bir kalemden bunu karşılamamız mümkün değil. Yapılmayan şey budur. Bunun dışında her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Hatta bizim özellikle istediğimiz şey bu faaliyetlere kendi öğrencimiz de katılsın, sadece izlemekle değil aktif olarak bu faaliyetlere katılsınlar. Kulüplerimiz bunu zaman zaman yapıyor. Tabi popüler bir sanatçıyı getirip de bu faaliyeti yapmanın maliyeti var. Ama duyurulması açısından daha fazla bilinmiyor ama kendi içimizde yaptığımız faaliyetler çok da fazla duyulamayabiliyor. Osman Turan Kongre Merkezi olsun, Osman Turan’ın yanındaki Koru Otel’in önünde olsun, AKM’de olsun hemen hemen haftada 1-2 defa müzik faaliyeti var. Diğer sosyal faaliyetler de var. Hatta son dönemde neredeyse yer bulamamaya başladık” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin şikayetlerinin genellikle şenliklerle alakalı olduğuna değinen Baykal, “Biz de o talepleri yasal çerçeve içerisinde yapabileceklerimizi zaten yapıyoruz. Sponsorlar üzerinden yapabileceklerimizi yapıyoruz. Öğrenciler notlarıyla, sistemle alakalı yada derslerin kolaylığı zorluğuyla alakalı veya ikinci öğretimle yaşadıkları sorunlarla alakalı talepleri oluyor. Bunların makul olanlarının önemli bir kısmı zaten karşılanıyor. Zaten bunları karşılamak bizim görevimiz ama gençlerin talepleri bitmez biz de öyleydik” şeklinde konuştu.
"KATLI OTOPARK GELİYOR"
Baykal, özellikle Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde yaşanan otopark sorunu ile ilgili olarak buraya katlı otopark yapılacağını söyledi. Baykal “Kalkınma Bakanlığı’ndan otopark ile ilgili projemizin yapılabilirlik kontrolüne geliyorlar. Sayın bakanımız Süleyman Soylu’nun bu konuda çok ciddi katkısı oldu. Farabi Hastanesi bölgesinde otopark sorununun tek çözümü var o da katlı otopark. Çünkü biz alan zengini değiliz. Otopark olarak oluşturabileceğimiz bir alan yok. Bunun çözümü katlı otopark. Kalkınma Bakanlığı’nı bu konuda büyük oranda ikna ettik. Sayın Soylu’nun destekleriyle birlikte bu yıl inşallah otopark projesini yapma hakkı kazanacağız. İnşallah hızla en kısa sürede yapmaya çalışacağız. Birkaç ay içinde bu müjdeli haberi kamuoyuyla paylaşacağız. Benim beklentim bu yönde. İnşallah en kısa sürede yapacağız. Vatandaşın haklı şikayetlerini çözüm olacağız” dedi.
"RANDEVU SİSTEMİ"
Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde yakında randevu sistemiyle hasta kabulüne başlayacaklarını ifade eden Baykal, şunları söyledi:
“Hastanemizde randevu sistemiyle beraber hasta kabulüne başlayacağız. Burada bir sıkıntımız var; o da şu, çok yoğun bir poliklinik talebi var. Randevu verdiğinizde kendinizi bağlamış oluyorsunuz ve hasta gelmese bile o saatte sıkıntı oluyor. Mesela gözde bunu yaptık bir müddet ve gözde randevu verdiğimiz hastaların yarısından daha fazlasının gelmeme durumu oldu. O zaman boşluk doğdu, bunu nasıl aşabiliriz ? Sağlık Bakanlığı’nın bir yöntemi var, belki biz onu yapmaya çalışacağız. Nasip olursa birkaç ay içerisinde randevu sistemine geçeceğiz. Komple geçebilir miyiz? Orada bir endişemiz var. Dediğim gibi boş kalma ve hasta sayısının düşmesi gibi bir endişemiz var Ama geçiş yapacağız, hazırlığımız var.”
"YENİ ACİLİN TAMAMINI HENÜZ HİZMETE AÇMADIK"
Yeni hizmete giren KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Acil Servisi’nin tamamını henüz hizmete açmadıklarını belirten Baykal, “Acilin durumu oldukça iyi. Henüz bütününü açmadık. Sadece ilk giriş bölgesini açtık. Takip kısmını inşallah yeni hemşireler alınıyor onlar gelince açacağız. Acilde artık hastalarımızın mekan sıkıntısı yok. Birbirini seyreden hastalar olmaktan çıktı. Geniş bir mekan çok modern bir mekan. Acili yaparken dünya ölçeğinde aciller ne ise ona göre yapmaya çalıştık. Şu an hastalarımızın en az şikayetçi olduğu mekan haline geldi. Tabi sonuçta bir acil bir yoğunluğu var. Bizim yeni acilden sonra yeni acil hasta sayımız yaklaşık 3’e katlandı. Artık insanlar bu konforu bildiği için diyor ki ’beni şu acile götür’ ” ifadelerini kullandı.