AA / Meltem Yılmaz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2016 15:56
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu: - "Yargı kararı ile gazeteci kimliğinden uzak bir şekilde içeri giren, hapse giren birisinin yine bir yargı kararıyla dışarı çıkarken Sayın Cumhurbaşkanımızı ifade ederek ona doğum günü hediyesi olarak söylediği söz, şunu en hafif ifadesi ile söylemek istiyorum ki seviyesizliğin dik alasıdır"- "Bunu bizim kabul etmemiz, mümkün değil. Böyle bir kişiden ne aydın çıkar ne gazeteci olur ne de bu memlekete faydası olur"
TRABZON (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, ''Yargı kararı ile gazeteci kimliğinden uzak bir şekilde içeri giren, hapse giren birisinin yine bir yargı kararıyla dışarı çıkarken Sayın Cumhurbaşkanımızı ifade ederek ona doğum günü hediyesi olarak söylediği söz, şunu en hafif ifadesi ile söylemek istiyorum ki seviyesizliğin dik alasıdır. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Böyle bir kişiden ne aydın çıkar ne gazeteci olur ne de bu memlekete faydası olur'' dedi.
Soylu, bir otelde düzenlenen Karadeniz Bölgesi Ortak Akıl Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, bölgenin tarım politikasını, gelecekle ilgili vizyonunu, üretimini ortak akıl ve istişare ile yeniden planlayacaklarını söyledi.
Toplantının bölge ve tarım sektörü için hayırlı olması temennisinde bulunan Soylu, ''
Seçim olalı şurada 3,5 aylık bir süreç geçti. Önümüzdeki 4 yılda verdiğimiz taahhütleri yerine getirebilmek için gerek Ankara'da yaptığımız çalışmalarda gerek Türkiye'nin her köşesinde yaptığımız çalışmalarda tek bir noktayı ölçü olarak tuttuğumuzu belirtmek isteriz'' diye konuştu.
Soylu, ortak akıl ve istişarenin önemine vurgu yaparak şöyle devam etti:
''Biz, her şeyi biliyor değiliz, bu mümkün de değil. AK Parti hükümetlerinin 14 yıldan bu yana baktığı tek bir nokta var, milletle birlikte istişare etmek. Ortak akıl üretmek, gelecek vizyonunu belirlemek ve o yolda yürümek, hedeflerini gerçekleştirebilmek. Biz, önündeki 6 ayı planlayamayan bir Türkiye'den 2023, 2053, 2071 projeksiyonlarını ortaya koyan bir Türkiye'ye ulaşmışsak bu çalışma anlayışının çok büyük bir katkısı olmuştur.''
- ''Hepimiz biliyoruz ki dünyanın en pahalı arsasında yaşıyoruz''
Sorumluluklarının farkında olduklarını da dile getiren Soylu, şu ifadeleri kullandı:
''Sorumluluklarımızın büyük olduğunu biliyoruz. Bazen sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Bazen haketmediğimiz meselelerle karşı karşıya kaldığımızı da biliyoruz. Bazen içimiz de acımıyor değil. Yargı kararı ile gazeteci kimliğinden uzak bir şekilde içeri giren, hapse giren birisinin yine bir yargı kararıyla dışarı çıkarken Sayın Cumhurbaşkanımızı ifade ederek ona doğum günü hediyesi olarak söylediği söz, şunu en hafif ifadesi ile söylemek istiyorum ki seviyesizliğin dik alasıdır. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil. Böyle bir kişiden ne aydın çıkar ne gazeteci olur ne de bu memlekete faydası olur. Duamız, ailesine faydası olur. Başka hiçbir şey değil.''
''Hepimiz biliyoruz ki dünyanın en pahalı arsasında yaşıyoruz'' diyen Soylu, şunları kaydetti:
''Bu arsada herkesin gözü var ve biz bu arsanın bize bir emanet olduğunu hem geçmişimizden hem geleceğimizden bir emanet olduğunu çok net ve anlamlı bir şekilde biliyor ve yaşıyoruz. Bunun için her zaman Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi 'Bir olmalıyız, iri olmalıyız, diri olmalıyız' ve bu toprakların bize olan emanetini ve medeniyetimizin ihya eden şanını taşırken Türkiye'mizi zenginleştirmek, insanımızı gelişmiş ülkelerin insanlarının standartlarına getirmek için hep birlikte büyük bir gayreti ortaya koyacağız.''
- ''İnsan üretileni ihtiyacı kadar almalıdır''
Eski Gümrük ve Ticaret Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı ise ortak akıl toplantısının çalışma tarzını belirlediğine işaret ederek şöyle konuştu:
''Dikkate almazsınız, burnunuzun dikine gidersiniz, sonra duvara toslarsınız ama hedef kitleniz ve paydaşlarınızla konuyu enine boyuna müzakere ederseniz sonuçta ortaya çıkan en önemli değer ortak akıl olur, ortak akla yaslanarak çalışmanızı sürdürürsünüz. Gerçekten emaneti milletten aldığımız günden bu yana faaliyetlerimizin merkezine insanı koyduk. Çalışma süreçlerine paydaşları müdahil ederken ortak aklı ortaya koyuyor ve projeler oluşturuyoruz.''
Yazıcı, Türkiye'nin bütün bu faaliyetlerin yapılması bakımından çok uygun bir ülke olduğunu vurgulayarak ''Bu kadar üretim yapan bir ülke, pazarlama konusunda ve israf konusunda maalesef çözüm üretemedi. Üretiriz, pazarlarız, hedef kitle yine insan. İnsan üretileni ihtiyacı kadar almalıdır. Dünyanın en büyük sorunlarından biri yoksulluktur. Dünyanın israf ettiği gıdanın dörtte biri bütün dünyadaki açlığı doyuracak miktardadır'' dedi.
Trabzon'un ekmeğiyle meşhur olduğuna dikkati çeken Yazıcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
''Günde 6 milyon ekmek israf olmaktadır. 'İhtiyacın kadar satın al' kampanyası ile 384 milyon ekmek israfının önüne geçildi. Parasal değeri, 300 milyon liradır. Bu kampanya çerçevesinde tüketimde yüzde 10 azalma oldu. Tüm bunlar neticesinde toplam parasal değer 2 milyar 800 milyon lira. Peki, İstanbul üçüncü köprüsünün maliyeti ne? 2,5 milyar dolar seviyesinde. Neredeyse 1,5 ile 2 yıllık bir israfın önlenmesiyle bir boğaz köprüsü yapabilecek hale geliyoruz. Bir taraftan üreteceğiz, insanların alım gücü artacak, bir taraftan da organik tarımı ön plana çıkartacağız.''
Trabzon Valisi Abdil Celil Öz de tarımın önemini dile getirerek ''Amacımız, verim ve kaliteyi arttırmak, birim alandan daha fazla gelir ve katkı sağlamak, üretimlerin geliştirilmesi ve bu arada hem mevcut ürünlerimizde hem de hayvancılık ve su ürünlerinde işleme ve sunum kalitesini geliştirmektir. Bunun için hep birlikte çalışmamız gerekiyor'' diye konuştu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in yanı sıra milletvekilleri, mülki idari amirleri, bakanlık merkez birimleri ile kurum ve kuruluşların yetkilileri, üniversite ile sektör temsilcileri ve çiftçilerin katıldığı toplantı, açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti.