Güncelleme Tarihi:
Osman ŞİŞKO/TRABZON,(DHA) - KARADENİZ Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği (KFMİB) Başkanı Edip Sevinç, fındık alımlarıyla ilgili konuştu. Bu yıl ihracattan umutlu olduklarını belirten Sevinç "Bu sene ihracat, tonaj da iyi bir rakamla kapanacağını ümit ediyorum. Türkiye fındıktan gelen dövize takılmaması lazım önemli olan ne kadar fındık sattığımızdır. Burada önemli olan Türkiye orijinli hem iç piyasada hem de dış piyasada fındık satışını arttırmaktır. Bu sene ihracattan umutluyuz" dedi.
KFMİB Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Fındık Sektör Konseyi üyesi Edip Sevinç, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde fındık üretiminde kalite tartışmaları ve fındık alımılarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Fındığın birçok ülkede üretildiğini fakat Türk fındığının ayrı bir yeri olduğunu belirten Sevinç, "Allahın büyük bir lütfüyle beraber fındıkla ilgili bütün tabii özelikleri, florayı Karadeniz'e bahşetmiş. Rize'den İstanbul'a kadar olan sahil kesiminde 25 kilometrede denizden içeriye kadar 1000 metre yükseklikte bile fındık üretilebiliyor. Türk fındığı bu bahşedilen flora nedeni ile dünyanın en kaliteli fındığı. Fındık birçok yerde üretiliyor birçok yerde de üretilmeye çalışılıyor ama bunların içerisinde Türk fındığının ayrı bir yeri var. Tarım artık kendi kendine olabilecek bir şey değil. Tarım aynı zamanda bir endüstriyel işlem. Kendi tarımsal çabaların ve özelliklerin yerine getirilmesi dışında modern bilimin ve teknolojinin imkânlarından istifa etmeden tarımın sürdürülebilirliği ve verim alınması söz konusu değil. 1850'li yılardan beri Doğu Karadeniz'de fındık üretimi olduğunu biliyoruz. Demek ki ağaçlarımız en az 100 senelik. Hata daha yaşlı ağaçlarımızda da var. Her şeyin bir ömrü var. Ömrünü tamamlamış artık kökleri özeliğini yitirmiş ağaçlarımızla verimli bir tarımı devam ettirmek mümkün değil. Hepsinden daha önemlisi artık köydeki yaşayan nüfusumuzun azaldı. Azalan nüfus miras yoluyla bölünen topraklarda önemli bir faktör. Arazilerin bölünmesi sebebiyle 300 ila 500 kilogram fındık üreten üretici var. Bu cifçilere 'fındık üreticisi' dememiz kolay değil. Bu kadar az fındık üreten müstahsilin de bahçesine yatırım yapması, bakım yaparak masraf etmesi de beklenemez. Dolaysıyla Bütün bu faktörle bir araya geldiğinde hem ağaçların yaşlanması hem köyde yaşayan insanların azalması hem de modern tarımın gereğini üreticinin yapmaması sebebiyle son yıllarda fındıkta verim azaldı" dedi.
"2 YILDIR İNANILMAZ TAHRİBAT VAR"
Fındık tarımında gübrelerin zamanında kullanılmayarak ve toprak analizlerinin yapılmaması nedeniyle toprakların bittiğini savunan Sevinç "Türkiye'de en iyi sezonumuzda 1 dönüm araziden 100 ile 110 kilogram fındık alıyoruz. Türkiye'de fındık tarımı yapılan resmi rakamlara göre 700 bin hektar arazi var. Bu hesaba göre Türkiye'nin rekoltesi 100 kilo fındıktan 700 bin kilo fındık yapar. Hâlbuki bu tarımı olması gerektiği gibi yapan çiftçilerimiz var. Özellikle gübreler zamanında dönüm başına 250 ile 400 kilogram civarında fındık örtebiliyorlar. Özelikle gübreler zamanında kullanmıyor, toprak analizleri yapılmıyor. Bu yüzden topraklarımız bitti. Artık bunlara dikkat edilmesi lazım. Şuanda Gürcistan'da Fındık bahçelerinde yanlış uygulamalarla birlikte 2 yıldır inanılmaz tahribat var. Fındık bahçelerinin yüzde 50' si tahrip olmuş durumda. Aynı hatalara düşmememiz lazım" diye konuştu.
"EN BÜYÜK RAKİBİMİZ AMERİKA'DIR"
Fındıkta 2009 yılında alan bazlı destekleme modeline geçildiğini hatırlatan ve bu modelin üreticiye doğru anlatılmadığını kaydeden Sevinç şöyle konuştu:
"Bizde bilgi birikimi bu yöntemlerin uygulanması ve bilinmesi konusunda hiç bir eksiğimiz yok. Tarım Bakanlığımız, köylümüzün birikimi, İhracatçılar Birliği'nin yıllarca yaptığı araştırmalar var. Bilinmeyen bir şey yok aslında. Sadece bilineni uygulayacak irade, çeşitli sebeplerden ötürü yok. Fındıkta 2009 yılında alan bazlı destekleme modeline geçildi. Maalesef köylümüze bu alan bazlı desteğin ne demek olduğunu, niye verildiği doğru anlatılamadı. Köylümüz bunu devletin kendisine bir yardımı olarak görüyor. Doğru bu bir yardımdır ama 'Bu yardım parsını al ve bahçene bak' diye veriliyor. Köylü bu parayı yerinde kullanmıyor ve bahçesinin bakımını yapmıyor. Benim tanıdığım üreticiler var, bu yardımı bahçesine harcıyor ve dönüm başına en az 250 kilogram fındık alıyor. Amerika istesin bir dönümden en az 300 kilogram fındık elde eder. Tarımda en büyük rakibimiz Amerika'dır. Çünkü sınırsız tarım arazileri var. Üst düzey teknolojileri var, eğer fındık üretimini cazip görürlerse önümüzdeki yıllarda bize çok büyük rakip olabilirle"
"DEVLETİN FINDIK ALMASINA KARŞIYIZ"
Kendilerinin serbest piyasa ekonomisinden yana olduklarını ve devletin fındık almasına karşı olduklarını ifade eden Sevinç şöyle dedi:
"Fındık ihracatı fındık tüketimi acısından son derece önemlidir. Eğer ürettiğimizi tükettiremezsek krize gireriz bu yıl olduğu gibi. Bu yıl bize göre 770 bin ile 800 bin ton arası bir rekolte var. Geçen yıldan da 100 bin ton civarındada devir var. Dolaysıyla çok ciddi bir fındık var Türkiye'nin elinde. Şimdi 'Fiyatlar düşmesin' diye hükümet bir karar aldı. Serbest piyasa rejimden vazgeçti, TMO eliyle fındık alıyor. Bunları yetkililerle konuştuk ve görüşlerimizi ilettik konuda kapandı. Artık sezon başladı hükümet bir karar aldı. Artık bizim işimiz Türkiye'nin fındığını satmak. Biz serbest piyasa ekonomisinden yanayız, devletin fındık almasına karşıyız. Alınan bir karar var bu karara da saygılıyız. Kurun artması ve fiyatın dış piyasalarda cazip halde olmasından dolayı da bu sene fındık ihracatı iyi gidiyor. Umuyorum ki bu sene bu fındığı satabilme imkânımız olacak. Devlette bu konudaki politikalarıyla bize yardımcı olacaktır. Bu yönde de bir niyet var. Bu sene ihracat, tonaj da iyi bir rakamla kapanacağını ümit ediyorum. Türkiye fındıktan gelen dövize takılmaması lazım önemli olan ne kadar fındık sattığımızdır. Burada önemli olan Türkiye orijinli hem iç piyasada hem de dış piyasada fındık satışını arttırmaktır. Buralarda Türk fındığını daha çok sattırmamız lazım. Türkiye'de üretim aratanken diğer ülkelerde azalması lazım. Biz bunu tersini yapıyoruz gereksiz yere desteklemeler ile fındık fiyatını yukarı çekerken dünyada cazip hale getiriyoruz. Onlara bak fındık çok karlı bir ürün, bizde ise 'bahçelerinizi genişletin' mesajı veriliyor. İhracatta tüketime bu çerçevede bakmak lazım. Bu sene ihracattan umutluyuz"
FOTOĞRAFLI