Güncelleme Tarihi:
Osman ŞİŞKO/TRABZON, (DHA) - ULUSAL Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde fındık üretiminde rekoltenin artırılması için bir dizi önerilerde bulundu. Türkiye'nin en önemli ihraç ürünlerinden birinin fındık olduğunu kaydeden Arslantürk "Bu ihraç üründen elde ettiğimiz gelirleri sürekli arttırıp uzun vadeli bir üretim ve pazarlama modeli oluşturmamız lazım. Bunu oluşturduğumuz taktirde bugün var olan problemler ortadan kalkacak" dedi.
Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, uzun yıllardan beri Türk fındığının probleminin bahçelerin bakımsız ve yaşlanmış olmasından dolayı verim ve kalitenin düşük oluşu olduğunu belirterek bunun çözümü olarak 10 yıldır Türk fındığının kalitesi ve verimini artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bakanlığında bu yönde çalışmaları olduğunu ancak yetersiz kaldığını öne süren Arslantürk, “Bir kere arazide yenile çalışmalar hızlı bir şekilde yapılmalı. Doğu ve Orta Karadeniz daha öncelikli.Çünkü Batı Karenizdeki bahçeler oralara nazaran daha genç. Bu çalışmalarda verimli ve kaliteli çeşitler ön planda tutulmalı. Sertifikalı fidan yetiştiriciliği yaygınlaştırılarak bunun sağlıklı dağıtımı hızlandırılmalı. Üretici maalesef arazisinde yenileme çalışması yaparken istediği özellikledeki fidana ulaşamıyor. Bu yüzdende sağlıklı bir çalışma yapamıyor.Bunların devlet organizasyonuyla bir an evvel yapılması gerekiyor. Aksi taktirde her şey fındıkta aleyhimize gelişecektir” dedi.
“VERİMİ VE KALİTEYİ YÜKSELTMEMİZ LAZIM”
Fındıkta dünyada daha modern bir üretimin söz konusu olduğuna dikkat çeken Arslantürk, şöyle dedi:
“Dünyadaki üretimde verimi ve kaliteyi ön planda tutan bir üretim modeli uygulamaktadır. Son 4 yılda dünyadaki üretim alanları hızla artmakta yeni ülkeler fındık üretimine katılmaktadır. Bu gelişmeler Türk fındığını maalesef tehdit ekmektedir. Birçok ülke son geliştirdiği tekniklerle ürün çeşitliliğini artırdı ve Türk fındığının kalitesine yakın fındık üretmeye başladılar. Türkiye'nin fındıktaki çıkmazı hep fiyatlar oluyor.Tabi üreticiyi memnun edecek bir fiyat istikrarı olmalı.Fiyatın düşük yada yüksek olmasından ziyade.Tüketime yönelik sürdürtebilir bir fiyat uygulaması yapmak gerekir. Maalesef Türkiye'de bunu şuana kadar başaramadık. Ya en diplerdeyiz yada en yükseklerde bir denge sağlayamadık.İnşallah bundan sonra sağlarız.Bizim çok acil verimi kaliteyi yükselterek ve maliyetleri düşürerek üretici sayısını azaltmamız gerekiyor.Fındıktan gerçek manada geçinen bilinçli üreticiler oluşturmamız gerekiyor. Aksi taktirde yapacağımız her girişim olumsuz sonuç verecektir”
“TMO DENGEYİ SAĞLAMALI”
Fındıkta serbest piyasayı savunduklarını ancak gelinen noktada bu politikanın değiştiğini ifade eden Arslantürk, “ 9 yıldan sonra tekrar devletin bir kuruluşu TMO devreye girerek fındık alıyor.Bundan sonraki dönemde istikrar sağlamak adına ne gerekiyorsa o yapılsın. Piyasada TMO gibi kuruluşunda dengeleri sağlayacak şekilde hareket etmesi piyasalara çokta olumsuz yansımayacaktır.Ama mutlaka dengeyi ön planda tutan bir strateji geliştirmek gerekmektedir.” dedi.
“İHRACAT ARTMALI”
Fındıkta ihracat hedefinin büyümesi gerektiğini ifade eden Arslantürk, “Bizim 300 bin tonların daha da üzerinde iç fındıkta ihracat yapmayı hedefliyoruz.Buna yakın zamanda ulaşacağımızı umuyoruz. Dünyanın en büyük fındık tüketicisi ilimizde faaliyet gösteriyor ve her yıl tüketim miktarını artırarak devam ediyor. Bu bizim için sevindirici bir gelişme. Bunun yanında bizin de yeni ülkelerde fındığı tüketen yeni sanayilerde satış modelimizi hızlandırmamız gerekiyor.Bunu yapmamız şu yüzden önemli ilerleyen zamanlardaki elimizdeki ürünü tüketmemiz gerekiyor.Fındık Türkiye'nin en önemli ihraç ürünü.Bu ihraç ürününden elde etiğimiz gelirleri sürekli arttırıcı ve uzun vadeli üretim ve pazarlama modeli oluşturmamız gerekiyor. Bu modeli oturturumuz taktirde fındıktaki bugün var olan problemler önümüzdeki dönemde otomatikman ortadan kalkacaktır” ifadelerini kullandı.