Güncelleme Tarihi:
TOKAT (AA) - Tokat'ta 33 yaşındaki hemşire Mehtap Yetigin'in kentteki bir özel hastanede gerçekleştirilen mide küçültme ameliyatından 10 gün sonra öldüğü ileri sürüldü.
Tokat 112 Komuta Kontrol Merkezinde paramedik olarak çalışan Turgut Yetigin, AA muhabirime yaptığı açıklamada, eşinin Tokat Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yaptığını ve 4 yaşında bir oğullarının bulunduğunu söyledi.
Yetigin, 14 yıllık hemşire olan, yaklaşık 100 kilogram ağırlığındaki eşinin kentteki özel bir hastanede 25 Kasım'da mide küçültme ameliyatı geçirdiğini belirterek, "4-5 yıl önce de mide fıtığıyla ilgili geçirilmiş bir operasyonumuz vardı. Eşim, hem mide fıtığı hem de mide küçültme ameliyatına girdi. Ameliyattan sonra hekimle görüştük. Ameliyatın çok başarılı olduğunu, herhangi bir sıkıntının olmadığını, çok kısa bir süre sonra ayağa kalkabileceğini ve birkaç ay içerisinde de yaklaşık 40 kilo vereceğini, rahatlayacağını söyledi" diye konuştu.
Ameliyatın ikinci gününden itibaren eşinin yüksek ateş ve yüksek nabız şikayetlerinin başladığını ifade eden Yetigin, "Eşimde 40-41 derecelere varan ateş vardı. Ateşi, sürekli soğuk uygulamalarla düşürülmeye çalışıldı. Nefes darlığı şikayetimiz hiç geçmedi. Yaklaşık 6 gün serviste kaldık. 6 gün boyunca radyolojiden, dahiliyeden laboratuvar tahlil ve tetkikleri yapıldı" dedi.
"Yaklaşık bir hafta sonra bir günlüğüne eve taburcu edildik" diyen Yetigin, "Gece eşim rahatsızlandı, özel hastanenin acil servisine getirdik. Acil serviste yaklaşık iki saat kaldık. Acil servise sabah yeniden geldik. Yaklaşık 3 saat yine acil serviste hiçbir hekim görmeden bekletildik. Daha sonra endoskopiye alındı. Endoskopide 4 uzman hekim değerlendirdi, 'hızlı bir şekilde yoğun bakıma yatması gerekiyor' dediler" ifadelerini kullandı.
Yoğun bakımdaki müdahalenin ardından eşiyle görüştüğünü aktaran Yetigin, "Hekimin 'daha iyiye gidecek' demesine rağmen eşim çok huzursuzdu. Hatta 'Ben ölüyorum, hakkını helal et' falan diye benimle vedalaştı. Doktoruyla ve konsülte (tanı koyma) eden diğer hekimlerle de özel hastanede görüştüğümde hepsi de çok fazla bir sıkıntının olmadığı, hastanın rahatlayacağı, açılacağı yönünde bilgiler verdi. Doktorlar o şekilde bilgi verince bizim de içimiz rahatladı" diye konuştu.
Yetigin, aradan bir saat geçtikten sonra doktorun kendisini yanına çağırdığını ve "Hastanızın şu anda bilinci kapandı. Durumu kötüleşti" dediğini belirterek, "Tabii biz şok olduk. Bir saat önce 'durumu çok iyi, bir sıkıntı yok' diyen hekimler, bir saat sonra böyle bir ifade kullandı" dedi.
- "Suç duyurusunda bulunduk"
Turgut Yetigin, şunları söyledi:
"Hiçbir şekilde sıvı çıkışı olmadığı için müdahale edilemedi. Ertesi gün biz, hastamızı kendi isteğimizle Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırdık. Özel hastane de ameliyat yerini açtığını ve ameliyatıyla ilgili bir sıkıntının olmadığını söyledi. Üniversite hastanesinde aynı branştaki hekim, hastamızın karnının açılmadığını, açtıktan sonra yaklaşık 8 bin cc sıvı biriktiğini ve onu boşalttığını, ameliyat yerinde bir kaçağın olduğunu ifade etti. 'Hastanızın yaşama şansı çok az, organ yetmezliğine girmiş, eğer sabaha kadar çıkarsa ben ikinci bir operasyonla kapatacağım' dedi çünkü ameliyat yarıda kaldı, kalbi yaklaşık 3 dakika durdu. Ameliyat yeri kapanmadan eşim tekrar yoğun bakıma alındı. Hayat mücadelesine devam ederken ameliyat yerini kapattılar. Organ yetmezliği ve sepsis (kan zehirlenmesi, ağır enfeksiyon) tanısıyla vefat etti. Yasal süreç başlattık. Bundan sonrasını avukatımız takip edecek. Hem hastane (özel hastane) hem ismi geçen hekimlerle ilgili suç duyurusunda bulunduk."
Yetigin, 5 Aralık Cuma günü vefat eden eşinin cenazesini ertesi gün Üzümören beldesinde toprağa verdiklerini belirtti.
- "Hastamızın ölüm nedeni enfeksiyona bağlı"
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şemsettin Şahin ise "Hemşire, bize özel hastaneden geldi. Burada gerekli tedavi yapıldı. Hastamız, yoğun bakım ünitesinde kaldı. Hastamızın ölüm nedeni enfeksiyona bağlı" dedi.