Güncelleme Tarihi:
İbrahim UĞUR/ERBAA(Tokat), (DHA)-BİTLİS'in Güroymak İlçesi'nde Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yapan ve emeklilik hakkı elde etmesine 15 gün kala 1 Eylül'de Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edilen evli ve 2 çocuk sahibi 39 yaşındaki Mehmet Şentürk, Bitlis Valiliği'ne dilekçe yazarak durumunun araştırılmasını istedi.
Siirt'te 1996 yılında Uzman Çavuş olarak göreve başlayan ve son olarak Bitlis'in Güroymak İlçesi'nde görev yapan Mehmet Şentürk, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 1 Eylül'de Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edildi. Emeklilik hakkı elde etmesine 15 gün kala ihraç edildiğini Resmi Gazete'de yayımlanan listeyi kontrol ederek öğrenen Şentürk, şoke oldu. İhraç kararı üzerine eşi ve iki çocuğuyla birlikte memleketi Erbaa'ya dönen Mehmet Şentürk, Bitlis Valiliği'ne dilekçe ile başvurarak durumunun araştırılmasını istedi.
"NEDEN İHRAÇ EDİLDİĞİMİ ANLAMIYORUM"
Şentürk, 20 yıldan bu yana uzman çavuş olarak görev yaptığını belirten Mehmet Şentürk, şunları söyledi:
"2 Eylül sabahında Kanun Hükmünde Kararname ile 'Tanıdık arkadaş var mı' diye listeyi kontrol ederken ismimi gördüm ve ihraç edildiğimi öğrendim. İhraç sebebim hakkında bilgim yok. Neye dayanarak meslekten ihraç edildiğimi bilmiyorum. Memurların meslekten ihraç edilmesiyle ilgili olarak hükümetin öne sürdüğü 17 madde var. Bunların içerisinde 17-25 Aralık'tan önce ve sonra Bank Asya ile ilgisi olup olmaması, sendika ve derneklere yönetici veya üye olup olmadığı, 'Bylock' programını kullanıp kullanmadığı, Kimse Yok mu Derneği'ne para yatırıp- yatırmadığı. Bu maddelerle ilgili herhangi bir somut alakam ve bilgim hiçbir zaman olmamıştır, olmadı da. Buna rağmen meslekten neden ihraç edildiğimi anlamıyorum, bilmiyorum. Bununla ilgili Bitlis Valiliğine dilekçe ile başvurdum. Gelecek cevabı bekliyorum."
"İHRAÇ KARARINI EŞİME 3 GÜN SÖYLEMEDİM"
Bitlis'in Güroymak İlçesi'nde 3 yıldan bu yana görev yaptığını belirten Şentürk, şöyle konuştu:
"Aileme bu durumu bildirmem tabii ki zor oldu. Yaklaşık 3 gün sonra bildirdim. Eşime bir süre söyleyemedim. Önce ablama bildirdim. Ablam da bir gün bekledikten sonra enişteme, daha sonra aile meclisine haber verildi. Bu zaman içerisinde ailemin yaşamış olduğu sıkıntı anlatılamaz. Yapacak hiçbir şeyimiz yok. Gecemiz gündüzümüze karıştı. Üzerimizde bulunan FETÖ'cü damgası bizi tamamen sarsıyor. Başka türlü bir suçtan ceza yemek bundan daha iyi olurdu. 16 Eylül'de emekliliğimi hak ediyordum. Emekliliğime 14 gün kala meslek hayatım bir kalemde FETÖ'cü darbesiyle yakıldı. Devletimi milletimi seven bir birey olarak hain, ihanetçi damgasını yemek belki de meslek hayatım boyunca karşılaştığım en kötü ithamın altındayım. Meslek hayatım boyunca ben böyle bir şey yaşamadım. Ailemizde de böyle bir şey olmadı. En kötüsü şuanda, hain vatanına milletine kurşun sıkan birisi olarak nitelendirilmem bizim ve ailemiz için en büyük ayıp. Diyecek söz bulamıyorum. 'Hain damgası' çok felaket bir damga. Yaşamak bırakın anlatmak bile kötü bir duygu."
Şentürk ayrıca, ilçede bazı kişilerin kendi menfaatleri doğrultusunda hakkında yapmış oldukları iftira ile meslekten ihraç edilmiş olabileceğini öne sürdü.
FOTOĞRAFLI