Ayakkabıcılık mesleğinin son temsilcileri çırak bulmakta zorlanıyor

Güncelleme Tarihi:

Ayakkabıcılık mesleğinin son temsilcileri çırak bulmakta zorlanıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2018 11:51

Ayakkabıcılık mesleğinin son temsilcileri çırak bulmakta zorlanıyor

Haberin Devamı

Fatih YILMAZ/TOKAT,(DHA) - TOKAT'ta 28 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Niyazi Köseoğlu, mesleğe ilk başladığı dönemlere kent merkezinde 50 olan ayakkabı tamircisinin 15'e düştüğünü, son yıllarda da çırak bulamadıklarını söyledi. 
Kent merkezinde ayakkabı tamirciliği yapan evli ve 3 çocuk babası Niyazi Köseoğlu,10 yaşında iken çırak olarak başladığı ayakkabı tamirciliği mesleğini 28 yıldır devam ettiriyor. Köseoğlu artık ayakkabıcılık mesleğinin unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasına girdiğini ve kendilerinden sonra kentte mesleklerini devam ettirecek çırak bulmadıklarını söyledi.

'BİZ İSTERİZ Kİ SANATIMIZ KÖRLENMESİN'
İlköğretim eğitimini tamamladıktan sonra, mesleğe babasının arkadaşı olan ayakkabı ustası Burhan Özarslan'ın yanında çırak olarak başladığı söyleyen Köseoğlu, "Ustamın yanında çıraklık dönemini atlattık. Ustamızın eline bakarak mesleği öğrenmeye çalıştım. Askere gidene kadar kalfa olarak çalıştım. Askerlik görevimizi yaptıktan sonra kendi mesleğimizde davam ettik. Benim çıraklık dönemlerimde 40-50 arası eski ustalarımızda olmak üzere ayakkabıcı vardı. Hem imalat yapan, hem de tamir yapan. Bugün bu sayıya baktığımız zaman 15-20'ye geriledi. Ayrıca bu ayakkabı tamirciliği yapan 15-20 kişinin yanında da yetişen çırak yok. Biz isteriz ki sanatımız körlenmesin. Bizim Tokat'ımızın bakırcıları, saraçları vardı. Eski sanat dallarında ustalarımız vardı. Bunların yanında çırak yetişmeyince, bu sanatları hiç kimse yapamıyor" dedi.

'BİZDEN SONRA MESLEK BİTECEK'
Bu tür mesleklerin yok olmayla karşı karşıya olduğunu ifade eden Köseoğlu, ''Buna sebep olan bizim 12 yıllık bir eğitim davamız var. İster istemez 17-18 yıl çocuk okulla uğraşıyor. Bu saatten sonra 18-19 yaşına gelmiş çocuğu eğitemezsiniz. Ve bu çocuk da sanat öğrenmez. Biraz bunda büyüklerimizin de yanlışı var. Büyülerimiz bu yaz tatili döneminde bile, çocuğunu bir iki ustanın yanına çırak verebilmek için öncelikle ücreti soruyor. Bizim çıraklık dönemimizde babalarımız bizi ustanın yanına götürüp bıraktığı zaman o anki tabirle  'Eti size kemiği bize. Biz çocuğumuza haftalık para istemiyoruz. Bizim çocuğumuza meslek öğret' diyerek bırakırdı. Şu anda sağ olan ustalarımız var. Biz onların yanında halen konuşamayız'' diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!