Güncelleme Tarihi:
Ruhan YALÇIN- Gül KABA/TEKİRDAĞ, İSTANBUL, (DHA)- TRAKYA'da aşırı yağış, ardından kuraklık, hasat zamanı da yoğun yağmurlarla birlikte ortaya çıkan iklim değişikliği, buğdayı vurdu. Tekirdağ'da 15 gün gecikmeyle hasada başlayan çiftçiler, üründe kalitenin düştüğünü belirtirken, yapılan ölçümlerde rutubet oranları beklenenin çok üzerinde çıktı.
Türkiye'nin buğday ihtiyacının yüzde 20'sini karşılayan Trakya'da, değişen iklim şartları buğdayı vurdu. Tohum ekme zamanı aşırı yağışlar, ardından yağışların mevsiminde düşmemesi sonucu meydana gelen kuraklık üründe 'kök hastalığı' ortaya çıkardı. Kök hastalığı Edirne'de üründe yüzde 50'ye varan kayıp yaşatırken, Tekirdağ'daki aşırı yağışlar nedeniyle de üreticiler zamanında hasat yapmak için tarlalara giremedi. Bölgede 1 milyon 750 bin dekar alanın büyük bölümünde görülen hastalık ve zamanında hasat yapılamaması nedeniyle yaşanan verim kaybı üreticileri üzdü. Edirne'de de kuraklık ve ardından gelen yağışlar tarlalarda derin çatlaklar oluştururken, halen toprağın yaş olması nedeniyle tarlasına giremeyen üreticiler bulunuyor.
TEKİRDAĞ'DA 15 GÜN GECİKMELİ HASAT
Aşırı yağmurun etkili olduğu Tekirdağ'da üreticiler buğday tarlalarında 15 gün gecikmeyle hasat yapmaya başladı. Tekirdağ Önder Çifti Derneği Başkanı İmdat Güngör, yağışlar nedeniyle zeminin yumuşak ve buğdayların da rutubetli olduğunu belirterek, bu nedenle hasat yapılan ürünün de kalitesinin düştüğünü söyledi. Güngör, "Trakya'da iklim değişikliği özellikle hububat tarımında olumsuzluğa neden oldu. Kış aylarının çok yağışlı geçmesi, bahar aylarında havanın aşırı kurak olması, bitkilerin kötü şekilde oluşmasına neden oldu. Ayrıca hasatta verim kaybı ve buğdayın tam gelişmemesine neden oldu. Diğer yandan bu olumsuzluk hayvancılıkta kullandığımız buğday saplarının da kaliteli gelişmesine engel oldu" dedi.
İmdat Güngör, Tekirdağ'da buğday hasadının yüzde 30-5'inin yapılabildiğini belirterek, il merkezi dışındaki alanlarda verimin çok düşük olduğunu söyledi. Güngör, şöyle konuştu:
"Aldığımız bilgiye göre, dönüm başına 150-200 kilo verimler alındığı yönündedir. Ancak il merkezine bağlı köylerde ise verimler biraz daha yüksek durumda. Kalite olarak ise son dönemdeki aşırı yağışlar hem buğdayda kaliteyi düşürdü,hem de ürünün pazarlamasında sıkıntı yaratacak gibi. Zaten bu yıl olumsuzluklarla başladık üretime. Önce süneyle mücadele ettik. Bunun dışında yurt dışından ithalatın fonlarının indirilmesi bizi zora soktu. Ayrıca geçen yıldan kalan 200 bin ton stok buğdayın Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından piyasaya sunulduğu bilgisi var. Bu da alıcının üreticiden çok fazla ürün almaması, talep etmemesi anlamına geliyor. Ve ardından da son gelen yağışlarla kalitesi düşen buğdayın fiyatının ton başına 870 liraya kadar düştüğünü duyduk. Bu da hem verim kaybı hem de fiyat kaybı ile çiftçiyi zor durumda bıraktı."
'ÜRETİCİ UMDUĞUNU BULAMADI'
Tekirdağ'ın Kılavuzlu Mahallesi'nde yıllardır çiftçilik yapan Hüseyin Engin de Ramazan Bayramı'ndan önce buğday hasadına başladıklarını ancak mevsim şartlarındaki olumsuzluk nedeniyle hasadı yarıda kestiklerini söyledi. Engin, şöyle dedi:
"Biz bayramdan önce hasada başlamıştık. Ancak yağışların tam hasat dönemine denk gelmesinden dolayı şu ana kadar buğday hasadına giremedik. 15 gün gibi bir gecikmeyle tekrar hasada başladık. Tabii bu kadar uzun süreli yağışların olması bizim buğdayımızdaki kalite standardını olumsuz yönde etkiliyor. Bayram öncesi biçtiğimiz ürünün kalite değeri ile şu anda biçtiğimizi ürünün kalite değeri birbirini tutmuyor. Dolayısı ile bu ürünü daha düşük fiyatlara satmak mecburiyetinde kalacağız. Ama tabii iklim şartlarından kaynaklandığı için yapacak bir şeyimiz yok. Umduğumuz gibi gitmedi. Bugün buğday hasadına yeniden başladık. Şu an biçiyoruz, deneme yapacağız ve ölçümlere bakacağız. Sonuçlar istenildiği gibi çıkarsa hasada devam edeceğiz."
RUTUBET YÜKSEK ÇIKTI
Çiftçi Hüseyin Engin'in ürünü üzerinde ziraat mühendisi Emre Akyüz tarafından yapılan incelemede rutubet oranı yüzde 15.7 düzeyinde çıktı. Oranın normalde 2.0 olması gerektiğini belirten Hüseyin Engin, "Oranlar hâlâ yüksek çıkıyor. Bu neden ile hasada 2-3 gün daha ara verebiliriz" dedi.
MENLİK: BUĞDAY REKOLTESİ YÜZDE 8 DÜŞTÜ
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekteri İlknur Menlik de buğday rekoltesindeki yüzde 8'lik düşüşe zamanında beklenen yağışların düşmemesi ve ekim alanlarındaki daralmanın neden olduğunu söyledi. Menlik, "2018 yılında Türkiye genelinde 20 milyon ile 20 milyon 500 bin ton arasında rekolte bekleniyor. İç Anadolu Bölgesi'ne zamanında beklenen yağışın düşmemesi ve geçtiğimiz yıla oranla ekili alanlarda yaşanan yüzde 8-10 arası daralma rekolteyi düşürmüştür" dedi.
'YAĞIŞLAR DÜŞMEDİ VE EKİM ALANLARI DARALDI'
Türkiye'de 2017 yılında 21 milyon 500 bin ton buğday rekoltesi olduğunu belirten Menlik, "2018 yılında ise Türkiye genelinde 20 milyon ile 20 milyon 500 bin ton arasında rekolte bekleniyor. Benzer bir düşüş 2015-2016 yıllar arasında da görülmüştü. Son 1 yıldaki değişim incelendiğinde, haziran ayındaki güncel verilere göre buğday rekoltesinin yüzde 8 düştüğü görülüyor. Bu düşüşün 2 önemli var. İlki, İç Anadolu Bölgesi'ne zamanında beklenen yağışın düşmemesi. Rekolte düşüşündeki diğer neden ise geçtiğimiz yıla oranla ekili alanlarda yaşanan yüzde 8-10 arası daralma" diye konuştu.
'ÇİFTÇİ FİYATI DÜŞÜK OLDUĞU İÇİN BUĞDAY EKMEDİ'
Buğdayın daha az ekilmesinin nedenini geçen yıl açıklanan buğday alım fiyatlarının düşük olmasına bağlayan Menlik, "Çiftçilerin bir kısmı düşük fiyatlar nedeniyle bu yıl buğday ekmemeyi tercih etti. Bu yıl ise buğdayın ton fiyatı 1050 TL olarak belirlendi. Ancak birçok çiftçi düşük kalite sebebiyle bu rakamları da göremeyecek. Bu yıl açıklanan fiyatlar çiftçi açısından geçen yıla göre olumlu. Ancak üreticilere göre çiftçinin buğday ve arpa üretimine yönlendirilebilmesi için verilen ürün desteklerinin de artırılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'YAĞIŞLAR BUĞDAYIN KALİTESİNİ DÜŞÜRDÜ'
Son dönemde yaşanan mevsim normalleri dışındaki yağışların buğdayda rutubetin artmasına, hasadın zorlaşmasına ve kalitenin düşmesine yol açtığını söyleyen Menlik, "Toprak Mahsulleri Ofisi protein ve kalite bazlı alım yaptığından kalitedeki zayıflama fiyatlara yansıyacak. Bu durumun çiftçi gelirini olumsuz etkilemesi ve özellikle ekmek ve makarna üretimine yönelik kaliteli buğday ihtiyacını ortaya çıkarması bekleniyor. Hasadı yakından takip eden sektör temsilcileri bu açığın ithalatla kapatılabileceği görüşünde" dedi.
'BUĞDAYDA VERİMLİLİK AÇIĞIMIZ VAR'
Dünyadaki 9'uncu büyük buğday üreticisi olan Türkiye'nin buğday verimliliğini de artırması gerektiğini aktaran Menlik, "Ülkemizde hektar başına buğday verimi 2.76 ton iken bu oran ilk 10 üretici arasında yer alan AB'de 5.80, Çin’'e 5.41, Ukrayna'da 4.06, Hindistan'da ise 3.10. Bu rakamlara bakınca ülkemizde kapatılabilecek önemli bir verim açığı bulunduğu görülüyor. Bunu bir eksiklik olduğu kadar fırsat olarak görmemiz, iyi tarım uygulamalarını devreye koyarak buğday verimini artırmamız gerekiyor" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI