Güncelleme Tarihi:
'BÖLGEDE KİMSE FASON, MASON TABELA ASAMAYACAK'
Edirne'nin ardından gittiği Tekirdağ'da Trakya Bölgesi Tarımsal Ortak Akıl Toplantısı'na katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin 7 bölgesinde çok önemli toplantılar gerçekleştirdiklerini belirterek, çiftçilerin, üreticilerin sorunlarını çözmeye çalıştıklarını anlattı. Türkiye'nin önünde devasa sorunlar olduğunu belirten Çelik şöyle konuştu:
"Gerçekten Türkiye'nin önündeki sorunlar var. İç, dış düşmanlar, Türkiye'nin özgür, bağımsız yürüyüşüne, bölgede söz sahibi olan, bölgede kendisine plan yapılan değil, plan yapan ve kendisine istikamet çizen bir ülke istemiyor. Onun için Türkiye'yle uğraşıyorlar, uğraşacaklar. Bunu bilmemiz gerekiyor. Ne zaman teslim olursunuz, buyurun efendim emredersiniz, biz sizin dediklerinizi yapmaya hazırız anlayışı sergilerseniz, bir problem yok. Ama hayır, biz böyle köklü bir milletiz, bizim geçmişimiz var, şanlı, şerefli Osmanlı Devleti var, Selçuklu var, binlerce yıla dayanan onlarla devlet kurmuş bir milletiz. Biz sıradan bir millet değiliz diye bir duruş sergilediğimiz zaman karşınıza birileri dikiliyor ve planlarını uyguluyorlar. Bir terör örgütünü meşrulaştırmak için bir başka terör örgütüne işgal yaptırılıyor. Şimdi bir terör örgütü var, çok kötü diyorlar, öbürü de terör örgütü. Birincisine işgal yaptırılıyor, öbürü geliyor işgalden memleketi, o bölgeyi kurtarıyor. Sonra işgalden kurtarılan terör örgütü olmaktan sanki çıkıyor. Bu da katil, değişen bir şey yok. Al birini, vur ötekine, ama oyun başka bir oyun."
Milletin her şeyin farkında olduğunu söyleyen Bakan Çelik, "Bunu herkes bilsin ki; bu toplantı vesilesiyle bir kez daha ifade ediyoruz, Türkiye bunlara pabuç bırakmayacak. Milletimiz her şeyin farkındandır ve o farkındalık içerisinde geleceğe doğru büyüyeceğimizi bilsinler. Bölgede kimse fason mason tabela asamayacak. Yani Suriye mi eyvallah, toprak bütünlüğünden yanayız. Irak mı eyvallah, toprak bütünlüğünden yanayız. Bu ülkeleri biz tanıyoruz. O Ülkelerle komşu olarak yaşadık, yaşamaya da varız. Ama orada aslı astarı olmayan fason tabelalar asarak, Türkiye'nin geleceği ile ilgili oynamaya birileri kalkıyorlarsa, Türkiye ne yapacağını bilen bir devlettir. Gereğini yapıyor, yapmaya da devam edecek, bunu da dost düşman herkes bilsin. Biz Çanakkale ruhunun ne olduğunu bilen bir milletiz, sıradan bir millet değiliz. Yedi düvele karşı nasıl durulduğunu bilen bir milletiz. Biz savaş, çatışma falan istemiyoruz, ama siz 79 milyonun ufkunu daraltmaya kalkarsanız, bu 79 milyon vatandaşımız tarihte çok güzel örnekler vermiştir, yine bu güzel örnekleri sergilemeye muktedir olduğunu, daha fazla muktedir olduğunu bu vesileyle belirtmek istiyorum" diye konuştu.
'BU İHANETTEN ŞEYTAN BİLE UTANIR'
İhanetin sadece dışardan olmadığını ifade eden Çelik, "Şimdi son yaşadığımız olay çok daha feci bir olaydı. İhaneti dışardakilerini biliyoruz da ihanetin içeridekilerini çok feci ihanetler, şeytanın bile aklına gelmeyecek ihaneti yaşadık 15 Temmuz'da. Yani şeytan, şeytanlığından vazgeçmiştir, daha büyük şeytanlar var diye. Böyle bir şey olabilir mi? Memleketin uçağını, helikopterini, tankını, topu ile memleketin en güzide kurumları üzerine saldıracaksanız. Tabi siz Tekirdağ'da, Çanakkale, Edirne, Kırklareli'ndeydiniz, bilemediniz. Ankara'da olsaydınız da MİT'in bombalandığını görseydiniz, Meclis'in bombalandığını gece görseydiniz. O uçakların 100 metre yukarda uçtuğunu görseydiniz. Ne korkunç sahnelerdi. Bir ülkenin insanı, bir ülkede vergi ile yetişmiş olan bir subay, pilot, böyle bir şey yapabilir mi? Ne yazık ki bu ihaneti gördük. Milletimize şükran borçluyuz. Milletimiz o gün, o gece görevini hakkıyla yaptı. Müteşekkiriz milletimize ve şehitlerimize de bir vesile ile rahmet diliyoruz. Allah onlardan razı olsun, gazilerimizden razı olsun temennisinde bulunuyoruz" dedi.
Yaşanan 15 Temmuzlar ve bunun gibi binbir türlü sıkıntıya rağmen, gece demeden, gündüz demeden çalıştıklarını söyleyen Çelik, "Bakanlık olarak iki konuda kararımızı almış bulunuyoruz. Bunlardan birincisi havza bazlı destekleme modeline geçiyoruz. İkincisi ise hayvancılık destekleme modelinde ithalata dayalı bir destekleme değil, yerli üretime dayalı bir destekleme modeline geçiyoruz. Milli tarım projesi diye bugüne kadar geldiğimiz, birçok başarılara imza attıktan sonra bu önemli virajı alırken, yaptığımız düzenlemelerle bu iki alanda inşallah önemli bir dönüşüm gerçekleştirmiş olacağız. Neye ihtiyacımız var. Bir üreticinin önünü görebileceği 3 yıllık bir destekleme modeli içerisinde çiftçilerimizin ve üreticilerimizin önünü görebildiği bir düzenlemeyi getirirken, hayvancılıkta yeni bir bakış açısı getirirken, aynı sütle ilgili düzenlemeler kamuyla paylaşmış olacağız" dedi.
MERALARI İSLAH ETMEK İSTEYENE VERECEĞİZ
Meralarla ilgili yasal düzenlemeyi yaptıklarını da söyleyen Çelik, "Meclis'te görüşüyoruz. Şu anda kim hayvancılık yapacaksa, mera ıslah ediyorum diyorsa, verdim gitti. Vereceğiz kardeşim. Şimdi A'dan Z'ye bir çiftçi gözüyle sizi siz gibi yaşayarak, olayları arkadaşlarımızla beraber baktığımızda, nerede bir engel var, o engeli kaldıracağız. O engeller kalkınca, ülkede hayvancılığın ve tarımın daha üst seviyelere çıkmasında hiçbir engel yoktur. Biz çok güzel hedefler koymuşuz, geldiğimiz noktalar da çok güzel. Şu anda ihracatımız 17 milyar. Cumhuriyetin 100'üncü yılında ulaşmak için bir karış toprağın dahi zayi edilmemesi gerekmektedir. Büyük bir dayanışma sergilememiz gerekiyor" dedi.
Bakan Çelik'in konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ, (DHA)
FOTOĞRAFLI