Adriyatik’ten Kafkaslar’a Geleneksel Gıdalar Sempozyumu

Güncelleme Tarihi:

Adriyatik’ten Kafkaslar’a Geleneksel Gıdalar Sempozyumu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2015 14:47

ADRİYATİKTEN KAFKASLARA GELENEKSEL GIDA SEMPOZYUMU

Namık kemal Üniversitesi (NKÜ), Saraybosna Üniversitesi ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen 3. Uluslararası Adriyatik’ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar Sempozyumu, Bosna Hersek’in Saraybosna kentinde yapıldı.
Birincisinin 2010 yılında Türkiye’de Tetova Devlet Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi ile, ikincisinin ise 2013 yılında Makedonya’da Saint Climent Ohridski Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlendiği sempozyumun bu yıl üçüncüsü NKÜ Saraybosna Üniversitesi ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi tarafından ortaklaşa gerçekleştirildi.
Sempozyumun Organizasyon Komitesi Başkanı NKÜ Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Demirci açılış konuşmasında, “Bugün tüm dünyada geleneksel gıdalara olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Bu ilgi, geleneksel gıdaların daha büyük ölçeklerde ve gıda mevzuatına uygun olarak daha sağlıklı bir şekilde üretilmesini sağlamıştır. Günümüzde sağlıklı beslenme konusundaki bilinçlenme nedeniyle, dünya genelinde, özellikle çocukların dengeli beslenmeleri, obeziteden korunmaları ve fast-food’tan uzak tutulabilmeleri için geleneksel gıdalara daha fazla önem verildiğine şahit oluyoruz. Üçüncüsünü düzenlediğimiz bu sempozyuma gösterilen ilgiye bakıldığında, yapılan bu uluslararası bilimsel faaliyetin öncelikle bölgesel ve daha genel anlamda da Dünya ülkeleri arasında kültürel işbirliği ve bilgi paylaşımına ne kadar önemli katkıda bulunacağı açıkça görülmektedir” dedi.
“Bazılarınız belki de Sarabosna’ ya daha önceki yıllarda gelmişsinizdir. Bizler bu ülkeyi kendi vatanımızın bir parçası gibi gördük. İnsanları bizleri çok sıcak karşıladı” diyen Prof. Dr. Mehmet Demirci, şöyle devam etti:
“İlk iki sempozyumda olduğu gibi bu sempozyuma da büyük bir ilgi ve katılım olduğunu görüyorum. Bundan dolayı organizasyon komitesi olarak çok mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Sempozyumun Saraybosna’da düzenlenmesini sağlayan Saraybosna Üniversitesi ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin sayın rektörleri başta olmak üzere ekiplerine şükranlarımı sunarım. Ayrıca sempozyumun gerçekleşmesinde bize maddi ve manevi destek sağlayan NKÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Ahmet İstanbulluoğlu’na ve değerli sponsorlarımıza başta İstanbul Halk Ekmek, Kaanlar Gıda, Algida, ve Özcanlar Köfte olmak üzere Enka Süt, Lely Süt, Orlab, Polen Gıda, Tatlıses Gıda ve Tezcanlar’a ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.”
Sempozyumun eş başkanı Prof. Dr. Nermina Spaho, yapmış olduğu açılış konuşmasında böylesine yüksek katılımlı bir sempozyuma ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Saraybosna Üniversitesi Ziraat ve Gıda Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zlatan Saric de, sempozyumun öneminden bahsederek, emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür etti.
“GELENEKSEL GIDALARIN TANITIMINDA EN BÜY ROL ÜNİVERSİTELERE DÜŞÜYOR”
Sempozyumun Onursal Başkanı Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek ise, “İnsanın temel ihtiyaçları arasında en başta gelen gıdaların, güvenilir ve sürdürülebilir şekilde temini bütün insanların ve ulusların başlıca uğraşı olmuştur. Öyle ki, insanlığın var oluşundan günümüze kadar devam ede gelen bu süreçte; pek çok gıda maddesi gerek tüketim ve gerekse tanınırlık açısından evrensel bir kimlik kazanmış olmasına karşın; çok uzun bir tarihi geçmişe sahip olan, her ülkenin kendi kültürüne has geleneksel gıdaları ise, her geçen gün daha da küçülen Dünya’da, ülke kültürlerinin daha yakından tanınmasında çok daha önemli rol oynar hale gelmişlerdir. Bugün Dünya yüzündeki her milletin yüzlerce ve hatta binlerce yıllık tarihi kültüründen süzülerek günümüze kadar orijinal özelliklerini koruyup gelmiş olan bu geleneksel gıdaların, Dünya milletleri arasında yeni kültürel bağların oluşmasında çok önemli bir fonksiyona sahip olduklarını düşünüyorum. Bu bağlamda, bu gıdaların bütün Dünya coğrafyasına tanıtılmasında en büyük rol şüphesiz üniversitelere düşmektedir. Ülkemizdeki ve Balkan coğrafyasının diğer ülkelerindeki tabloya baktığımızda, mevcut çok sayıdaki üniversitelerimizin, ülkemizin, bölgemizin ve Dünya’nın geleceği açısından, sosyal kültürel ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli bir güç kaynağı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira bütün ön yargılardan uzak, sadece insanlık adına bilgi üretmek ve bu bilgiyi insan refahı için kullanmak üniversitelerin evrensel misyonu içinde yer almaktadır. Yaklaşık 500 yıllık bir tarihi beraber paylaştığımız, gönül bağımızın olduğu bu coğrafyanın güzel insanlarıyla gelecekte de paylaşmayı ümit ettiğimiz çok fazla şeyin olduğunu düşünmekteyiz. Bu anlamda; fiziksel sınırların neredeyse ortadan kalktığı Dünya coğrafyasının en çok bilinen alanlarından biri olan Balkanlarda, yıllarca çeşitli sebeplerden dolayı yeterince geliştirilemeyen işbirliklerinin üniversiteler aracılığıyla çok daha hızlı ve kolay bir şekilde geliştirilebileceğini düşünmekteyiz. Zira, bilim insanlarının bütün ön yargılardan uzak bir şekilde öncelikle konuşmaları gereken konunun insanlık barışı ve medeniyeti ile bilim olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda çok özel bir misyonu olduğunu düşündüğüm bu sempozyumun; Dünya’nın bu güzide coğrafyasında yer alan ülkelerimiz arasındaki bilimsel işbirlikleri başta olmak üzere ekonomik, sosyal ve kültürel bağların çok daha hızlı bir şekilde geliştirilmesine ve bölge barışına çok önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Gerek bilimsel ve gerekse kültürel anlamda çok fazla değeri paylaşmamıza ve gönülden dostlukların yeniden kurulması için önemli bir fırsat ortamı oluşturduğunu düşündüğüm bu toplantının başarılı geçmesi dileklerimle; emeği geçen; başta saygıdeğer hocam olmak üzere bütün mesai arkadaşlarıma, Saraybosna Üniversitesi ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin değerli Rektörlerine ve organizasyonda yer alan bütün öğretim elemanlarına katkı ve katılımlarınızdan dolayı siz saygıdeğer bilim insanlarına ve sponsorlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunarım” diye konuştu.
Saraybosna Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muharem Avdispahiç adına açılış konuşması yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Mekic ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu da Üçüncü Uluslararası Adriyatik’ten Kafkaslara Geleneksel Gıdalar Sempozyumu’na Saraybosna’da evsahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu ifade ederek, Organizasyon komitesine ve katıldıkları için de katılımcılara teşekkür etti.
Açılış oturumunda, Prof. Dr. Nevzat Artık, “Traditional Turkish Food Regulations”, Almanya Hohenheim Üniversitesi Biyoekonomi Araştırma Merkezi Direktörü Susan Braun ise, “TRAFOON: Traditional Food Network to Improve the Transfer of Knowledge for Innovation” konulu bildirileri sundu.
Aralarında, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Gündüz, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu’nun da bulunduğu yaklaşık 500 katılımcının bulunduğu sempozyumda, iki gün boyunca 56 sözlü, 592 adet de poster olmak üzere toplamda 648 bildiri sunuldu, sözlü bildiriler için iki paralelli oturumlar yapıldı ve konular 10 ayrı başlık altında 14 oturumda değerlendirildi.
Sempozyumda ilk defa yapılan poster yarışmasında da,12 kişilik akademisyenden oluşan Poster yarışması jürisinin, yarışmaya katılan adaylar arasında yaptıkları değerlendirme sonucunda, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Nursel Söylemez, Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Erdem Çarşanba, İtalya Teramo Üniversitesi’nden Roberta Prete en iyi 3 poster sunum olarak belirlendi ve kazananlara birer mini i-pad ödülü verildi.
Organizasyonu Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin bir kuruluşu olan Sedef-Bosna Şirketi tarafından yapılan ve Konjic -Blagaj-Poçitel-Mostar’ı ve Saraybosna şehir turunu da içeren sosyal program da ise, katılımcılar, 2 günlük bilimsel programdan sonra, bölgeyi tanıma fırsatı buldu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!