Güncelleme Tarihi:
Gökhan CEYLAN/SİVAS, (DHA)- SİVAS'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, doktor ve akademisyenlerden oluşan 7'si tutuklu 18 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında doktor ve akademisyenlerden oluşan 10'u tutuklu, 18 sanık hakkında, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 5 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açıldı. Sanıklar 2 hafta önce Sivas 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı. İlk duruşmada 3 kişinin tahliye edildiği davanın ikinci duruşması bugün yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ümit Erkan V., Sefa G., Ahmet Ali K., Ömer C., Fikret Ö., Erol P., Durmuş T. ile tutuksuz sanıklar Adnan G., Ali Feyzullah Ş., Ferruh B., Yıldırım T., Selim Y., İsmail Önder U. ve Alparslan B. ile sanık avukatları katıldı. Dosya kapsamındaki firari 3 sanığın yakalanması için çalışmalar devam ederken, ikinci duruşmada 14 tanık dinlendi.
TANIKLAR DİNLENDİ
Tanıklardan Aile Hekimi Muhammed Baki Vatankulu, Sivas'ın eski 'Doktorlar İmamı' Ferda T. tarafından sohbetlere çağırıldığını ve dini hassasiyetleri nedeniyle bu sohbetlere katıldığını belirterek bu sohbetlere kendisiyle birlikte uzman ve pratisyen doktorların da eşlik ettiğini ancak 17-25 Aralık sürecinden sonra sohbet yapılmadığını söyledi. Tanıklardan Numune Hastanesi Sağlık Otelciliği Müdürü Muhammed Zahit Kaya ise tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Ömer C.'nin cemaatin rektör adayı olduğunu belirterek bu durumun akademisyen, doktor ve kamuoyu tarafından da bilindiğini dile getirdi. Tanıklardan İl Sağlık Müdürü Adil Kaya da, tutuklu sanık Prof. Dr. Ömer C.'nin cemaat tarafından rektör adayı olarak desteklendiğini ifade ederek, tutuklu sanıklardan Numune Hastanesi eski başhekimi Fikret Ö.'nün de cemaat ile yakın olduğunu söyledi.
Tanıklardan Halk Sağlığı Müdürü Uzman Doktor Levent Sağlam da, 2009 öncesi kendisinin de 8-9 kez sohbetlere katıldığını belirterek, tutuklu ve tutuksuz sanıkların cemaatle bağlantısının olduğunu bildiğini ancak örgüt mensubu olup olmadıklarını bilmediğini ifade etti. Cumhuriyet Üniversitesi'nden ihraç edilen ve etkin pişmanlık yasasından faydalanan tanıklardan Prof. Dr. Şeref B. de, tutuklu ve tutuksuz sanıkların bir çoğunun 2000'li yıllarda sohbetlere katıldığını belirterek, "17-25 Aralık sürecinden sonra ismini Hasan olarak bildiğim ancak daha sonra isminin Ali Akpınar olduğunu öğrendiğim kişi tarafından telefonlarımıza ByLock yükleniyordu. Ama Bylock ile bize sohbetin nerede yapılacağını ve içeriğini özetleyen mesajlar geliyordu. Bu program aracılığıyla bize terör faaliyetleri içeren bir mesaj gönderilmiyordu. Ben programda kod adı olarak 'Kutay'ı kullanıyordum, buradaki tutuklu sanıklardan bir kaç kişiye de bu programın yükleneceği söyleniyordu" dedi.
REKTÖR DE TANIKLIK YAPTI
Tanıklardan Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız da, tutuklu sanıklardan Sefa G., Durmuş T., Ömer C. ile tutuksuz sanıklar İsmail Önder U. ve Salim Y.'nin cemaate yakın akademisyen ve doktorlardan olduğunu belirterek, "Adnan G.'nin de cemaatin adayı olduğunu düşündüğüm rektör adayı Ömer C.'yi desteklediği için cemaate yakın olduğunu düşünüyorum. Ben 2002'den beri öğretim üyesi olarak üniversitedeyim. İlahiyatçı olmam nedeniyle kimin cemaatlerle ilişkisi olduğunu bilirim. Zaten kimse gizlemiyordu, hatta birçok kişi özellikle cemaate yakın olmakla uğraşırdı. Herkes kendi kurumundakileri bilir. O zaman yasaklı değildi. Herkes kimin neye mensup olduğunu bilirdi. Sefa G. ile de 2009 ya da 2010 yılında Elazığ'da toplantıya gittik. Öncesinde ve sonrasında görüşmedik ama Elazığ'da aynı odada kaldık. Cemaatle bağlantısı olup olmadığını sorduğumda, öğrencilik zamanında Fetullah Gülen'in cemaatinin kendisine yardımcı olduğunu söylemişti" dedi.
Bunun üzerine tutuklu sanık Sefa G. söz alarak, "Ben cemaatçi olsam zaten söylemezdim. Çocuklarım iyi bir eğitim alsınlar diye onların okullarına gönderdiğimi söylemiştim. Ancak bu şekilde yorumlanmış. Benim cemaat lehine bir cümlem bile olmamıştır" dedi.
12 saat süren duruşmanın ardından mahkeme heyeti tarafından tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek, davada ismi geçen tanıkların dinlenmeleri ve sanıkların ByLock raporlarının Cumhuriyet Savcılğı'ndan istenmesi için duruşma 7 Mart 2017 tarihine erteledi.