Sivas'ta 18 sanıklı FETÖ davasına bugün de devam edildi

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2016 23:30

Sivas'ta 18 sanıklı FETÖ davasına bugün de devam edildi

Haberin Devamı

Gökhan CEYLAN/SİVAS,(DHA)- SİVAS'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan ve yargılanmalarına dün başlanan doktor ve akademisyenlerden oluşan 10'u tutuklu, 18 sanığın duruşmasına bugün de devam edildi.
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında doktor ve akademisyenlerden oluşan 10'u tutuklu, 18 sanık hakkında, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 5 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların yargılanması Sivas 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ümit Erkan V., Adnan G., Sefa G., Ahmet Ali K., Ömer C., Fikret Ö., Ali Feyzullah Ş., Ferruh B., Erol P., Durmuş T. ile tutuksuz sanıklar Yıldırım T., Selim Y., İsmail Önder U. ve Alparslan B. katıldı. Dosya kapsamındaki firari 3 sanığın yakalanması için çalışmalar devam ederken, duruşmanın ilk gününden 7 sanık dinlendi. Bugün devam eden duruşmada ise 3'ü tutuklu, 7 sanık hakim karşısına çıktı.
'VATANSEVERKEN İHANETLE SUÇLANDIM'
Tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Sefa G., "Tüm terör örgütlerini lanetleyen bir vatanseverken ihanetle suçlandım. Hiçbir suç işlemediğim halde, 5 aydır cezaevindeyim. Benim sohbete katıldığım iddia ediliyor. 2008-2012 yılları arasında bazı dini programlara katıldım. Ben de her muhafazakar gibi bu yapının İslamı yayma gayreti içinde olduğunu düşünüyordum" dedi. Akademisyenler imamı Veysel Tıkaç tarafından kendisinin bu yapıya kazandırılmak için hedef alındığını belirten Prof. Dr. Sefa G., "Ben ByLock kullanmadım. Bu konuda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Her zaman devletin yanında yer aldım. Çocuklarımın ve benim psikolojim bozuldu. FETÖ'yü tüm kalbimle lanetliyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.
'DİNİ SOHBET VEREBİLECEK KAPASİTEM YOK'
Sohbet 'abisi' olduğu öne sürülen tutuklu sanık öğretmen Erol P. ise üniversite döneminde bu yapıyla bir ilgisi olmadığını ifade ederek, "Kendimi çok iyi bir Türk milliyetçisi olarak görüyorum. Görev yaptığım Kangal'da Ülkü Ocakları başkanlığı yaptım. Telefonda görüştüğüm dershane müdürü C.K., çocuklarımı gönderdiğim dershanenin müdürü. İlçede başka dershane olmadığı için çocuklarımı onların dershanesine gönderdim. Bu yapıyla tek bağım, çocuklarımı devlet kontrolü altındaki dershanelerine göndermiş olmamdır. Üzerime atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. Bu hain ve adice darbe teşebbüsünü ben de medyadan öğrendim. Darbe eyleminde bulunmadığım gibi, öven bir ifade de bulunmadım. Darbe girişiminde askerler bulunmuştur, benim onlara bir yardımım olmamıştır. Ben edebiyatçıyım, zaten dini sohbet verebilecek kapasitede olduğumu düşünmüyorum. İddianame de ByLock kullandığım yer alıyor. Ben bu programı kesinlikle kullanmadım. Bununla ilgili somut bir delil de yok. 17 yıldır öğretmenin bugüne kadar hiçbir suç işlemedim. Devletime karşı suç işlemek de hiç aklımdan geçmedi" dedi.
'DİNİ BİLGİLERİMİZİ ARTIRMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİK'
Tutuklu sanık Prof. Dr. Adnan G. ise, "Akademisyenler imamı olduğu belirtilen Veysel Tıkaç'ı bana şu andaki Rektör Alim Yıldız yönlendirdi. Kendisi bana kitap sordu, bu sebeple telefonda birkaç kez görüştük. Veysel Tıkaç'ın akademisyenler imamı olduğuna dair bilgim yok. Dünya görüşü ve ideolojisiyle ilgili herhangi bir konuşmam da olmadı" diye konuştu. Ankara'daki evinde Fetullah Gülen kitabı ve Zaman Gazetesi ekleri bulunmasıyla ilgili de konuşan Prof. Dr. Adnan G., "Benim evimde yaklaşık 12 bin kitap var. Bazılarını ben aldım, bazıları hediye edildi. Polisler, onlar içinden sadece aleyhimde delil olabilecek bir Fetullah Gülen kitabı ve Zaman Gazetesi eklerini aldılar. Bana yöneltilen suçlamaları reddediyorum. Delil olarak alınan kitaplar savcılıkta, bunları karartmam söz konusu olamaz" diyerek beraatini ya da tutuksuz yargılanmasını talep etti.
Doktorlara yönelik oluşturulan sohbet grubunun sorumlusu olduğu iddiasıyla yargılanan tutuksuz sanık doktor Yıldırım T. de, "Kızımın 2005 yılında yüzde 75 burslu olarak Sultan Murat Koleji'ni kazanmasıyla oradaki öğretmenlerle tanıştım. Daha sonra öğretmenlerin tavsiyesiyle sohbetlere gitmeye başladım. Ben gittiğim zamanlar siyaset konuşulmuyor, dini sohbetler yapılıyordu" diye konuştu.
Sohbet gruplarının sorumlusu iddiasıyla yargılanan Doç. Dr. Salim Y. ise, şunları söyledi:
"Cemaat içinde aktif olduğum ve para topladığım doğru değildir. Benim ara ara sohbetlere gittiğim doğrudur, ama grup sorumlusu olduğum doğru değildir. Sadece dini bilgilerimizi arttırmak için bir araya gelirdik. Silahlı terör örgütü üyesi olduğumu kabul etmiyorum. Sadece Moritanya sağlık taramasına ve sohbete katıldım. Ben bu yapı içinde tamamen dini duygularla bulundum. Zaten 2012'nin yazında bu fikirden ayrıldım, 2013'de de tamamen koptum. Terörü lanetliyorum. Beraatimi talep ediyorum."
'5 YIL ÖNCE DEVLET GÖNDERDİ, ŞİMDİ TERÖR ÖRGÜTÜ FAALİYETİ OLDU'
Tutuksuz sanık Doç. Dr. İsmail Önder U. düzenli olmamakla birlikte sohbetlere katıldığını, hasta doktor ilişkisi nedeniyle yapıya üye olduğunu bilmediği birçok kişiyle de konuştuğunu belirterek, "Konuşma içerikleri incelendiğinde yasalara aykırı bir ifade de bulunmadığımı göreceksiniz. Sadece Moritanya'ya sağlık taramasına gittim. 5 yıl önce devlet tarafından gönderildiğim bir faaliyetin daha sonra terör örgütü faaliyeti olacağını göremedim" dedi.
Özel bir hastanede doktor olarak görev yapan tutuksuz sanık Alparslan B. ise bankacılar imamıyla ticari işleri ile görüştüğünü bahse konu olan kişiyi de sadece banka memuru olarak bildiğini ifade ederek başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerini lanetlediğini söyledi. Mahkeme heyeti sanıkların ifadesinin ardından, Bolu'da görev yapan tutuksuz sanık Ferda T.'nin Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dinlenmesi için duruşmayı 30 Aralık'a erteledi. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!