Güncelleme Tarihi:
Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA) - SİVAS'ta yaşayan 22 yaşındaki Anıl Dursun, 2008 yılında ve 2012 yılında girdiği askeri okul sınavlarında başarılı olmasına karşın, mülakatlarda Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu askerler tarafından haksızlığa uğrayarak elendiğini iddia etti. Çocukluk hayalini gerçekleştiremediğini belirten Dursun, 2012 yılında Kara Harp Okulu'ne bir kulağının diğerinden küçük olması bahane edilerek alınmadığını söyledi.
Sivaslı Cemalettin ve Filiz Dursun çiftinin iki çocuğundan biri olan Anıl Dursun, ilk olarak 2008 yılında bando astsubaylığı bölümünü kazandı. Ancak mülakatta elenerek okula giremedi. Dursun, "Mülakata gittiğimizde bizi 50 kişilik gruplar halinde başımızda bir erle komisyonlara çıkarıyorlardı. İlk gittiğimizde bizi bir konferans salonuna alıp bize bir form verdiler. O formda hobilerimiz, okuduğumuz gazeteler, izlediğimiz tv programları gibi bir çok seçenek vardı. Biz bunları doldurmaya başladığımız da bir komutan gelip 'Bunları yanlış yere almışsınız, bunlar burda değil öncelikle müzik yeterliliğine girecekler' diyerek bizi oradan çıkarıp tekrar müzik yeterliliği sınavına aldılar. Piyanonun başında bir başçavuş duruyordu. Arkasında da bir teğmen vardı. Bize öncelikle bir diş kontrolü yapıp, daha sonra ritm testi ve son olarak da nota bilgimizi ölçüyorlardı. Benden önce bir arkadaş çıktı. O arkadaşa başçavuş puanının 50 olduğunu söyledi. Daha sonra teğmen 'Abilerden sen de bizdenmişsin' dedi. Abilik ilişkisi olduğu için 20 puan daha verip onun puanını 70 yaptılar. Daha sonra beni çağırdılar. Her şeyi tam yapmama rağmen, 100 üzerinden bana 0 puan verdiler. Herhangi bir puan almamız halinde bir üst kademeye geçme hakkına sahiptik. Daha sonra itiraz hakkımı kullanmak istedim. Ama kullandırmadılar. Kendilerinden olanlara ek puanlar vererek oralara yerleştirdiler ve bu şekilde beni askeri liseye almadılar" dedi.
"KULAKLARIMI BAHANE ETTİLER"
2012 yılında bu kez Kara Harp Okulu'nu kazandığında aynı durumla karşılaştığını belirten Dursun, "Askeri lise olmayınca Sivas'a gelip liseye başladım. Başarılı bir öğrenimden sonra Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonucuna göre Kara, Deniz, ve Hava Harp Okullarını kazandım. Ankara Kara Harp Okulu'na mülakata gittiğimde bir komutan geldi. Koşu, mekik, şınavdan sonra bizi içeri aldılar ve sağlık kontrolünden geçtik. Öncelikle boy ve kilo ölüçümü yapıldı. Daha sonra vücudumuzda herhangi bir iz olup olmadığına baktılar. Bunları geçtikten sonra teker teker doktorun karşısına çıktık. Doktorun karşısına çıktığımda doktor bana 'sırtını dön' dedi. Sırtımı döndüm ve ciğerlerimin olduğu yere elleriyle dokundu. Daha sonra mavi ve kırmızı kalem var. Kağıdı kırmızı kalemle imzalarsa elendiğimiz anlamına geliyor. Bir süre doktor ikisi arasında kararsız kalıp kırmızı kalemle imzaladı ve elendiğimi anladım. Doktor elenme sebebimi bana söylemedi. Ben ciğerlerimde problem olduğunu düşündüm. Belgeyi elime alıp baktığımda kulaklarımla ilgili sorun olduğu yazıyordu. Ben yine dışarı çıkıp itiraz hakkımı kullanmak istediğimi söyledim. Daha sonra beni başka bir doktorun yanına götürdüler. Bu doktor da umursamaz davranıp, gelen kişilerin hiç bir şekilde belgelerine bakmadan eliyordu. Beni içeri alıp muayene etti ve sol kulağımın sağ kulağımdan büyük olduğu yazıyordu. Doktor bana 'Senin duymanla ilgili hiçbir problem yok, subay olmana hiçbir engel yok. Ama komutanımın verdiği emri benim bozmak ve aksine bir rapor vermem söz konusu olmaz' dedi.
KULAĞIMDA HİÇBİR SIKINTI YOK
Kulaklarıyla ilgili hiçbir sıkıntısının olmadığını belirten Dursun, "Elendikten sonra Ankara Numune Hastanesi'ne gittim. Orada bir doktorla konuştum. Bana hiçbir teste tabi tutmadan böyle bir raporun verilmesinin imkansız olduğunu söyledi. Bana 'İstediğin doktordan sana sağlam raporu, hatta heyet raporu çıkarırım' dedi. Ama askeriye hiçbir şekilde bu raporları kabul etmiyor. Şu an elimde sağlık raporum da var, kulaklarımla ilgili hiçbir problemim yok, duymamda hiçbir sıkıntı yok. Bunlar kendilerinden olmayanları hiçbir şekilde kabul etmiyor" diye konuştu.
Derdini kimseye anlatamadığını söyleyen Dursun, "Günümüzdeki duruma baktığımızda, ne şekilde kimlerin hakkının yendiği, benim gibi yüzlercesinin hatta binlercesinin olduğuna inanıyorum. Benimki çocukluktan gelen bir hayaldi. Ama FETÖ'nün kurbanı oldum. Allah'a çok şükür bunlar şimdi gün yüzüne çıkıyor. Şimdiki hainlerin neler yaptıkları daha iyi ortaya çıkıyor. Dileğim bundan sonra kimsenin mağdur olmaması ve herkesin hak ettiği yerlere getirilmesidir. Böyleleri kendilerini çok iyi gizlemişler. Bunlar gerçekten vatan haini" ifadelerini kullandı. Dursun, askeri okullara giremeyince 2012'de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'ne girdiğini ve bu yıl mezun olduğunu dile getirdi.
"DEVLETE-MİLLETE DÜŞMAN OLARAK YETİŞTİRMİŞLER"
Anıl Dursun'un babası Cemalettin Dursun, "Bunların yaptıkları vatan hainliğidir. Allah bunların cezalarını versin. Hakkımızı helal etmiyoruz. Hakkımızı Cumhurbaşkanımız arasın başka bir şey diyemiyorum" dedi. Anne Filiz Dursun ise, "Oğlumun çocukluk hayaliydi o resmi elbiseyi giymekti. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan ben bu çocukların haklarını aramasını istiyorum. Allah onları kahretsin" ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI