Prof. Dr. Berkan: Kalp hastalarının oruç tutması sakıncalı

Güncelleme Tarihi:

Prof. Dr. Berkan: Kalp hastalarının oruç tutması sakıncalı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2016 15:43

Prof. Dr. Berkan: Kalp hastalarının oruç tutması sakıncalı

Haberin Devamı

SİVAS, (DHA)- SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öcal Berkan, oruç tutmanın kalp ve damar hastalığı problemlerinin azalmasını sağladığını, ancak riskli grupların oruç tutmasının sakıncalı olduğunu söyledi.
Orucun kalp ve damar hastalıklarına etkisi konusunda değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Öcal Berkan, oruç tutanlarda özellikle kalp ve damar hastalıkları açısından pıhtılaşma sonucu meydana gelen ciddi problemlerde azalma görüldüğünü söyledi. Benzer şekilde oruç tutulması ile iyi huylu yararlı kolesterolde artış, kötü huylu kolesterol ile trigliserid düzeylerinin de dengede kaldığını belirten Prof.Dr.Berkan "Koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan homosisteinin oruç tutanlarda gerilediği tespit edilmiştir. Oruç tutmanın koroner kalp hastalığından koruduğu, koroner kalp hastalarında hastalığın ilerlemesini önlediği veya azalttığını söyleyebiliriz" dedi.
Prof. Dr. Berkan kalp hastalığının derecesine göre kontrol altındaki kalp hastalarının oruç tutabiliceğini, ancak mutlaka bu konuda kendisini takip eden doktoruna danışması gerektiğini ifade etti.
KİMLER RİSK ALTINDA
Prof. Dr. Berkan, son 1 yıl içinde kalp krizi geçirenler, kalp hastalığına bağlı ilaç kullanmasına rağmen kontrol altına alınamayan şikayeti olanlar, birden fazla ilaç kullanımını gerektiren kalp yetmezliği hastaları, kontrolsüz hipertansiyon hastaları, kalp kapak protezi ya da artmış inme riski nedeniyle kan sulandırıcı ilaç kullananların oruç tutmalarının uygun olmadığını söyledi. Bazı kurallara uyulduğunda oruç tutmanın, koroner kalp hastalığını olumsuz yönde etkilemeyip, ani krizlere yol açmadığını ifade eden Prof.Dr.Berkan, "Ancak, iftarda aşırı miktarda, yağlı, kalorili yemek tüketimi, sonrasında ardı ardına sigara içilmesi hastalar için risk faktörleridir. Ramazan ayında hastanelerin acil servislerine, iftar ile sahur arasında tokluk süresinde başvuru olmaktadır. Eğer, iftarda kısa sürede aşırı yemek alışkanlığı olmazsa, Ramazan'da kalp krizleri büyük ölçüde azalacaktır" dedi.
YAĞLARA DİKKAT
Kalp diyetinin, çok zorlayıcı olmadığını hatırlatan Prof.Dr. Öcal Berkan şöyle dedi:
"Kalp hastalarına önerilen beslenme tarzı, normalde sağlıklı kişilere de kaliteli yaşam sürmeleri için tavsiye edilen bir beslenme tarzıdır ve Ramazan ayında daha da önem kazanmaktadır. Tereyağı, sakatatların yağları, koyun etinin içerdiği yağlar ve sığır etinin görünen yağlarıyla margarinlerden uzak durmak çok önemlidir. Tüm bunların yanında aşırı kalorili hamur işleri ve tatlılardan kaçınılması da gereklidir. Kalp ve damar sağlığı açısından olumsuz etkileri olan bu besin maddelerinden yalnızca Ramazan ayında değil, kişinin tüm yaşantısı boyunca uzak durması sağlık açısından çok önemlidir. Sağlıklı beslenme tarzı, şeker hastalıkları ve kansere karşı da koruyucu etkiye sahiptir."
İFTARDA HIZLI YEMEK YENİLMEMELİ
İftarda kesinlikle hızlı yemek yenilmemesi gerektiğini dile getiren Berkan şöyle konuştu:
"Öncelikle çay, ekmek ve peynirle ya da çorba ile hafif bir kahvaltı yaparak, mümkün olduğunca bol sulu, kızartılmamış, aşırı yağlı gıdalar tercih edilmelidir. Makarna, komposto ve hoşaf idealdir. Hamur işlerinden vazgeçilemiyorsa; kızartılmamış ve fırında pişirilmiş, bol sebzeli olmalı ve ölçülü yenmesine dikkat edilmelidir. Nohut, mercimek, fasulye de tavsiye edilmekle birlikte baklagillerin sindirimi zor olduğundan az miktarda yenmelidir. Midenin asit salgısını artıran baharatlar ramazanda hiç tüketilmemelidir. Sahurda ise çok yemek, uzun süre tok tutar inancından vazgeçilmelidir. Çünkü ne kadar çok ve hızla kan şekerini yükselten tatlılar yenirse, o kadar çok acıkılır. Sahur sofraları kahvaltı gibi hazırlanmalıdır. Su ve mineral ihtiyacını karşılayacak gıdalar yanında ölçülü miktarda yumurta, süt, yoğurt, peynir veya lifli gıdalar tüketilmelidir. Bunlar, hem kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlar, hem de aşırı mide salgısına neden olmadıkları için acıkmayı da geciktirir."

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!