Güncelleme Tarihi:
SİNOP (AA) - Mersin Balıklarını Koruma ve Yaşatma Derneği (MERKODER) Başkanı Doç. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl, Mersin balıklarının soylarının tehlikede olduğu uyarısında bulunarak, "Mersin balığı korunmazsa sadece anılarda kalacak" dedi.
Uluslararası Karadeniz Günü dolayısıyla Sinop'ta bir balıkçı barınağında balıkçıları bilgilendiren Tırıl, Karadeniz'in en önemli değerlerinden Mersin balıklarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.
Çok değerli siyah havyarı ile bilinen Mersin balıklarının 200 milyon yıl öncesinden 20. yüzyıla kadar nesillerini sorunsuzca devam ettirebildiklerine işaret eden Tırıl, "20. yüzyılda dünya çapında aşırı avlandığından ve 1960’lı yıllardan itibaren ise doğal üreme alanlarını oluşturan nehirler üzerinde barajların, HES’lerin, taşkın kontrolü setlerinin yapılmaya başlanmasıyla üreme alanlarını büyük oranda kaybettiklerinden günümüzde Mersin balıklarının nesilleri tükenme noktasına gelmiştir" diye konuştu.
Evsel ve endüstriyel atıkların bertarafında çoğunlukla nehirlerin kullanılmasının da Mersin balıklarının üreme alanlarındaki tahribatı artırdığını vurgulayan Doç. Dr. Tırıl, şöyle devam etti:
"Günümüzde Yeşilırmak’ta ve Sakarya Nehri’nde yapımına halen devam edilen HES’ler nedeniyle, zaten çok azalan üreme alanlarındaki tahribatın sürmesi, evsel ve endüstriyel kökenli kirliliğin devam etmesi yanı sıra, avcılığı 1997 yılından itibaren tamamen yasak olan ve tesadüfen yakalandığında geri salınması gereken Mersin balıklarının halen avlanıyor ve yasa dışı yollardan satılıyor olması, bu değerli balıkları her geçen gün nihai yok oluşa yaklaştırmaktadır. Mersin balığı korunmazsa sadece anılarda kalacak."
- "Kavak avcılık önlenmeli"
Tırıl, Türkiye'de bazı üniversiteler ve kamu kurumları tarafından durum tespiti, koruma stratejileri ve stok takviyesine yönelik bazı çalışmalar yapılmış olmakla koruma önlemlerinin ve habitatların iyileştirilmesine yönelik faaliyetlerin uygulanmasını ve devamlılığını sağlayacak bir yönetim planının hayata geçirilemediğini söyledi.
"Oysa sularımızda halen Mersin balıkları bulunmakta ve Yeşilırmak’a üreme göçü yaptıkları bilinmektedir" diyen Tırıl, şunları kaydetti:
"Bu balıkların nehir ağzında ya da nehir içinde henüz üreme alanlarına ulaşamadan yasa dışı yollarla avlandıkları da bilinmekte. Yeşilırmak’ta, baraj ve HES’lerin bütün olumsuz etkilerine rağmen son HES’ten nehir ağzına kadarki bölümde halen uygun üreme alanlarının bulunduğu bilimsel çalışmalarda tespit edilmiştir. Nehir ağzında ya da içinde kaçak avcılığın mutlaka önlenmesi ve Mersin balıklarının üreme alanlarına ulaşmasının sağlanması gerekmektedir. Diğer taraftan balıkçılarımızın sularımızda tesadüfen avladıkları Mersin balıklarını mutlaka geri salmaları ve böylece koruma faaliyetlerine destek olmaları son derece önemlidir."
Karadeniz’in biyolojik zenginliğinin en önemli parçalarından Mersin balıklarının geleceğinin söz konusu olduğunu belirten Tırıl, 31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü’nde Türk sularında halen Mersin balıklarının bulunduğunu ancak ciddi önlemler alınarak korunmadıkları takdirde gelecekteki Uluslararası Karadeniz Günlerinde sadece anılacak bir balık olacağını vurgulayarak, ilgili kamu kurumları, üniversiteleri ve balıkçıları Mersin balıklarının korunması konusunda işbirliğine davet etti.