Güncelleme Tarihi:
SİİRT (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "Bizim de ilkelerimiz arasında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokrasinin yerele yayılması gibi bir prensip hep vardı. 2001 yılındaki programımızda yazdığımız bir konudur. Fakat biz demokratik özerklikten asla belli bir silahlı grubun eline bir bölgenin bırakılmasını anlamadık ve anlamayız da ve ne yazık ki birileri böyle anladı" dedi.
Aktay, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonunda düzenlenen AK Parti 5. Olağan Merkez İlçe Kongresi'ndeki konuşmasında, Kürtçenin üzerindeki engelleri kaldırdıklarını belirterek, Kürtlere verilen haklarının birilerinin silah zoruyla değil, AK Parti'nin 2001 yılında belirttiği kuruluş programı kapsamında verildiğini söyledi.
Kürtçenin yasak olduğu günlerden bu dilin rahatlıkla konuşabildiği ve devlet televizyonuyla 7 gün 24 saat yayın yaptığı günlere gelindiğini aktaran Aktay, Kuzey Irak, Suriye, İran, ve Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu bu bölgede yayın yapan 30-40 Kürtçe kanalı içinde Kürt kültürünü geliştirmeye yönelik en kaliteli yayınların TRT 6 kanalı tarafından gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürt kültürünü geliştirmek için attığı adımların, Kürtleri avutmaya yönelik olmadığını belirten Aktay, Kürt kültürünün, dilinin kalitesinin yükseltilmesi ve bunların unutulmaması için de Kürtlere hizmet verdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bunları lütuf olarak hiç değerlendirmedik, Kürtlerin, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak saydığımız kardeşlerimizin alması gereken bir hak idi, bunu da Allah bize nasip etti ve biz yaptık. Birileri 'Bu hakları verdiğimiz silahlı mücadele sayesinde verildi' diyor. Hayır öyle değildir. AK Parti hiçbir zaman silahlara pabuç bırakacak bir parti olmadı. Eğer Kürt halkımıza ait bu hakları verildiyse bu tamamen AK Parti'nin kendi felsefesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla birileri kalkıp Kürt kardeşlerimizi kendilerine borçlu çıkarmaya kalkışmasın"
Silahlı örgüt tarafından belirlenen partiye oy vermeyen Kürtlerin sorgulandığını ifade eden Aktay, şunları kaydetti:
"Örgüt, 'Türk Kemalizmi sizi ezdi, sesinizi çıkarmadınız. Bize de sesinizi çıkarmayın', 'Bize verginizi verin. Benim istediğim partiye oy ver. Eğer başka partiye oy verirsen bunun hesabını sorarım' diyorlar. Ve nitekim soruyorlar da. Bunu tespit ettiğimiz yerlerde buna asla izin vermeyeceğiz. Ama yapılıyor. O silahlı örgüt, Kürt kardeşimize diyor ki 'Benim sayemde sen Kürdüm diyebiliyorsun o zaman sen bana tabi olacaksın' diyor. Yani 'sen bana köle olacaksın' demek istiyor. Bunun adına demokratik özerklik deniliyor ama bunun adı demokratik özerklik değil, bunun adı derebeyliktir."
Aldıkları istihbaratlara göre, örgütün yerel seçimler öncesinde birçok yerde seçimleri kazanmak için insanların kaçırıldığını belirten Aktay, bu şekilde bazı yerlerde seçim sonuçlarının garanti altına alındığını söyledi.
- "Bunun adı demokratik özerklikse batsın böyle demokratik özerklik"
"Bizim de ilkelerimiz arasında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokrasinin yerele yayılması gibi bir prensip hep vardı" diyen Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2001 yılındaki programımızda yazdığımız bir konudur. Fakat biz demokratik özerklikten asla belli bir silahlı grubun eline bir bölgenin bırakılmasını anlamadık ve anlamayız da ve ne yazık ki birileri böyle anladı. Büyükşehir yasasını çıkardık, birçok büyük şehirde yanan evleri söndürmeye itfaiye araçları çıkmadı. İtfaiye araçları yerel yönetime bağlıdır. Bu ne biçim yerel yönetimdir. Adamın evi yanıyor, oraya itfaiye bile gönderemiyorsun. Veya da kasıtlı olarak göndermiyorsun. Bunun adı demokratik özerklikse batsın böyle demokratik özerklik. Bu demokratik özerklik değil, olsa olsa derebeyliktir."
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, seçime tek listeyle giren Öner Geyik, AK Parti Merkez İlçe Başkanlığına seçildi.
Öte yandan, Türkiye'ye sığınan ve daha sonra Siirt'te yerleşen bazı Suriyeliler de kongreye katılarak, yaşadıkları sıkıntıları Aktay'a iletti.