IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2015 15:35
Abdullah Öcalan’ın Nevruz mesajını ve çözüm sürecinin bölgeye yansımasını değerlendiren Siirt Barosu Başkanı Av. Mehmet Cemal Acar, Türklerin, Kürtlerin ve Arapların ittifakının coğrafyada istikrarın ilk adımı olacağını söyledi.
Acar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecinin başarıyla sürmesinin Ortadoğu ve Müslüman halklarda istikrara kavuşacağı anlamına geleceğini dile getirdi. Kürt sorununun başlangıcının 1840’lara dayandığını kaydeden Acar, "2. Mahmut ile beraber merkeziyetçi ve otoriter bir anlayışın gelmesiyle birlikte Kürt sorunu o günden bu yana kadar artmıştır. Kürtler, Erzurum ve Sivas kongrelerinde Türklerle ittifak kurarak kurtuluş mücadelesi başlatmış ve bu mücadele zaferle taçlanmıştır. Fakat 1924 şark ıslahat raporuyla birlikte Kürt sorunu cumhuriyetin kuruluşuyla da temeli atıldı. Kürtlerin dilleri, kültürleri yok sayıldı ve bir asimilasyon politikası başlatıldı. Köy isimlerinden tutun insan isimlerine kadar birçok değişikliğe gidilerek, yok sayıldı. Buna tepki olarak şeyh Said isyanı, Dersim isyanı, Ağrı isyanı 1930’ların sonlarına kadar bu çatışmalı sürecin yaşandığını görüyoruz. Kürt sorununun çözümü için mevcut iktidarlar şiddete başvurdu ve buldozer gibi Kürtler ezildi. Adeta Metin Toker’in ifadesiyle, ’buraları bir mezar sessizliğine büründü.’ Daha sonra 1960 ve 1970’lerde öğrenci hareketleri ve en son günümüzde yaşanan çatışmalı süreç. Tüm bunlar bize şunu gösterdi; çatışmalı sürecin kazananı yoktur" dedi.
Kürtleri renkleriyle, kültürleriyle, tarihiyle ve dilleriyle bu varlığını devam ettirebilmesi için anayasal çerçevede çözülmesi gereken problemler olduğuna dikkat çeken Acar, "Türkler nasıl birinci sınıf vatandaşsa, o anlamda Kürtler de bu konuda rahatlığa kavuşması gerekir. Öcalan’ın mesajı bu anlamda çok önemlidir. 2013’de verdiği masajı 2014’te tekrar ettiği gibi, bu yıl da aynı şekilde bunun devamı gelmektedir. Bu sürecin güvenli bir şekilde karşılıklı güvenle devam ettiği anlamına gelmektedir. Dolmabahçe’de verilen mesaj da çok önemlidir. Orada hükümet ve Kandil’e giden milletvekillerin bir arada çözüm sürecine yönelik olumlu mesajlar vermesi kamuoyunda olumlu yansımaya neden olmaktadır. Karşılıklı mutabakat ile süreç devam etmelidir. Toplum olarak halk olarak sabırlı olmak gerekir. Çünkü süreç bildiğiniz gibi, halkın kullandığı tabirle, ’Yıkmak kolay, yapmak zordur.’ anlayışıyla 30-40 yıldır sürekli tahriple geçen bir sürecin bir iki yıl içinde çabucak tamir edilmesi çok kolay görülmemektedir. Sosyolojik olarak bu mümkün değildir. Aynı meseleyi yaşayan İspanya’ya İngiltere’ye baktığımız zaman bu sürecin 10 yıldan fazla sürdüğünü görmekteyiz. Bu amaçla halkımız ümitsizliğe kapılmamalıdır" diye konuştu.
Süreçten çok umutlu olduğunu da dile getiren Acar, ileriye yönelik gerçekten güzel günler beklendiği, Arapların, Türklerin ve Kürtlerin bu coğrafyada ittifakının coğrafyanın ilk istikrarı olacağını, çözsüm sürecinin başarıyla sonuçlanmasının bundan sonraki Ortadoğu ve Müslüman haklarında istikrara kavuşacağı anlamına geldiğini sözlerine ekledi.