Güncelleme Tarihi:
Ali LEYLAK- Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA, (DHA)- ŞANLIURFA'da Ahmet Ateş (32), çocuk yaşlarda ilgi duyduğu ney merakını mesleğe dönüştürdü. Ateş, Asi Nehri'nde toplanan kamışlardan uzun uğraşlar sonucu ürettiği neyleri, yurt içi ve yurt dışına 200 lira ile 3 bin lira arası fiyatlarla satıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı 'Sanatçı Tanıtım Kartı' sahibi neyzen Ahmet Ateş, kentin simgesi Balıklıgöl yakınlarındaki atölyesinde 12 yıldır ney de üretiyor. Ateş, çocuk yaşlarda gittiği tekkelerde ney sesine ilgi duyup ney üflemeyi öğrendiğini söyledi. Asi Nehri'nden toplanan tohumsuz kamışı atölyesinde işleyip ney elde eden Ahmet Ateş, ürettiği neyleri 200 ile 3 bin lira arasında fiyata satıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tek ney ustası olduğunu belirten Ateş, topladığı metrelerce uzunluktaki kamışları önce 2 yıl kurumaya bıraktığını belirterek, üretim aşamalarını şöyle anlattı:
"Su kamışı olarak bilinen, tohumu olmayan, tamamen neme dayalı yetişen bir bitki türünden ney yapıyorum. Topladığımız bu kamışlar, 2 yıl kurutulmaya bırakılıyor. İyi bir ney için dere yataklarının güneş gören tarafında ilk sıradaki kamışlar, kış mevsiminde kesilmeli. 9 boğumdan oluşan ney kamışının boğumları arasındaki uzunluk 4 santimetreden az, 9 santimetreden fazla olmamalı. İyi kurumalı, içi iyi temizlenmelidir. Daha sonra boğum ölçüleri yerine getirilerek, üfleye üfleye 13 çeşit akort oluşan bir enstrümana dönüştürüyoruz. Yıldız ney yapacaksak bunun boyu ortalama 66 santim olmalı. Neyi üfleyerek akort ediyoruz. Ney; neva, nim hicaz, çargâh, segâh, kürdi, dügâh perdelerinden oluşuyor. Yerlerini belirlediğimiz perdelerin deliklerini açıyoruz. Akort cihazı ile neyin akordunu yapıyoruz. Cihazın sesine bağlı kalmamız lazım. Bunu neyin boyu ile oynayarak yapacağız. Daha sonra neyin meta bileziklerini takıyoruz. Neyde akort bir kereye mahsus yapılıyor. Sonra yıllarca aynı seste üfleyebiliyorsunuz."
'SABIR VE ÖZEN GEREKTİREN BİR MESLEK'
Atölyesinde günde ortalama 2 ney yaptığını ifade eden Ahmet Ateş, üretimde sabır ve özen gerektiğini belirtti. Ateş, şöyle konuştu:
"Ney yapmak, aşırı sabır ve özen gerektiren bir meslektir. Kurutulmaya bırakılan kamışları, ısı ve buhar uygulayarak doğrultup, nota deliklerini açıyorum. Dudak kısmına başpare denilen parçayı yerleştiriyorum. Kamışın çatlamaması için üst ve alt kısma parazvane denilen yüzük takıyorum. Çok detaylı olan ney yapılırken akortlanan bir enstrümandır. Sonrasında akordunun düzeltilme şansı yoktur. O yüzden çok hassasiyet gerektiren bir enstrümandır. Bölgede benim dışımda ney yapan usta yoktur. Benim yaptığım neyleri, yurt içi ve yurt dışına gönderiyorum."
Yeni neyzenler yetiştirmek için kurslar verdiğini de söyleyen Ateş, "Atölyeme Türkiye'nin ve dünyanın birçok noktasından ney severler geliyor. Memur ve üniversite öğrencilerine de ders verip ney gönderiyorum. Elimden geldiğince bu sanatı sürdürmeye devam edeceğim'' dedi.
Neyin insanı büyüleyen bir sesi olduğunu, ruhu dinlendirdiğini ifade eden Ahmet Ateş, "Atölyemde çaldığım neyin sesini duyup gelen yerli ve yabancı turistler, uzun süre beni dinleyerek kendilerini bu büyüle sese kaptırıyorlar" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI