Güncelleme Tarihi:
Ömer PINAR/ ŞANLIURFA, (DHA)- CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan terör örgütü FETÖ'nün, 17 Aralık tarihine kadar Ak Parti’nin özü, ruhu ve bizatihi kendisi olduğunu iddia etti. Altay, "Bu Ak Parti ile doğmuş bir örgüt değil ama Ak Parti’den önce yerde emeklerken, sürünürken, Ak Parti ile birlikte ayağa kalkmış, doğrulmuş ve süratle koşmaya başlamış ve devleti ele geçirmiştir" dedi.
CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Engin Altay, Eskişehir Milletvekili Gaye Uluser, Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar ve Tunceli Milletvekili Gürsel Erol ile birlikte partisinin Şanlıurfa İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Burada FETÖ soruşturmasında açığa alınan polis ve asker aileleriyle görüşen Altay ve beraberindeki milletvekilleri, parti merkezinde görüşülmek üzere hazırlanan 2 bin dosyayı teslim aldı.
Altay, darbe ve darbecilerle hesaplaşılması gerektiğini, ancak bunun hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğini belirtti. Hukukun askıya alınması durumunda iç ve dış kamuoyuna darbenin anlatılamayacağını kaydeden Altay, şöyle dedi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nde demokrasimize ve parlamentomuza yönelik bir kalkışma olmuştur. Hain, alçak bir darbe girişimi olmuştur. Ama unutulmamalıdır ki bu darbe girişimini yapan, tezgahlayan Fethullah Gülen terör örgütü 17 Aralık tarihine kadar Ak Parti’nin özüydü, ruhuydu, bizatihi kendisiydi. Fethullah Gülen terör örgütü 17 Aralık’tan sonra mı terör örgütü oldu? Fethullah Gülen terör örgütü. Bizce de terör örgütüdür. Kurulduğu günden beri terör örgütüdür. Bu Ak Parti ile doğmuş bir örgüt değil ama Ak Parti’den önce yerde emeklerken, sürünürken Ak Parti ile birlikte ayağı kalkmış, doğrulmuş ve süratle koşmaya başlamış ve devleti ele geçirmiştir. Bunlar devlete sızmamıştır, bunları devlete yerleştiren Ak Parti'dir."
"BU MİLLET 'SEN NE İSTEDİN DE VERMEDİ?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, FETÖ için kullandığı 'Ne istediniz de vermedik?' sözünü hatırlatan Altay, darbe girişinin ardından OHAL kapsamındaki uygulamaları eleştirerek şöyle konuştu:
"Bu darbenin planlanmasında, gerçekleşmesinde şimdi hala Ak Parti'sine mensup olduğunu bildiğimiz başka partilerde de olabilir. Siyasi ayağının ortaya çıkarılmaması için evvelsi gün hükümet olağanüstü bir 3 ay daha uzatma kararı aldı. Biz darbeyi destekleyenleri darbe ile işbirliği yapanları, darbecilerle kesin ve keskin bir hesaplaşma yapılmasını ilk önce biz söyledik. Ama bu milleti Fethullah Gülen cemaatinin kucağına iten Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kendisi şatafatlı bir törenle dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, dönemin Başbakan yardımcıları, devlet bakanları kırmızı bir kurdelenin önünde ellerinde makasla poz verdiler açtıkları bankaya bin lira yatıranların da hayatını mahvettiler. Şimdi bu veya şu kolejde çocuğu okuyanları şimdi devletten atıyorlar. Yurtlarda ve okullarda kalan insanların ailelerine zulmediyorlar. Bazılarını cezaevine koyuyorlar, bazılarını açığa alıyorlar ve meslekten ihraç ediyorlar. Devlette ehliyet ve liyakati esas almazsanız dün FETÖ cemaatine devleti teslim ettiniz ve bu gün başka cemaatlere devleti teslim ederseniz. Ben 10 sene sonra ne olacağını Şanlıurfa’dan söylüyorum. 10 sene sonra TÜRGEV’in yurtlarında kalanların babaları işten atılır. 10 sene sonra TÜRGEV’e bağlı okullarda çocukları okuyanların ailelerinin cezaevine gireceği kesindir. Bu böyledir; şimdi yol yakınken Ak Parti’nin sivil faşizm ve sivil darbe anlayışından uzaklaşması lazım. Toplum kendilerine makul yeteri sayıda bizce de hak etmedikleri bir oyu zaten veriyor. Allah’tan daha ne istiyorsun Tayip Erdoğan? Bu milletten daha ne istiyorsun? Bunu da merak ediyorum. Daha ne verecek bu millet sana? Senin Fethullah Gülen'e 'Ne istediniz de vermedik' dediğini, ben şimdi millet adına sana soruyorum. Bu millet 'Sen ne istedin de vermedi?' Çek elini bu mağdurların yakasından. Bu kadar vicdansız olma, bu kadar gaddar olma, suçların şahsiliği denen bir prensip var. Bir insan darbeci ise bile o insanın karısına, karısının karnındaki bebeğe, 3 yaşındaki çocuğa bu zulmü yapmaya hakkın yok."
FOTOĞRAFLI