Türkiye teröre karşı tek vücut

Güncelleme Tarihi:

Türkiye teröre karşı tek vücut
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2016 15:05

- Samsun Barosu Başkanı Gürbüz: - "Bugün büyük bir halk desteği ile devleti idare etmekte olan iktidarın milletin esenliğine ve devletin bekasına yönelik hain emeller peşindeki tüm yapı ve yapılanmalara karşı verdiği mücadele desteklenmelidir"- "Biz Paris’te canlara kıyıldığında Charlie olduk, Paris olduk, Fransa olduk ancak bugün dünya şöyle canı gönülden bir Ankara, bir Türkiye olmadı, olamadı"

SAMSUN (AA) - Samsun Barosu Başkanı Kerami Gürbüz, büyük bir halk desteği ile devleti idare eden iktidarın milletin esenliğine ve devletin bekasına yönelik hain emeller peşindeki tüm yapı ve yapılanmalara karşı verdiği mücadelenin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Gürbüz, Samsun Barosu adına yeni adliye sarayındaki baro odasında yaptığı açıklamada, Ankara'da Kızılay'da yapılan terörist saldırıyı kınadı.Saldırıda, yaşamlarının baharında çoğunluğu üniversite öğrencisi 37 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Gürbüz, "Terörün ve teröristin hedefinin sadece 'insan ve toplumsal barış' olduğu bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı. Teröre kurban verdiğimiz canlara Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, milletimize ve tüm mağdurlara sabır ve metanet diliyorum" dedi.Yaşanan kavganın, Anadolu topraklarının pay edilme kavgası olduğunu ifade eden Gürbüz, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu topraklar, bize, Anadolu insanına çok görülmektedir. Kavga asla bir hak arama kavgası değil bilakis hak hukuk tanımadan bu aziz vatana çökebilme, devletimizi yıkabilme kavgasıdır. Emperyal güçlerin ve onların taşeron işbirlikçilerinin 100 yıl önceki hesaplarında asla şaşma olmamıştır. Bu aşamadan sonra hedefin başta büyük şehirlerimiz olmak üzere ülkenin dört bir yanında Türk-Kürt çatışması çıkarmak ve hatta bir sonraki aşamada işi Alevi-Sünni kavgası raddesine getirmek olduğunu söylemek için kahin olmaya gerek yok. Hele de nevruzun, bahar ve yaz aylarının arifesinde bu tabloyu doğru okumak ve tedbirlerimizi bu ciddiyetle almak durumundayız. Durumun bu kadar hassas olduğu bir dönemde günlük politik kavgalar yerine sıkı sıkıya kenetlenmek ve asırlık siyasi planlar yapmak durumundayız."
- "Hain emeller peşindekilere karşı mücadele desteklenmelidir"
Gürbüz, yaşanılan süreçte siyasilerin kısır iç politika çekişmelerini bir kenara bırakması gerektiği vurgulayarak şunları dile getirdi:"Devletin ve milletin ne zaman, nerede, nasıl ve hangi boyutta darbe yiyeceğinin belirsiz olduğu böyle bir ortamda kısır iç politik çekişmelerin bir yana bırakılması, ayrıştıran, ötekileştiren dil ve üsluptan uzak durulması iktidarın da muhalefetin de hassasiyet göstermeleri gereken en temel ve kaçınılmaz görevleridir. Farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek millet olma bilinciyle hukukun üstünlüğü temeline dayalı demokratik hukuk devleti kuralları çerçevesinde bütünleşmek mecburiyetindeyiz. Bugün büyük bir halk desteği ile devleti idare etmekte olan iktidarın milletin esenliğine ve devletin bekasına yönelik hain emeller peşindeki tüm yapı ve yapılanmalara karşı verdiği mücadele desteklenmelidir ancak bu mücadele verilirken demokratik hukuk kurallarının esnetilmemesi, ayrıca bu mücadelenin verilmesinde zaafiyet gösteren kamu görevlilerinden de yine demokratik hukuk devleti kuralları çerçevesinde hesap sorulması gerektiğini vurgulamak isteriz."
- "Charlie olduk, Paris olduk ancak dünya Ankara, Türkiye olamadı"
Keman virtüözü Farid Farjad'ın, "Acı diyorum efendim, o da evrensel olmalı, bir çocuğun eline diken batsa bütün dünya yanmalı" sözünü anımsatan Gürbüz, dünyanın Paris'teki terör saldırılarının ardından Fransa'nın yanında yer almasına rağmen Türkiye'deki saldırılar karşısında sessiz kalmasını eleştirdi."Biz Paris’te canlara kıyıldığında Charlie olduk, Paris olduk, Fransa olduk ancak bugün dünya şöyle canı gönülden bir Ankara, bir Türkiye olmadı, olamadı" diyen Gürbüz, "birliktelik çağrısı yaparak, şunları kaydetti:"Öyleyse bizim derdimizle dertlenmek de sırf bize, bu coğrafyanın acılı, çilekeş insanlarına düşmektedir. Gün acılarımıza yanma, yaralarımızı sarma günüdür. Birbirimize çemkirme, birbirimizle cebelleşme günü değildir. Bari yaslı olduğumuz şu günlerde hain, arsız, yüzsüz ve insafsızları sevindirmeyelim. Gelin giden canlara birlikte ağlayalım, gelin cenazelerimizi birlikte kaldıralım. Gelin içeriden, dışarıdan binbir türlü tuzak ve yapılanma ile bizi kuşatmaya çalışanlara birliğimizi, beraberliğimizi ve diriliğimizi gösterelim."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!